Teşbihte hata olmaz, vakti zamanında halim selim bir adam, insanlara daima isminin ardından "efendi" hitabını kullanırmış. Bir gün dalgınlığına gelmiş sadece isimle hitap etmiş.
Malum insanoğlu böyledir, hemen terslemiş bizimkini. Bizim adam, düne ve bugüne ders olacak bir söz söylemiş."Ben sana efendi diyorsam, sen efendi olduğun için değil, ben efendi olduğum için" demiş.
Şimdi efendi olan adam gibi adamlar, kuşkusuz yukarıdaki misali anlamıştır, anlamayanlar için yazının devamını, adam olsunlar diye okumalarını öneriyorum.
Karakter ve şeref sahibi hiç kimse, bir başkasına mecbur olduğu için saygı ve hürmette bulunmaz.
Her insan, kendine yakışan davranışlarla, şahsını yüceltir yâda rezil eder.
Bizim mesleğimizin olmazsa olmazıdır, vatandaşa hizmette vazifesini lâyıkıyla yapan kişi ve kurumları, haber yapıp insanları bu konuda bilgilendirmek.
Altını çizerek yazıyorum ki, kendini efendi sınıfına dahil eden densizler bizim ve insanımızın efendi olduğunu anlasın.
Herkes emeğinin ekmeğini kazanır, kimse kimseyi yüceltme mecburiyetinde değildir.
Ha keza bunu anlayıp, teşekkür eden yine kendi insanlığını gösterir. Lakin, bunu bizim mecburiyetimiz gibi algılayan beyni kaba kişiler de takdiri, övgü ile karıştırıp her daim şişirilmeyi beklerse daha çok bekler.
Doğubayazıt insanına, layık olduğu insanlığı gösteren her makam ve mevki, vatandaşımız adına bu takdiri her daim kazanır, koltuğuna övgü bekleyenle işimiz olmadı şükür, olmayacaktırda. N.Çelik..