5 binin üzeninde uluslararası firmanın Türkiye’ye yatırım yapmaya hazırlandığına dikkat çeken Demsa holding yönetim kurulu başkanı Hüseyin Demir, Türkiye için oluşan fırsatlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Binlerce uluslararası şirketin yeni yatırım rotası, Türkiye!
Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Rusya ve Ukrayna'daki faaliyetlerini durduran ve bu pazardan çekilme kararı alan sayıları 5 binin üzerinde olan uluslararası şirketin, Türkiye’deki yatırım ortamını mercek altına aldığına dikkat çeken Demsaholding yönetim kurulu Başkanı Araştırmacı yazar Hüseyin Demir,’Rusya ve Ukrayna pazarından çekilen birçok firma tarafından,yatırım danışmanlık firmamıza gelen yoğun teklifler neticesinde yaptığımız araştırmada, 5 binin üzerinde uluslararası şirketin, Türkiye’ye yatırım yapmaya hazırlandığı tespit ettiklerini belirten Demir, şu noktalara dikkat çekti;
‘Elbette ki! Yatırımcılar, Türkiye’nin uluslararası yatırımcılara sunduğu önemli teşvikleri, üretim ile birlikte İhracat hedefi taşıyan yatırımlar için en önemli detaylardan nakliye ücretleri, iş gücü ortamı ve Avrupa, Kuzey Afrika, Körfez Bölgesi ve Orta Asya'nın önemli merkezlerine olan kısa ulaşım mesafesi neticesinde 1,5 milyar insan ve 30 trilyon dolar büyüklüğündeki ekonomiye ulaşım ayrıcalığını sağlayan Türkiye’nin önemli bir üretim ve yönetim üssü olduğunu değerlendirmektedir. Görüşme gerçekleştirdiğimiz uluslararası şirketlerin, Türkiye’nin son zamanlarda ihracat noktasında yaşanan rekorlara, Çin’de yaşanan tedarik sıkıntıları neticesinde, Türkiye’nin tedarik alanında muazzam bir alternatif olabilecek potansiyele sahip olduğunu, Türkiye’nin, Rusya ve Ukrayna ülkelerine eşit yaklaşımı ve son dönemde İsrail, Sudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap emirliği ile iyi ilişkiler kurma hamlesinin güven verdiğini belirtmeleri, Türkiye’ye yatırım yapacak uluslararası şirket sayısının tahminlerin ötesinde olduğunu göstermektedir. Burada önemli olanın, Türkiye’de yatırım yapma niyetinde olan firmaların yakın markaja alınarak, yatırımların hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ve hiçbir firmanın aksilik yaşamadan yatırımlarını gerçekleştirmesini sağlamak olacaktır.BU avantajların değerlendirilmesi ile Türkiye’nin küresel ticaret ve dünya ekonomisindeki gücükatlanarak artacaktır.’ Dedi.
‘’Türkiye’’ oluşan avantajları güçlü bir şekilde değerlendirmesiyle halkımızı sıkıntıya düşüren yüksek enflasyonu çabuk aşacak ve daha güçlü bir ekonomiyesahip olarak yoluna devam edecektir.
Kovid-19 salgınının ardından Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle enerji, gıda ve emtia piyasalarında meydana gelen çok ciddi fiyat artışlarının neticesinde ‘’çoklu kriz’’ tehdidi ile karşı karşıya gelen dünya ekonomileri, yaşanan bu gelişmeler karşısında büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizeler yaptığını belirten Demir,’ Ukrayna ve Rusya'nın dünyanın buğday ve arpa ihtiyacının neredeyse üçte birini ve ay çiçek yağı ihtiyacının yarısını karşıladığı, Rusya’nın ciddi bir doğalgaz ihracatçısı olması, Kovid-19 salgını ile bozulan tedarik zincirleri neticesinde dengesi bozulan dünya ekonomisi, Kovid-19 salgını şokunu atlatmadan peşi sıra gelen Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle özellikle enerji ve gıda fiyatlarının yükselmesiyle, tüm dünyayı etkisi altına alan yüksek enflasyon ve durgunluk baş göstermiştir. Tüm dünyayı etkisi altına alan yüksek enflasyonun ilk etapta Türkiye’de de fazlasıyla baş göstermesi, enflasyonun tüm dünyada yükselmesine neden olan etkenler dikkate alındığında, Türkiye’de yaşanan yüksek enflasyonun geçici olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin kendi kendine yeten bir potansiyele sahip tarım ülkesi olması, gıda fiyatlarının yükselmesinden kaynaklanan yüksek enflasyonu ayrıca enerji fiyatlarının yükselmesinden dolayı yaşanan sıkıntıların, Karadeniz’de bulunan doğal gaz rezervlerinin faaliyete geçmesi ile yaşanan sorunları çabuk atlatacak bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.’dedi.
Yakın gelecek daha güçlü Türkiye ekonomisini işaret ediyor.
Sözlerine şöyle devam eden Demir,‘İhracatta yaşanan büyük başarılar, Rusya ve Ukrayna pazarındaki faaliyetlerini durdurma kararı veya pazardan çıkma kararı alan şirketlerin Türkiye’de yatırım yapmaya yönelimleri, dünyanın en büyük tedarikçisi çin’de yaşanan tedarik sıkıntıları neticesinde, Türkiye’nin tedarik alanında bir alternatif olarak görülme fırsatı yakalamış olması, Doğal gaz rezervlerinin yakın zamanda faaliyete geçecek olması, Türkiye’nin son zamanlarda bozulan ilişkileri düzeltme hamlesi, uluslararası konjonktür de lider ülke konumunu yakalaması, Dünya ekonomileri ‘çoklu kriz’ ile baş başa kaldığı bir ortamda büyük avantajlara sahip olan Türkiye, yakın zamanda çok iyi bir ivme yakalayarak ‘çok güçlü bir ekonomiye doğru’, emin adımlarla yoluna devam edeceği gözükmektedir. ’dedi.
