Doğu´da 5 yıl önce 30 koyunla yetiştiriciliğe başlayan sertifikalı kadın çoban Zöhre Zengin, çevresindekilerin tüm karşı çıkmalarına, hatta yıldırmak için uyguladıkları baskılara aldırmadan kısa sürede sayıları 200´ü aşan koyun ve keçilerine bakıyor.
Alıçlı köyü kırsalında iki katlı müstakil bir evde, iki kız kardeşiyle yaşayan Zengin, 5 yıl önce yetiştiricilik sertifikası alarak bahçesine ağıl kurdu.
Ailesinin yanı sıra çevresindekilerin de tüm karşı koymaları ve baskılarına inat 30 küçükbaş hayvanla başladığı işini kısa sürede ilerleterek 200 küçükbaş hayvana ulaşan Zengin, sabahın ilk ışıklarıyla güne başlıyor.
Beraber yaşadığı kız kardeşleri Hanife ve Satı Gül ile ağıldaki işlerinin ardından ellerine değneğini alıp hayvanlarına yem bulmak için dağ tepe dolaşan Zengin, yetiştiricilikten kazandığı parayla bir yandan hayvanlarının borcunu ödeyip bir yandan da kız kardeşlerinin geçimini sağlıyor.
Zengin, yaptığı açıklamada, tek geçim kaynaklarının, ailesinden yakın gördüğü hayvanları olduğunu, yetiştiricilik sayesinde 2 kız kardeşiyle kimseye muhtaç olmadan yaralarını sardıklarını belirtti.
Köy yaşantısı ve yoksulluğun kendisini bu işe yönlendirdiğini aktaran Zengin, hayvanları sayesinde kız kardeşleriyle hayata tutunduklarını ifade etti.
Hayvanlarını çok sevdiğini dile getiren Zengin, şöyle devam etti:
"Sabah olduğunda yemek yemeden hayvanların içerisine gireriz. Eğer yavrulamışlarsa ilk başta onların karınlarını doyururuz. Daha sonra annelerinin yemini veririz. Kendimize zaman da ayıramıyoruz. Onların ihtiyaçları tamam olmayınca bizim huzurumuz olmuyor. Hayvanlar artık benim gözümde bir insan değerinde. Onun için bu işin içerisindeyim ben."
- Ailesi de destek vermedi
Yetiştiriciliğin yanı sıra çobanlığı da kendilerinin yaptığını aktaran Zengin, işe başlamadan önce hem ailesinden hem de çevresinden çok tepki aldığını anlattı.
Kız kardeşleriyle genellikle erkeklerin yaptığı işin üstesinden gelmeye çalıştıklarını ve bu süreçte pek çok insanın da kendilerine karşı çıktığını belirten Zengin, şunları söyledi:
"Ailemden destek görmedim. Çevreden ´Kız başımıza dağlarda dolaşmak bize yakışmıyormuş, biz bu işleri yapmayacakmışız. Biz kendi üzerimize düşen işleri yapacakmışız.´ gibi tepkiler aldık. Onların düşüncelerine göre hareket etmiş olsaydım... Herkes bana akıl veriyor ama ekmek vermiyor. Ben bu işe ekmeğim için giriştim. Çevre köylerden de istemeyenler var. Hayvanlarımı susuz dahi bıraktılar. Bunlara karşı Allah izin verirse, sağlık verirse bu yola sonsuza kadar devam etmeyi düşünüyorum. Ben bu işe borçla giriştim. Borcumun bir kısmını ödedim. İnsanda dayanma azmi varsa bu işleri yapmak zor değil."
- "Hor görenler de oluyor"
Ekini, tarlası veya başka bir yatırımı olmadığını, hayvanlarından kazandığını yine hayvanlara harcadığına işaret eden Zengin, tek servetinin "canlar" dediği koyun ve keçileri olduğunu vurguladı.
Kimseye muhtaç olmadan geçimlerini sağlamak istediklerini aktaran Zengin, şöyle konuştu:
"Biz 3 kız kardeş, kimseye muhtaç olmadan 3 erkek gibi işimizin başında mücadele etmeye çalışıyoruz. Çok hor görenler de oluyor. Bize akıl da veriyorlar ama ekmek verdiklerini hiç görmedim. Aç da elbisesiz de olsak kimse bize halimizi sormuyor. ´Siz erkek misiniz, dağ başında geziyorsunuz?´ diyor. Kendi bileğimizin gücüyle ekmeğimizi çıkarmaya çalışıyoruz."(aa)