Haber: Nezir Çelik
Bizde insan hakları denince sadece karakolda yapılan kötü muamele ya da işkence akla geliyor. Onun dışında özellikle yetkililerin beceriksizlik ve aymazlıklarından kaynaklanan ve insan yaşamını olumsuz etkileyen sorun ve sıkıntılar, her nedense insan hakları evrensel bildirgesi kapsamında değerlendirilmiyor.
Çünkü vakti zamanında insanlara öylesine şiddet ve cebir uygulanmış ki, insan hakları denince sadece işkence düşünülüyor. Oysaki insan hak ve onuruna aykırı olan ne varsa hepsi insan hakları evrensel bildirisine aykırı ve hepsi de birer insanlık suçudur.
O nedenle, “insan hakları evrensel bildirgesini” ağızlarına pelesenk yapanlar öncelikle kendilerine de bir güzel bakmalı “acaba ben ne hata yapıyorum” diye düşünmelidirler.
Eğer insanlar susuzluk çekiyorsa, çöpleri zamanında alınmıyorsa, cadde ve sokaklardan geçmekte zorlanıyorsa, kaldırımlarda rahatça yürüyemiyorsa ve bundan dolayı mutlu değilse bu önemli bir hak ihlalidir.
Nasıl ki karakolda yapılan kötü bir muamele için insanlar seslerini yükseltip şikayette bulunuyorsa beşeri yaşam esnasında karşılaştığımız olumsuzluklarında İnsan Hakları Evrensel Bildirisine aykırı olduğunu haykırmak gerekir.
