Halit Beytüt Yazıyor
Yıllarca süren ve tüm halkımızı derinden üzen bunun sonucu olarak ta ülkemizin her yerinden günlerce cenazelerin kaldırıldığı dönemi sona erdirmek için bilindiği gibi Çözüm süreci adı altında bir yasa hazırlanmış ve gerek dağdaki gerillaların ve gerekse de ülkenin düzenini korumakla yükümlü olan güvenlik görevlileri arasında uzun bir süredir ateşkes sağlanmıştı. Çözüm sürecinin bir an evvel hayata geçirilerek ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanmasını bekleyen ülke vatandaşı ne yazık ki kobane’de meydana gelen olaylar nedeniyle yeniden kaosların başlanacağı endişesine kapılmış bulunmaktadır. Üzerinde yaşadığımız bu güzel vatanda kardeşliğin, dostluğun doruğa ulaşmasının beklentileri içinde olan bu millete yazık değimli?
Bu millet ülkede yeniden kardeş kanının akmasını istemiyor, bu millet ülkenin genelinde insanları karşı karşıya getirilmesini istemiyor, bu millet hiç ama hiç kimsenin ötekilendirilmesini istemiyor. Bu millet kendi vatanında kardeşi kardeşe düşman etme fikrinin oluşmasını istemiyor.
Hükümet çözüm sürecini gerçekten gerçekleştirmek ve hayata dönüştürmek istiyorsa bir an evvel harekete geçmeli ve barışın, kardeşliğin yeniden tesisini sağlamalıdır. Özellikle iktidar partisi mensuplarının kısır döngülerle vakit geçirip süreci oyalamaya sürüklemesini istemiyor bu millet. Hele hele anayasal demokratik bir hak olan eylemlerde polise geniş yetki vererek yarın olası eylemlerde kan akıtacak yetkisini kesinlikle verilmesini istemiyor.
Ülkemiz insanının tek beklentisi kendi ülkesinde etrafımızdaki ateş çemberi gibi bir ülke olmasın istiyor. Bu topraklarda huzur, güven ve barış içinde yaşama özlemi içinde olan bu millete bunun çok görülmemesi gerektiğini özellikle vurgulamakta yarar görüyorum. Beklentilere kesinlikle yanıt verilmeli ki bu millet kendi vatanında tedirginlik ve endişeler içinde olmasın.
Korkusuzca yaşabileceği yarınlara umutla bakabileceği bir ortamın oluşturulmasına katkı sağlamak tüm siyasetçilerin asli görevi olmalıdır. Bunun yanı sıra yapılacak bundan sonraki eylem ve protestolarda da halkımız anayasal hakkını kullanırken etrafına felaketler yağdırmamalı ve özellikle kendi halkına zarar vermekten mutlaka ama mutlaka kaçınmalıdır. Bizler devlettin istediklerimizi sıraladık,. Ancak halktan da isteklerimiz olacaktır. Halkın özgür hür iradesiyle kendi vekaletini verdiği siyasetçilerinden de olumsuz uygulamalar karşısında el pençe divan durmak yerine halkın sesine kulak vermeleri gerektiğini hatırlatmakta yarar olacaktır.
Bu ülke güzel bir ülkedir. Ancak yönetenlerin kısır döngüleriyle fikir ayrılığına düşenlere de zemin hazırlayanları uyarmakta son derece yarar vardır. Şiddet yerine kardeşliği, kırıp dökmek yerine kucaklaşmayı önermeleri gereken siyasetçilerin meclis çatısı altındaki üzüntü verici çekişmelerini ve kavgalarını büyük bir ibretle izlerken bundan feyz alan ülkedeki provokatörler bunu fırsat bilerek ülkeye zarar vermekten kaçınmamaktadırlar. İşte bizlere düşen sorumluluk burada başlamaktadır. Bunlara kesinlikle itibar etmemeli onların sinsi oyunlarına alet olmamalıyız.
Bizler ülkemizin kan ve barut kokmasını değil aksine menekşeler, leylaklar, güller kokan bir ülkenin mutlu insanları olarak anılmak istiyoruz.
Tüm halkımızın her türlü provokatörlük girişimlerine alet olmadan yaşamını sürdürmesi hepimizin ortak dilek ve temennisidir. Umarım gerek siyasiler ve gerekse de halkımız milletimizin isteğine kulak verir ve böylesi güzelliklerin oluşmasına katkı sağlama adına üzerlerine düşeni yapma özverisini ortaya koyarlar.
9631,38%0,85
34,58% 0,12
36,17% 0,48
2969,24% -1,19
5031,94% 0,00
Ağrı
26.11.2024