Hüseyin DEMİR

Türkiye İş Kurumu, İŞKUR, Toplum yararına Programlar (TYP) kapsamında sadece işsiz insanları işe alması gerekirken, tam 1003 işi olan kişiyi işe almış. İŞKUR’un bu TYP skandalını Sayıştay Raporları ortaya çıkardı! Rapora göre bu kişilere ödenen para 4 milyon 269 bin 233 lira 80 kuruş oldu.

İŞKUR'dan yapılan açıklamada;

İŞKUR, TYP’deki usulsüzlüğe ilişkin yaptığı savunmasında ise; TYP’ye başvuru süresinin beş gün olduğunu, bu zaman zarfında İŞKUR ve SGK’nin  sistemlerinde hatalar yaşanabildiğini söylemekle yetindi.

SGK mevzuatının uygun görmesi nedeni ile bazı kişilerin programdan arda kalan zamanlarda sigortalı şekilde çeşitli işlerde de çalışmalarının mümkün olduğunu belirten İŞKUR, kişilerin program süresince günlük olarak sigortalılık durumunun sorgulanmasının ise, ortaya çıkaracağı teknik ve idari yükler nedeni ile mümkün olamadığını dile getiren bir açıklama yapıldı.

İşi olduğu halde 1003 kişiyi işe alanlar kimler?...

Bu kişiler işe gidip gelmiş mi!  yoksa bankamatik işçilerimi?

Gibi sorulara cevap verilmeli, konu her yönü ile araştırılmalı diye düşünüyorum.ayrıca;

İnsanlar işsiz ve issiz sayısı 4.5 milyona dayanmış durumda.

İşsiz sayısını düşürmek için kısa dönemli programlar yerine, uzun soluklu programlara ihtiyacımız var.

Eğer bir ülkede işsizlik artıyorsa o ülkede;

Aile huzuru bozulur.

Toplum huzuru bozulur.

Mala karşı suçlar artar.

Gayrimeşru işlere yönelim artar.

Aile içi şiddet artar.

İşsiz kalmak ve temel ihtiyaçlarını karşılayamamak, bireyler için cezaya dönüşen bir durum haline gelmektedir. Hele bir de bakmakla yükümlü olduğu kişiler arasında aile, anne baba, çocukları olduğunda, işsizler için tam anlamı ile katmerli bir cezaya dönüşmektedir.

Toplum yararına yapılan TYP programı, hem kamunun ihtiyacı olan iş gücünü giderme, hem de iyi bir iş bulana kadar işsizler için bir can simidi görevi görmektedir.

TYP programına halk arasında  ( İŞKUR işçisi denilmekte).

işe alımlar, Normal prosedür!

İnternetten başvuru, Kura çekimi olarak gerçekleşmektedir.

Olağan şekli ise;

Parti binasına gidip ismini yazdırmak, il, ilçe parti başkanı ile belediye başkanı, milletvekili hatta bakan referansı bulunması lazım. Referans ve Torpil bulan işe alınıyor, bulamayan evinin yolunu tutuyor. Çok işe ihtiyacı var, mağdur durumda olduğu, vicdanlı bir yetkili karşılaşmasında etkili oluyor.  yoksa herkes iş arıyor, iş yok diye geri çevriliyorlar.

Bakınız özellikle seçimlerden önce veya seçimden sonra iş konusunda söz verilen kişileri oyalamak için kuruma, siyasiye özel İŞKUR programları yapılmakta ve yandaşlık dediğimiz olayın en alası yapılmaktadır.

Şimdi diyeceğim ki yandaşlığa (yandaşlık derken partilisi, aynı düşüncedeki kişilerden bahsetmiyorum hısım, akraba, dost,  yalaka kayırmacılığı)a son verin.

İşe gitmeden maaş alanları işe almayın.

Bir kaç oy almak için sizi işe alacağız deyip, kısa dönemli işler ile insanları kandırmayın.

Ev hanımlarını isçi gösterip, bankamatik kartlarını cebinize koyup işe gitmeyen kişilerin maaşlarını kendinize çekmeyin.

Parti binasının kirasını masraflarını İŞKUR'da işçi olarak gösterilen ama işe gitmeyenlerin hesaplarına yatan paralardan karşılamayın.

Partide çaycı, temizlikçi olarak çalıştırdığınız kişilerin maaşlarını iş kurdan karşılamayın.

Gibi, milletin vergilerini carcur eden davranışlar uzak durun diyeceğim, ama buna uymak sizin gibilerin işlerine gelmeyeceği için sözümüz her zaman olduğu gibi havada kalacaktır. En azından ihtiyaç sahiplerini gözeterek kimin daha çok işe ihtiyacı varsa onun işe alınız. Fakirin tanıdığı ne bakanı ne vekili nede başkan vardır. Fakirler size ulaşamaz, siz milletin ne halde olduğunu sordurmalısınız ve elinizden geleni yapmalısınız.

Genel olarak iyi işler yapan, hakkaniyetten, adaletten yana da sayısız başkan, milletvekili, bakan var biz de vatandaşta işini hakkaniyetle yapanları görüyoruz, duyuyoruz ve onlara dualarımızda yer veriyoruz. Ne mutlu ki işini şerefli, haysiyetli, hakkaniyetli ve adaletli dosdoğru yapanın ve her daim destekçileriyiz.

İyi günler dilerim.