Nezir ÇELİK
Buralarda bir yanlış var, söylense kabahat, göz yumulsa külliyen insanlara zarar.
Bugüne kadar hep ‘iyi bir yönetici, iyi bir lider nasıl olunur?’ tarzında yazılar okudunuz. Şöyle yaparsanız iyi yönetici olursunuz. Kayırmacılık, ayrımcılık, eleştirileri insan içinde, övmeyi kapalı kapılar ardında yapmak, dinlememek, sorumluluk vermemek, hakaret etmek, aşırı otoriter davranmak kötü bir yöneticinin en belirgin özellikleri.
Ağrı, Doğubayazıt ve daha bir çok yerleşim yeri sel ve taşkınlarla karşı karşıya. Üstelik sel ve taşkınlar öyle bir anda da ortaya çıkmış da değil. Çünkü bölgede meydana gelen sel ve taşkınlar her yıl düzenli olarak tekrarlanıyor.
Onun için deniliyor ki Ağrı bölgesinde meydana gelen sellerin vermiş olduğu zarar, daha çok idarecilerin basiretsizliğinden kaynaklanıyor. Kim söylüyor bunu, Ağrı eski valisi…
Çünkü son beş yılda Ağrı’da görev yapan bazı kaymakamlar, vali yardımcıları ile bazı il müdürleri olağanüstü başarılardan dolayı il valisi tarafından takdirname ile ödüllendirildiler. O nedenle Ağrı’nın yöneticileri kesinlikle basiretsiz olamaz (!)
Bazı Ağrı’nın giden valilerinden takdirname almayan sadece birkaç kişi var ki onlar da Ağrı’lı müdürleridir. Onlar Ağrı’lı oldukları için beceriksizliklerinden dolayı kendilerine takdirname verilmemiştir(!)
Çünkü 657 numaralı yasaya göre, sadece olağanüstü hizmetler yapan kamu görevlilerine takdirname verilebiliyor. Başka bir ifade ile düzenli olsa bile sadece rutin görevlerini yapan kamu görevlileri bu maddeye göre takdirname alamaz.
Neyse konuyu fazla dağıtmayalım.
Ağrı’nın takdirnamelik yetkilileri büyük illere atanmak için gün dolduruyor.
Bizim mesleğimizin olmazsa olmazıdır, vatandaşa hizmette vazifesini lâyıkıyla yapan kişi ve kurumları, haber yapıp insanları bu konuda bilgilendirmek.
Ağrı ve Doğubayazıt’ta idari konularda ne yazıkki sınıfta kalıyor ve bunun ceremesini hizmet bekleyen vatandaş çekiyor.
Her iki seçeneğin ucu ise basiretsizliğe çıkar.