İdlipte, 21'inci yüzyılın en büyük insani felaketi yaşanıyor

İdlipte, 21

Hüseyin DEMİR

Grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Artık son ikazlarımızı yapıyoruz. Gerek ülkemizde gerek Rusya'da şu ana kadar maalesef arzu ettiğimiz neticeye ulaşamadık. Türkiye İdlib konusunda her türlü hazırlığını yapmıştır. Bir gece ansızın gelebiliriz. İdlib harekatı bir an meseledir. Ne pahasına olursa olsun İdlib'i hem Türkiye hem de bölge halkı açısından güvenli bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız." Demişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov,, "Suriye konusunda Türkiye ile anlaşmaya varılamadı." dedi ve harekatın en kötü senaryo olacağını söyledi.

Buradan baktığımızda Rusya basınında ne gibi senaryolar seslendiriliyor;

Vzglyad gazetesi, en çok seslendirilen ihtimalleri şu şekilde derlemiş.

Birinci Senaryo; “Esed rejimi İdlib’te sivillere yönelik saldırılarını durduracak, kriz şimdilik dondurulacak”.

İkinci Senaryo; “Türkiye, Esed rejimine karşı geniş çaplı operasyon başlatacak, bu durumda Rusya Türkiye ile kesinlikle karşı karşıya gelmeyecek, Türkiye ile çatışmak Rusya’nın çıkarına olmaz, aksine Rusya Türkiye ile işbirliğinin devamından hatta güçlendirilmesinden yana, bu nedenle çatışma halinde Moskova Türkiye’ye savaşın önüne geçecek bir teklifte bulunabilir”.

Üçüncü Senaryo; “Esed rejimi İdlib’teki ilerleyişini durdurur, kısmen çekilir, çekilmediği bölgelere karşılık, Rusya Türkiye’ye PKK-PYD’nın işgal ettiği noktaları verebilir”. Bu öngörüyü savunanlar Rusya’nın PYD konusunda ciddi görüşmeler yaptığını da iddia ediyor.

Dördüncü Senaryo; “Türkiye, Esed rejimi, İran, Rusya ve hatta diğer aktörlerin de dahil olduğu bir ortam çıkabilir”. Ancak bu ihtimalin hiç kimse tarafından istenmediği ve hatta senaryolar arasında gerçekleşme olasılığı en düşük seçenek olduğu vurgulanıyor.

Türkiye, Rusya ve İran'ın Mart ayında İdlib'i görüşmek üzere Tahran'da bir araya geleceğini söylendi. Şubat ayının sonuna kadar rejime süre veren Türkiye ile Rusya arasındaki görüşmelerin tıkanmasından sonra yeni tarih ve zirve "Moskova, Ankara'yı yine oyalıyor" yorumuna neden olduğu söylenmekte.

9 yıldır bitmediği gibi, 2,8 milyon insan idlip’te hayatta kalma mücadelesi veriyor.9 yıldır çekilen açılar yetmediği gibi şimdi idlipte, 21'inci yüzyılın en büyük insani felaketi  yaşanıyor

İdlib bölgesinde 2,8 milyon sivilin insani yardıma ihtiyacı var

17 Eylül 2018'deki Soçi mutabakatından bu yana rejim ve destekçilerinin İdlib'e saldırılarında 1800'den fazla sivil can verdi

Ocak 2019'dan beri Türkiye sınırı yakınlarına göç edenlerin sayısı 1 milyon 767 bine ulaştı

9 yıldır bitmeyen 500 bin den fazla insanın hayatını kaybettiği ,6 milyon insanın  evlerinden, ülkelerinden edildiği bu zulüm dolu yılların başlama fitili, Orta Doğu'da "Arap Baharı" olarak adlandırılan olayların sürdüğü 15 Mart 2011'de Dera ilinde bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed'e hitaben, "Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende" yazmasıyla, Suriye'deki halk ayaklanmasının fitili ateşlenmişti. Türkiye idlip konusundaki talepleri insani olarak bölge halkının huzur içinde yaşamasından başka bir şey değildir. Tüm dünyanın idlipteki insani felaketlerin durdurulması için el birliğine ihtiyaç var.

9 yıl oldu bitmedi bu zulüm, zulümden kaçanların  dünyadaki yegane limanı Türkiye'm de olmasaydı ne yapardı bunca insan. Türkiye’de geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 24 Ocak 2020 tarihi itibarıyla 2019’un son gününe göre 5 bin 175 kişi azalarak toplam 3 milyon 571 bin 175 kişi oldu. Bu kişilerin 1 milyon 652 bin 377’sini (%46,26) 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. 0-18 yaş arası çocukların ve kadınların toplam sayısı ise 2 milyon 504 bin 199 kişi. (%70,1) Türkiye olmasaydı bu kadar insan nerelere sığınacaktı ,yada hangi bombardımanlarla da hayatlarını kaybedecekti.

idlipteki insani felaketin, sivillerin yaşadığı bu hazin durum bir an önce bitmeli bitirilmeli. Suriye bir an evvel huzura kavuşturulmalı mülteci konumuna düşmüş Suriyeliler evlerine dönmeleri sağlanmalı. İnşAllah bir an evvel bu zulüm biter.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor