İMDAT BİLİM

İMDAT BİLİM

Mustafa Kıraç

Son günlerde bir adamın sürekli bozulumdan yıkımdan babahsetmesinden dolayı iki gün önce hanımı ona diyorki; "here ğesteğane dermaneki bığoe" (git hastahaneye bir ilaç al) neden? Derinlere inme zahmetine katlanamayan yüzeyseliğin keyfi bozulduğu için, konuşanın kafayı bozduğunu ima edip keyfi uğruna keyif bozan anlatımı öteleme gayreti sergilenmiştir.

Deprem ile o anlatımların denkleşmesi, birbiri ile ne kadar bağlantılı olduğu tartışmalı bir durumdur.

MEVCUT BİLİM ANLAYIŞI, GÖZÜN GÖRMESİ KULAĞIN DUYMASI İTİBARI İLEDİR. His olayı bilim dışı olarak görülmektedir. Hayvanın hissiyatı kabul edilip onlardan faydalanma vardır. Söz konusu insan olunca, hayır. Bu hayırın haklı gerekçesi, bir doğrudan dolayı yüz yalanın ortaya çıkışıdır. Yalanlar yüzünden doğruların kaale alınması imkansız hale gelebilmektedir. 

17 ağustos 1999 depreminde yaşlı bir adam depremi bir gün yanılma ile önceden mektupla meclisi haberdar edip uyarmıştır. Bu durumun haberlere bile konu olduğu görülmemiştir. Olmuşsada geçiştirmeli olmuş ki pek gündem olduğu görülmedi.

Dikkate alınıp tedbirler alınsaydı ne olacaktı? His bilime yönelimler artacak ve sahtelere gün doğmuş olacaktı. Yüz sahte içinde bir hakikiyi bulma zahmeti yerine, hepsini toptan reddetme yolu daha kolay olmaktadır. 

Şahitsel bilimde sahteciliğe o kadar yer olmadığı için güvenilir kaynak oluşunu his bilime kaptırmıyor. Şahitsel bilim ile öne bakış olsada, isabetli öngörü her zaman yeterli olmayabiliyor.

His bilimde sahteciliği önlemenin yolu olarak, iddiası çıkmayacak olana ceza olursa, hissinden yüzde yüz emin olanlar, cezayı göze alabilecek kadar diretip öne çıkarlar. 

BİLİMSELİK KAVRAMINI SADECE OKUL VE ÜNİVERSİTE İLE ÖZDEŞ GÖRME HATASI, BİLİME ULAŞIMI ENGELLER. Bilim insanı, üretilebilecek bir şey değilken okullar, bilim insanı üretebilme iddiasının güdüsündeler. 

O yüzden bilimci bir isimle beraber illede bir okul isimi aranmakta.

Bilim insanı üretilmez bulunur. Var olan doğal bilim insanlarını bulması gereken okullar, ortamları itibarı ile onları yutan mekanlar olabiliyorlar.

Doğuştan yapısal olarak bilime aç olanlar var. Bilim onlar için ruhsal bir gıdadır. Hemen her şeyde bilgi çıkarırlar. Bu şekilde kendi okumaları ile okulun dayatma okutması çatışabilir.

Bal arıyı üretmez. Arı balı hem üretir hemde onunla beslenir. Bilim, insanı üretmez. İnsan bilimi hem üretir hemde onunla beslenir. Okullar, insanın ürettiği bilimden ibarettirler. Mevcut üretilenleri kullanmak ve yeni üretimlere basamak olması gereken okulların, değil yeni üretimler, mevcut üretilmiş olanları alıp kullanmada aciz kalırsa, o bina ve kalabalığın okul'luk sıfatı bitmiş olur. 

MEZINİYETSİZ MEZUNİYETLER BİLİM VE HİZMET ÜRETEMEZLER. Mezın, büyük demektir. Bu büyüklükte bilindiği gibi yaş yada irilik anlamlarının dışında, sorumluluk taşıma, duyma, bilme, öğretme, yönlendirme gibi anlamsal boyutlarıda vardır. Bu açıdan baktığımızda, mezınsız mezuniyetlik duyarsız, sorumsuz ancak sadece kendine yeyebilen bir bilgi deposu olmaktan öteye gidemez. 

ELLERİ KALEM TUTANIN DEĞİL, ELLERİ SOPA TUTANIN SÖZÜ GEÇERLİ OLAN TOPLUMLARDA BİLİMİN SESİ DUYULMAZ. Elindeki sopayla yol yürüme çabası, kör yürümesine benzer. Söz, çarparak gidenin değil, görerek gidenin olmalı. Depreme karşı yaşanan çaresizlik, bilime karşı duyarsızlığın eseridir. İmaj odaklı yüzeysel bakış, çözümcü yeteneği görebilme bakışı olamaz.

Gerçek yetenekler, farklı bakış açılarıyla doygunluğa oluştuklarından, kendi menfaatleri için girişimlerde bulunmazlar, daha çok ihtiyacın onları bulmasını bekleyip gereken saygıyıda görmek isterler. Hazineye ihtiyaçlarının olmadığını, hazinelerin onlara ihtiyaçları olduğunu biliyorlar.

DOĞAL VE YAPAY AFETLERDEN KORUNMANIN EN DOĞRU YOLU, BİLİME SAYGILI OLMAKTIR. Bilim, her an yerde karşımıza çıkabilir. O an ihtiyaç olmadığı için dalgaya alınabilir. Halbuki her şeyin bir gün ihtiyaç olabileceği gerçeği ile ele alınsa, önemi görülecektir. 

Bilimin önemini sadece ihtiyaç olduğu anlarda anlamak, onu anlamamaktır.

Keyifçi anlayışa ağır gelen bilim, ne yaparsa yapsın, o anlayışın tembel başına icat çıkarıyor olmaktan kurtulamaz. 

KEYİFÇİ VE CAHİL KAFANIN GEÇERLİ HÜKMÜ, GELECEĞİN ENKAZI OLMAYA ADAY OLACAK FELAKETLER İÇİN OLUŞAN FAY HATTIDIR. Bu gerçeklikler, "yeter artık söz birazda bilimin olsun" dedirtmektedir. ALLAH insana oku demiştir. Bilen ile bilmeyenin aynı olmadığını bildirmiştir. Bilime tutunmayı emretmiştir. Aklın, bilim dışında herhangi bir varlık sebebi görünmüyor. 

Yumurtada yeni çıkan bir civciv, yüklü programıyla yemini suyunu içebilmektedir. Yüklü programının dışına çıkamayıp kendini yeterli gören toplumlar için imdat bilim denilir. ALLAH ın verdiği akıl ve o akıl'a yol olarak gösterilen bilime sarılma zamanıdır. 

ÇAĞRI 

Yarınlara sağlıklı çıkışlar için bir fikri ve bilgisi olan varsa gelsin. Değerlendirelim işleyelim. Boş durmanın anlamı yok. Ömür belli. Boşa harcamayalım. Matbaaya gel. Dolu olanlar için en kıymetli varlık zamandır. Laf üretmek fazla bir işe yaramıyor. Somut faydalar üretmek lazım.

Enkazlar üzerindeki çaresiz bekleyiş aklı harekete geçirmelidir. İbretlerle dolu ve dersler çıkarılacak görüntüler var.

YENİ BİR BAŞLANGIÇ İÇİN ÇABA'YA GEL



Anahtar Kelimeler: İMDAT BİLİM
  • BIST 100

    9367,77%3,72
  • DOLAR

    34,47% 0,05
  • EURO

    36,42% 0,21
  • GRAM ALTIN

    2956,00% 0,72
  • Ç. ALTIN

    4956,37% 0,55

Egazete


  • Cuma 7.8 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 9.9 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Pazar 9.1 ° / 0.9 ° false

Ağrı

22.11.2024

  • İMSAK 06:23
  • GÜNEŞ 07:53
  • ÖĞLE 12:55
  • İKİNDİ 15:25
  • AKŞAM 17:48
  • YATSI 19:12