Evet keşke bir çocuk olsam okuma bilmesem yazma bilmesem?
içimden geldiği gibi an?ı yaşayabilsem..kısaca keşke hayat sadece şeker çikolata ve oyuncaklardan ibaret olsa?ve tüm saflığımızla hayatı yaşayabilsek..diyorum ama kim zamana karşı geldi ki biz de gelelim..
Zaman evet eşsiz kavram belli bir aralıktaysa gelmek bilmeyen ya da çabuk biten?Aslında zaman hangi aralıkta olursa olsun hızla geçiyor bu hayat diliminde önünüze sunulan pastadan yediğinizi ya sindirirsiniz vicdan rahatlığıyla yada tam aksi durum söz konusudur..
Hayat bir yerde tıkanıyor ve soluk almanız güçleşiyor, işte tam bu nokta da yürek susar ve mantık sürüklemeye başlar sizi o Dakka o koca dağlara yüzünüzü döner ve yeni yollar ararsınız ferahlamak ve yeni keşifler yapmak kendinizi bulmak için?hep isteyip de bir gün nasıl olsa yaparım dediğiniz ne varsa gerçekleştirmeyi denersiniz.çünkü düşünceleriniz artık ?her geçen gün ölüme biraz daha yaklaştığınızı zamanın bir nehir kendinizin bir sal olduğunuzu ve dursa da yolculuğun devam edeceği yönündedir?
Hızla geçiyorsa zaman ve geçen her gün birbirinin aynı ise, her akşam her sabah aynı şeyler beyninizi kurcalıyor yada sıkılıyorsanız..değiştirmeye çalışmalısınız bir şeyleri?
Bakış açımızı belki de değiştirmeli hayata at gözlükleriyle değil de yada gözümüzdeki güneş gözlüklerini yüreğimize takmalıyız gördüklerimizi hissedebilmek adına?
Maneviyat denilen kavramın var olduğu düşüncesiyle..sağlığınızı kaybetmeden nefeslerinizin sonuna gelmeden önce değerli olmalı hayat..! İlle de büyük acılar çekmemeli küçük mutlulukları fark etmek için..Başkalarının yerine koyabilmeli insan kendini çok değil biraz empati..Ağlayana ?üzülme,gül? söyleyene bağırana ?sus? demekle olmuyor denmemeli zati?
Mesele ağlayana omuz inleyene derman olabilmek, dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,bir solukta hapsetmeli kokusunu içine..güneşin doğuşunu da sevin batışını da bırakın seher yeli okşasın saçlarınızı?İnsan derdine ortak olamadıktan sonra doğanın derdine kim ortak ola?Hayatınızın hangi evresinde olursanız hangi konumda olursanız olun; Bir çocuğun ilk adımlarını attığında umudu,bir gencin bakışlarında geleceği ve bir yaşlının hatıralarında geçmişi göremiyorsanız sizi insan olma erdemine davet ediyorum?çünkü bunları hiç düşünmediyseniz el uzatmazsınız kimseye kalkması için..
El uzatmayan insan hiç çaresiz kalmamıştır kimseye derman olmaz,ağlamayı bilin ki kahkahalarınızın bir değeri olsun, merhaba deyin hayata herkese ki elvedalarınız değerli olsun,ne herkesi düşünüp kendinizi ne de kendinizi düşünüp herkesi unutmayın?Bilmek gerek hayatın çok kısa olduğunu hep almak ya da hep vermek için..Aynı hataları aynı bahanelerle tekrar yapmamak için hafızası olmalı insanın;
Hayata soruları olmalı, yanıtlarını bulmak için bir ömür harcayacak..! Ve dostları olmalı ruhunun ve zihninin sınırlarını zorlayacak..! Herkese yetecek kadar büyük bir yüreği olmalı ama sınırlı da olmalı ki; sevdikleri de hakkını verebilsin bir teşekküre zaman bulsunlar?
Keşke çocuk kalsam mümkün olmuyor demek ki, öyleyse yaşam dedikleri bir sınav ise eğer, asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten..
Ama herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de fark etmeli insan..!tıpkı her şeye sahip olamayacağı gibi..zamanın ninnisinde uykuya geçirmemeli hayatı...ya da bazı koltuklarda oturup ninni söylememeli insanlara?