Doğubayazıt'ın yeniden İL olması, bütün hemşerilerimizin ortak arzusu ve isteğidir. 

İL olmak istememizin en önemli sebebi ise, 

Bu gün Ağrı’yı tanıtan ve gündeme getiren bütün değerler Doğubayazıt’ta bulunuyor. İshakpaşa Sarayı, Ağrı Dağı, Meteor Çukuru, Sınır Kapısı, Çimento Fabrikası vs. 

Ağrı'ya olan uzaklık, İlin olanaklarından yeterince yararlanamamak ve hizmet alamamak,

Siyasi düşünce ve tercihler sebebiyle Ağrı merkezli politikacıların her fırsatta  Doğubayazıt'ı dışlamaları, parti listelerinde yer vermemeleri, yada en sonlarda göstermeleri, bazen de çeşitli manevi baskılarla sindirmeye çalışmaları,

Çünkü Doğubayazıt, her zaman Ağrı’dan bağımsız ve onların aksi bir siyaset yapıyor. 

Hasıla Ağrılı siyasetçilerin çizgisinde yürümediği için her vakit Karaköseli politikacı hemşerilerimizin hedef tahtasında yer alıyor.

Böylece Doğubayazıt'ı aykırı görüyorlar, eleştiriyorlar, oyunbozan -yaramaz gözüyle bakıyorlar dolayısıyla devlet nezdinde de bir şekilde kabahatli göstermekten geri kalmıyorlar. 

Bundan dolayıdır ki Doğubayazıt, öteden beri hep arayış içinde olmuş, İL olma talebini hep canlı tutmuş, hatta Ağrı'dan kurtulmak için Iğdır'a bağlanmayı bile düşünmüştür.

Çektiği bütün bu sıkıntılara rağmen  İL olma hakkını hep saklı ve canlı tutan Doğubayazıt, bununla birlikte de hiç bir zaman kendisi il olurken Ağrı'nın ilçeye dönüşmesini istememiş, sadece geçmişte elinden alınan hakkının geri verilmesi için mücadele ediyor o kadar.

Çünkü Doğubayazıt'ın Ağrı ile bir rekabeti de söz konusu değil ve olamaz da.  

Yeter ki her kes kendi yoluna  devam etsin kimse kimseye gölge etmesin.

Geçtiğimiz günlerde  Ağrı Sporun , Doğubayazıt'a  devri söz konusu olduğunda, Ağrı'nın lokal siyasetçileri hop oturup hop kalkmış, sonuçta bu antlaşma engellenmiştir. 

Doğubayazıt değil de bir başka ilçe istemiş olsaydı belki de devir gerçekleşebilirdi.  

Fakat isteyen Bayazıt olunca etkili ve yetkililer  Namus- Şeref söylemleriyle karşı çıkarak devri engellemişlerdir.

Onun için bütün bu tahammülsüzlükler nedeniyle ne yapıp yapıp İL olmak zorundayız.

Bizim de bir Valimiz olur, gider aracısız görüşürüz, derdimizi yine aracısız anlatırız,

Bütün resmi işlerimizi yerinde görürüz,

Üniversitemiz olur, Özel İdaremiz olur, İl Genel Meclisimiz olur.

Binaenaleyh önceki yazılarımda da altını çizdiğim gibi, bu konuya çok ciddi bir şekilde odaklanmamız ve hareket etmemiz gerekiyor. Bu amaçla;

Odalarımızla, derneklerimizle, muhtar ve ihtiyar heyetlerimizle, STK'larımızla, iktidardaki siyasi partilerimizle ve diğer oluşumlarla bir olup İL hakkımızı isteyeceğiz.

Bu çalışmanın organizasyonu da Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Şoförler Odası tarafından yapılmalı, diğer STK'ların tamamı ile işbirliği dahilinde yürütülmelidir. 

BÖYLECE ORGANİZE BİR ŞEKİLDE İL OLMA HAKKIMIZI İSTEYECEĞİZ.

İnanın, mutlaka birileri bizi duyacak ve sonunda bu haklı talebimiz yerine getirilecektir…