KADIN CİNAYETLERİ

KADIN CİNAYETLERİ

Mehmet Koç Yazıyor

 

Geçtiğimiz günlerde üniversiteli Özgecan Aslan, insanlıktan nasibini almamış, adeta yaratık olarak tanımlayabileceğimiz kişiler tarafından kaçırılıp saldırıya uğradı, bıçaklandı ve yakılarak gömülmeye çalışıldı.

Öncelikle bu yaratıkların erkeklik anlayışına, tecavüzcü ve vahşi barbarlıklarına, bütün erkeklerin tepkisini koyup, şiddetle kınaması gerekir.

Böyle bir erkeklik anlayışı olmaz, olamaz. Eğer erkeklik anlayışı bu şekilde algılanıyorsa, o anlayışı tamamen yıkmalı ve ortadan kaldırmalıyız.  Asıl erkek anlayışı, kadınla kendini bir ve eşit gören anlayıştır. Kadını adeta bir cinsel obje olarak gören bir anlayış katiyen kabul edilmemeli ve edilemez. Böyle bir erkeklik anlayışının herkes tarafından lanetlenmesi gerekir.

Öte yandan, Özgecan Aslan cinayetinden sonra yapılan açıklamalar ve ortaya konulan tepkilere bakılırsa, daha çok faillerin nasıl cezalandırılması gerektiğine yöneliktir.

Tabi ki akıl ve mantık dışı olan bu cinayetin cezası da ona göre ağır ve istisnai olmalıdır, çünkü bu, sıradan bir cinayet değildir. Yasalardaki iyi hal yahut pişmanlık gibi maddelerin bu gibi suçlarda uygulanması kesinlikle önlenmelidir.

Bir kere böylesi cinayet ve tecavüzler nedeniyle yükselen tepkileri ve halkın bu meseleye olan ilgisi kesinlikle engellenmemeli, benzeri olayların bir daha yaşanmaması için, toplumsal bir aydınlanma ve kitle kültürü oluşturulmalıdır.

Burada asıl yapılması gereken önemli bir nokta daha var ki, o da toplu taşım araçlarının güvenliğidir. Bu araçların denetimi mutlaka sağlanmalıdır. Benzeri hadiselerin olmaması için her türlü toplu taşıma araçlarının disipline edilmesi zorunlu bir hale gelmiştir.

Toplu taşıma hem belediyeler hem de özel şahıslar tarafından yapılıyor. Belediye tarafından yapılan bölümü, diğerine nazaran biraz daha güvenlidir. Ancak minibüs ve taksiler için aynı şeyleri söylemek mümkün değildir. Bu sektörde, keyfilik ve kuralsızlık her zaman yaşanıyor.

Tabi ki sektörün tamamını sorumsuz olarak değerlendirmek yanlış olur. Fakat bu denetimsizlik öyle bir hal almış ki kimin ne yaptığı belli değil. Belediyeler himayesinde yapılan bu hizmetin tıpkı belediye otobüslerinde olduğu gibi yine belediye tarafından an azından zapturapt altına alınması gerekir.

Son olarak şunu belirtmek isterim ki, teknoloji çağında olduğumuz bu dönemde, toplu taşım araçlarının her türü, merkezi bir kamera yahut takip sistemi ile belediye veya odalar tarafından sürekli takip edilebilir. Bununla hem güvenlik sağlanır hem de istifleme taşıma, güzergâh değişikliği ve kuralla uyup uymama konuları pek ala denetlenebilir

 

 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor