FIRAT BEYAZIT Yazıyor
Doğubayazıt’ın ileri gelen ailelerinden, İşadamı Oğuz Kafkaslı’nın Mimar kızı Aysun Kafkaslı ile yine kendisi gibi mimar olan, Kubilay Kubat’ın İstanbul’un seçkin ve Doğubayazıt’a has bir kır mekanında düğünleri vardı.Düğün o kadar caf caflı değildi, sade ve Doğubayazıt kültürüne yaraşır bir şekilde yapıldı.
Önce halaya biz durduk,türküler eşiğinde Doğubayazıt kültürünü Gebze-İstanbul semalarına Ağrıdağı’na savurduk,Kültürümüzlen eğlendik,geçmişimizlen övündük,hatasıyla,kusuruyla her kesi hoş görümüze sığdırdık.
İstanbul Sarıyer tepelerinde,ormanların yamacında,boğazı gürül,gürül esen o tertemiz havası her ne kadar soğuk essede, sıcak yürekler bir birlerine ısınmış,eller bir,birleri ile kenetlenmiş,davetliler halaya durmuştu.Her iki ailenin kültürleri birbirileri ile farklı kulvarda yarışıyordu,ama her kes çok mutluydu,kültürler farklı olabilir ama,ortam farklı değildi,daha doğrusu kına gecesinde Doğubayazıt kültürü fazlasıyla ağır basmıştı,Doğubayazıt yöresine ait türküler çalındı,davul-zurna eşiğinde halaylar çekildi,düğün gecesinde ise damadın tarafı ağır bastırdı ve saygı duyuldu,kültürler farklı olsa da aileler artık tek yürek,tek can olmuştu.
Gelinin annesi Aynur Kafkaslı ile babanı Oğuz Kafkaslı sevinçliydiler,sevinçi oldukları kadarda içlerinde buruk bir hüzün vardı,misafirlerin iyi ağarlanması için yüzlerindeki tebessümü eksik etmediler, Gelinin amcaları,Oktay Kafkaslı,Arzu-Turgay Kafkaslı,Canan-Tunay Kafkaslı gelen misafirlerlen,teker,teker ilgilendiler,misafirlerin iyi ağarlanması için ne gerekirse yapmaktan çekinmediler.Gelinin ağabeyi Evren Kafkaslı,gelinin halası Tülay Kafkaslı keza öyle.Kısacası Kafkaslı’lar bir Doğubayazıt kültürünü Gebze-İstanbul arasında yaşattılar.Hem kendilerine,hem Doğubayazıt’a yakışan ne ise onu yaptılar.
Oğuz abi beni gelen misafirlerle tanıştırırken, Tunay Kafkaslı’nın kainvalidesi Fatma Çelenk hanımefendi, gülerek, ben Fırat beyi tanıyorum, sürekli yazılarını okuyorum, Doğubayazıt Gazetesini takip ediyorum, deyince ne yalan söylüyeyim çok hoşuma gitti ve kendisine bu duyarlılığından dolayı teşekkür ettim.
Nikahı Oğuz Kafkaslı’nın çok samimi olan arkadaşı,dostu Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker kıydı.
Fazla kişi davet edilmediği halde,Kafkaslı ailesinin sevenleri davetsiz misafir olarak salonu doldurdular,ek masalar konuldu,tanıdıklar bir,birlerinin masasını ve sandaliyesini paylaştı,doğrusu paylaşım buna denirdi.
Burahan Kuşçu’da düğünde vardı,Kafkaslı’ların saflarında yer almıştı,her ne kadar halay çekmek istediyse de bu onun kursağında kaldı.O yana,bu yana kıvrandı durdu,Oğuz abiye koştu,neden davul çalmıyor,Oğuz abi de, bekle sıra bize gelecek,davulcuya gitti, neden çalmıyorsunuz?, sıramızı bekliyoruz,demeklen yetindi,Burhan Kuşçu’nun bu durmu bana bir şey hatırlattı;
“ İki arkadaş bir suçtan dolayı cezaevine girerler,bir Burhan Kuşçu gibi tezcanlı ve telaşlı, biride Oğuz Kafkaslı gibi çok sakın ve rahatmış, tezcanlı olan arkadaşına sorar,ne zaman çıkarız?, sakin olan cevap verir Allah Kerimdir çıkarız, tezcanlı cezaevine giren-çıkanların adını sorar, hemşerim adın ne?,Ahmet,Mehmet,Turgay,Nihat,derler,tezcanlı yine sakin olan arkadaşına koşar, ne zaman çıkarız?,sakin olan,yine rahat bir şekilde Allah Kerimdir çıkarız,tezcanlı yine kapıya doğru yol alır,giren-çıkanlardan yine isim sorar,adın ne dostum, Abdullah,Celal,Lütfi,Evren,Tunay, tezcanlı yine sakin olan arkadaşına yönelir,ne zaman çıkarız? Yine sakin bir cevap alır, Allah Kerimdir çıkarız, tezcanlı iyice sinirlenmeye başlar ve yine giriş-çıkış kapısına yönlenir,içeri girenlerin tekrar isimlerini sorar,merakımı bağışlayın adınız ne? Bu sefer sıkı bir cevap alır, “adım KERİM” tezcanlı koşarak rahat olan arkadaşına gider, sen Kerim,Kerim diyordun,şimdi anamız ağladı, Kerimde hapse girdi şimdi bizi kim kurtaracak???? Evet Burhan Kuşçu halayı çekemedi, kurtlarını dökemedi, davul niye çalmadı, diye,diye söylenerek gitti...”
Sıra bize gelmesine geldiya! Vakit geçmiş zaman dardı,insanları rahatsız etmenin bir anlamı yoktu,herkes toparlandı,umutlarını,o gece ki,mutluluklarını çantalarına koyup,evlerine doğru yol aldılar.
Başta çok sevdiğim ağabeyim Oğuz Kafkaslı’lı, ve Çocukluk arkadaşım,can dostum Turgay Kafkaslı başta olmak üzere tüm Kafkaslı ailesini bu mutlu günlerinde,bize bir Doğubayazıt geleneğini yaşattıkları için her kesi kutluyorum,gençleri de Doğubayazıt Gazetesi kadrosu olarak tebrik ediyoruz.
Bir Doğubayazıt geleneği daha,İstanbul semalarında boy gösterdi,herkes Doğubayazıt’ı bir daha tanıdı ve bir daha bildi.