Oysa her türlü salgın, doğal felaket, çatışma ve savaş, en çok çocukları etkiliyor.
Adaletsizlik sonucu ortaya çıkan ayrımcılık, yoksulluk, eşitsizlik ve kutuplaşmalar, çocukların ruh sağlığını ciddi manada etkilemektedir.
Yaşarken hesaba katılmayan, haklarını unuttuğumuz, “o daha küçüktür anlamaz” dediğimiz çocuklar ne yazık ki koronanın en çok etkilediği yaş gurubunun başında geliyor.
Pandemili günler onların sağlığını, eğitimini, geleceğini ve hayallerini ciddi manada etkilemiş durumda.
“Yetişkinlere oranla koronavirüs riski çocuklar için daha azdır” diye bu zor sürecin onları etkilemediğini düşünenler, büyük bir yanılgı içerisindedir.
Onlar daha çok düşünceli ve duygusal olduklarından, yaşanan her ölüm ve her hastalık, onlarda ciddi manada kırılmalara neden oluyor.
Yani pandemi sürecinden en çok etkilenen çocuklardır.
Bu zor süreçte bile hakları en çok ihlal edilen yine çocuklardır.
Bu nedenle çocukların bu süreçte ihmal edilmemesi ve çocukların yüksek yararının gözetilmesi gerekmektedir.
Bu süreçte özelikle çocukların ruhsal açıdan zarar görmemesine dikkat edilmelidir.
Ailelerin, özelikle çocukların sosyalleşmesi ve dışarıdaki güvenli alanlarında kontrollü bir şekilde zaman geçirmelerini sağlamaları gerekir.
Taşıyıcı gözü ile bakılıp çocukların eve hapsedilmesi kesinlikle yanlıştır.
Onlar da her yetişkin gibi gezme, dolaşma, eğlenme, kendi ihtiyaçlarını görerek ve beğenerek temin etme hakkına sahiptir.
Ama maalesef yaşanan durum hiç de öyle değil.
Çoğu çocuk aylardır adeta eve hapsedilmiş durumda.
Batman’da çocuklara dönük sosyal altyapı ve mekânlar zaten yetersizken, pandemi dolayısı ile kıstırmaların getirilmesi ayrıca dezavantaj oluşturmuş durumda.
Bu durumun gözetilerek çocuklara nefes alabilecekleri, soluklanıp rahatlayacakları koşullar oluşturmak gerekir.
Bu noktada hem ailelere hem yerel yönetimlere, Gençlik Spor İl Müdürlükleri, Kültür Müdürlükleri ve İl Özel İdaresine ciddi manada sorumluluklar düşüyor.
Bu sene okulların bile ne zaman normal eğitime başlayacağı henüz belirsizliğini koruyor.
Bu nedenle kurumların acilen çocuklar için bu zor süreçte neler yapabileceklerini gündemlerine almaları gerekir.
Umarım bu önemli husus göz ardı edilmez ve bir an önce bu önerimiz dikkate alınır. (RECEP KAVUŞ)