Çivit kireçle badanaladım hayallerimi.
Eskiye kurmak için vakti.
Yağmurun ardından, toprağı, suya doyuran
ve ayaklarıma yapışan çamurla girdim suya.
Çektiğimde, su doluyordu,
arkamda bıraktığım çukura.
Rahmet örtüyordu, bıraktığım boşluğu.
Öne geçmek, büyük bir iş görmüşlük hissi
yaşatıyordu bana.
Boşluğumun, doldurulmasının, hoşluğu.
Ne?
Anlam(l))ıydı.
Bilemiyordum.
Sanki, önümdeki kuraklığı,
ardımdaki bereketle besliyordum.
Ne mübarektim.
Kendimi nimetten bilmiştim.
Oysa, su, gökten, toprak, yerden bulaşmıştı bana.
Faziylet Sönmez