Tarih: 16.05.2019 10:11

HEMŞEHRİMİZ ABDULLAH KARADUMAN YAZDI: DOĞUBAYAZIT´IN KİTABI

Facebook Twitter Linked-in

1951 Doğubayazıt doğumlu emekli öğretmen, iş adamlarımızdan Abdullah KARADUMAN, Doğubayazıt´ ı bir ilçeyi kitap haline getiren ilk yazar oldu.
ABDULLAH KARADUMAN İLE SÖYLEŞİ
Ben 1951 yılında dünyaya gelmişim. Annemin anlattığına göre Aladağ Yaylası´nın en yüksek yeri olan Gırqemer Bölgesi´nde bir kollukta doğmuşum. Yine annemin anlattığına göre o zaman harman zamanıymış, yani Ağustos ayının sonunda gözlerimi dünyaya açmışım. Çocukluğum okulu, yolu ve camisi olmayan bir mezrada (Çowana Mendo) geçti. Yaylaya giderken yolumuz Diyadin İlçesi´nin Taşkesen Köyü´nde geçiyordu. O köyde kiremit çatılı bir yapı gördüm, okul olduğunu söylediler, o andan itibaren okula âşık oldum. 6 yaşımdan sonra anne ve babama beni okutmaları için yalvardım. En son olarak 8 yaşında beni Yedimillet (Yalınsaz) Köyü´nde yaşayan annemin dayısının evine yerleştirdiler.

OKUL HAYATI

Orada ilkokula başladım. Daha sonra Doğubeyazıt Merkez Kurtuluş İlkokulu´nu bitirdim. Babamla anlaşmam ilkokulu bitirmekti ve ondan sonra beni okutmayacaktı. Ben gizlice öğretmenlerimin yardımı ile yatılı öğretmen okulu imtihanlarına girdim. Yapılan iki sınavı da kazandım. Beni okula vermemek için herkes diretiyordu. Kimisi babamın yalnızlığını bahane ederek kimisi de gidip ordu malı olacağımı ve bir daha geri gelmeyeceğimi düşünerek okumama karşı çıkıyordu. Nihayet tüm zorluklara rağmen yatılı öğretmen okuluna girdim. Öğretmen okulunu 1970 yılında bitirerek Konya´nın bir köyüne atandım. Konya´da 3 yıl çalıştıktan sonra memleketime hizmet için Ağrı´ya geldim. 19 yıl Ağrı ilinde çalıştım ve bu sürenin 17 yılı mezun olduğum Doğubeyazıt Kurtuluş İlkokulu´nda geçti. Yukarı Sübhan Köyü´nde çalışırken peş peşe 45 gün şiddetli soğuk ve kar yağışından dolayı il genelinde soğuk tatili verildi. Ben okulumu tatil etmedim. Çocuklarımla tezek sobasının etrafında ders işledim.

25 yıllık öğretmenlik hayatımda hastalıktan dolayı sadece 5 gün rapor aldım. Bu sürenin iki gününü evimde geriye kalan 3 gününü de hasta hasta sınıfımda geçirdim. Öğretmenlik hayatımın yanında ticaretle de uğraştım. 17 yıl Doğubeyazıt ilçe merkezinde beyaz eşya bayiliği yaptım. Bu iki yönlü çalışmam nedeniyle Doğubeyazıt´ı ve halkını iyi bilirim. Doğubeyazıt´ın doğasını da halkını da çok seviyorum.

KİTABI YAZMAYA NASIL KARAR VERDİ?

1970 yılı ile 2000 yılları arasında dünyada ve Doğubeyazıt´ta çok hızlı gelişmeler ve değişmeler oldu. En önemlisi radyo ve televizyon yayınları yaygınlaşınca bölgenin çocukları yayınlardan yararlanarak eski örf adet gelenek ve göreneklerden uzaklaştılar. Kısa sürede toplumun Ortaçağ´dan beri devam eden yaşam şekli değişti. 5 yıl önce devam eden her şey aniden yok olmaya başladı. Yıllardır ata babalarımızın yaşayışları, örf ve adetleri unutulmaya başlandı. Bu arada Türkiye´de Kürtçe yayın yapan televizyon radyo yoktu. Geçmişe dair yazılı bir belge ve kitap da olmadığı için eski zamana ait bilgileri hiç olmasa bir kitapta toplama ve sonraki nesillere nakletme fikri bende doğdu. Bu fikrimi bazı yakın dostlarıma açtım. İlçemiz için böyle bir kaynağa gerek vardı ama yapmak çok zor dediler. Zorluğunu biliyordum, kaynak eksikliği en büyük zorluktu. Ben kendi kendime kolay işi herkes yapar o zaman bu zor işi ben yapmalıyım diye düşündüm ve kitabı yazmaya karar verdim.

Kitabı yazmaya çalışınca her şeyi bildiğimi zannediyordum. Meğer hiçbir şey bilmiyormuşum; o zaman yazma işini bırakıp ilçemiz hakkında bilgiler toplamaya başladım. Her gördüğüm insana sorular sordum. Alınan cevaplarda işime yarayanları not aldım. Kaynaklar araştırıp topladım. Hepsini baştan sona kadar en az bir defa okudum işime yarayan kısımları not aldım. Bu arada Kürtçe yazılan eserleri okuma sıkıntısı çıktı. Bu ihtiyaçtan dolayı Kürtçe okumayı öğrenmeye çalıştım ve diğer taraftan da Arap harflerini öğrenmem gerekti. Elifba´dan başlayarak Kur´an öğrenmeye başladım. Allah´a şükürler olsun 60 yaşımdan sonra Kur´an okumayı da öğrendim. Bunları öğrenmeme rağmen hala çok eksiğim vardı. Eğitim ve teknik değişmişti. Bilgisayar kullanmam gerekiyordu. Bilgisayar kullanmayı öğrenmeye çalıştım kendi kendime yetecek kadar kullanabilir hale geldim.

200 YILLIK GEÇMİŞ, TARİH, KÜLTÜRÜ İLE DOĞUBEYAZIT

Bütün bu zorluklardan sonra ilçemiz Doğubeyazıt´ın 200 yıllık geçmişini ve bu günkü durumunu yazmaya başladım. Doğubeyazıt´ın bütün köylerini ziyaret ettim. Daha önce edindiğim bilgileri teyit ettim. Köy ve yaylalarını gezdim. Hepsinin resimlerini çektim. Yazılı kaynaklar ve internet sitelerinden topladığım bilgileri yazmaya başladım. Doğubeyazıt merkezdeki okullardaki, resmi dairelerdeki ve Belediye´deki eski evrakları bulmaya çalıştım. Toplumda tecrübeli ve yaşlı insanları ziyaret ettim. Onlarla sohbetler yaptım, söylediklerini aynen yazdım. Bu arada gittiğim yerlerden de elim boş dönmedim. Her sohbetten memnun ayrıldım. Konak sahipleri de beni gayet nazik karşıladı ve uğurladılar. Dualarını diledim velhasıl sunmaya hazırladığım eser 10 yıl çalışarak ancak bu hale gelebildi.

DOĞUBEYAZIT´IN KİTABI

Bu eserin mükemmel ve harika bir eser olduğunu iddia etmiyorum, yalnız şunu biliniz ki bu eser acemi ve gayretli bir hemşerinizin çalışmasıdır. Bu eserde herkes kendini bulacak. Buradan bizden ve geçmişimizden bahsediliyor diyecek. Bu eseri yazarken yüzlerce insanla görüştüm, derneklerde bayramlarda, yollarda karşılaştığım hemşerilerime danıştım. Kitabıma yarayanları aldım. Herkes de bana yardımcı olmaya çalıştı. Bunun için bu eserin oluş sebebi benim ama eser hepimizin ortak ürünüdür. Ben sizlere danıştım yazdım. Kitap çok kusurlu ve eksik olabilir, kusur varsa benim bilgisizliğim ve eksikliğimdir. ?Doğubeyazıt´ın İlk Kitabı? masa başında yazılmış bir eseri değildir; bu kitap bir araştırma ve inceleme çalışmasıdır. Bu kitabı yazmaya başlarken vakf etme fikrim vardı. Ben kendi imkânlarımla ilçeme ve bölgeme vakıf olacak maddi değeri olan okul, cami ve yol gibi bir eser bırakacak ekonomik güce sahip olamadım. Ancak bence gerekli ve lüzumlu olan bu kitabım daha sonraki yıllarda daha da lüzumlu bir kaynak olarak görülecektir. Hazırlık aşamasında maddi giderleri kendi çabamla karşıladım. Bu kitabımı benden önce kitaplar yazıp vakf eden büyüklerime ve beni okutan rahmetli anneme ve babama, 2015 yılında vefat eden emektar eşim Bediha Hanım´a ve özellikle hiçbir suçu olmadan şehit edilen amcamın oğlu Yusuf Karaduman´a ve Doğubeyazıtlı tüm hemşerilerimin geçmişlerine vakf ediyorum. Bu eserden bugünkü neslimizin ve bizden sonrakilerin yararlanması dileğiyle bütün okurlarıma ve hemşerilerime saygılarımı sunarım. ZEKİ ERTOĞAN

/resimler/2019-5/16/1013564231189.jpg

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —