Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, fırsatçılığın önlenmesinin ekonomiye daha rahat bir nefes aldıracağını ve tüketicilerin ekonominin geleceğine olan güvenlerinin artacağını belirtti.
Dövizde yaşanan dalgalanma sebebiyle birçok ürüne zam gelmesi zorunlu harcamaların maliyetini de önemli ölçüde artırdı. Maliyetleri dolar ve euro gibi döviz kurlarına bağlı olmayan ürünlere de zam gelmesi vatandaşların tepkisini çekiyor.
Bu konuda şikâyetlerin artması, mal veya hizmetin satış fiyatında haklı bir gerekçe olmaksızın artış yapılması bakanlığı da harekete geçirmişti. Ticaret Bakanlığı´nın son günlerde kurları bahane ederek ürünlerine zam yapan firmalara karşı bir açıklama yaptığı. Açıklamada ?Girdi maliyeti ve döviz kuru artışı gibi fiyat değişimlerinden etkilenmemesine rağmen bu durumlardan etkileniyormuş gibi hareket ederek tüketiciye sunulan mal veya hizmetin satış fiyatında haklı bir gerekçe olmaksızın artış yapılması, aldatıcı ticari uygulamalar kapsamına alındı" denilmişti.
Doları bahane eden fırsatçılar nedeniyle temel tüketim ürünlerinde ciddi fiyat artışı olmasının vatandaşları zor durumda bıraktığını ifade eden Araştırmacı-Yazar Hüseyin Demir, "Döviz kurundaki yükseliş ve Türk Lirası´nın dolar ve Euro karşısında değer kaybetmesi sonucu işsizlik, yoksulluk ve kapanan işyeri sayısı yükseliyor. Zamların peş peşe gelmesi vatandaşları zor durumda bırakıyor. Ekonomideki bu sıkıntılı dönemi fırsata çevirenler ile ilgili haberlere her gün şahit oluyoruz. Son günlerde yaşanan döviz artışını bahane ederek ürünlerine ciddi anlamda zam yapan işletmeler vatandaşların tepkisini çekiyor. Devletimiz fırsatçılara geçit vermemek için gerekli önlemleri almak için harekete geçmiştir ama kriz olduğunu söyleyerek köy yumurtasını bile 1 TL den 2 TL çıkarmak yapılan zammı da dolara bağlamak akıllara ziyan bir harekettir.Bu dönemi fırsat bilenlerin denetlenmesi ve yaptırıma tabi tutulması ekonominin daha rahat nefes almasını ve vatandaşın ekonomiye güveninin artmasını sağlayacak. Böyle fırsatçıları hemen gerekli yerlere şikâyet etmek gerektiğini düşünüyorum. Yerli üretim malların tercih edilmesi ülkemizin gelişmesine ve dış baskılardan gelebilecek tehlikelere karşı daha sağlam bir ekonomiye sahip olmamızı sağlayacaktır? şeklinde konuştu.
Açlık sınırı 1893 TL oldu
TÜRK-İŞ araştırmasının 2018 Eylül ayı sonucuna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 1.893,21 TL olarak hesaplandı. Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6.166,81 TL olarak hesaplandı. Bir çalışanın sadece kendisi için yapması gereken yaşama maliyeti ise aylık 2.312,86 TL olarak hesaplandı. Temel tüketim maddelerindeki fiyat artışının yanı sıra Elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yapılan zam da vatandaşları düşündürüyor. Elektrik fiyatlarına konutlarda yüzde 9 sanayide ise yüzde 14.6 ila 16.2 arasında değişen oranlarda zam yapılmıştı. Doğalgaz fiyatları da konutlarda yüzde 9, sanayi?de ise yüzde 14 arttı. Bu kış faturalar biraz daha fazla gelecek.
Son aylarda gıda, giyim ve barınma harcamaları maliyetlerinin önemli ölçüde artmasının, fırsatçıların yaptığı artışların vatandaşları zor durumda bıraktığını belirten Hüseyin Demir, "Ticaret Bakanlığı´nın döviz kurundaki dalgalanmaları bahane edip birçok alanda fiyatları artıranlar spekülatörlere yönelik denetimler ve yaptırımlar getirmesini yerinde bir karar olarak değerlendiriyorum. Ülke olarak ekonomide yaşadığımız bu sıkıntı dönemi en kısa sürede atlatacağımıza inanıyorum. Türkiye´nin kısa, orta ve uzun vadede stratejik adımlar atması, her alanda yerli üretimin teşvik edilmesi, eğitimli ve nitelikli işgücüne yatırım yapılması ve günün teknolojilerine ayak uydurulması konusunda çalışmaların hız kazanması bu dönemi atlatmamız açısından büyük önem taşıyor" dedi.
