İlçe Yönetiminden Ömer Atasoy, Abdullah Ekelik ve Suat Yiğit Yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; Kıymetli halkımız, direngen kadın ve genç arkadaşlar, onurlu ve gururlu annelerimiz HDP olarak sizleri içtenlikle selamlarız.
Bilindiği üzere son zamanlarda gerek bölgede gerek Doğubayazıt'ta uyuşturucu kullanımı ve ticareti büyük artış göstermiştir. Bu durumun da beraberinde ilçemizde toplumsal barışın, birliğin, kardeşliğin yayılımı ve gelişimi önünde büyük bir engel olduğunu hep beraber görmekteyiz. Türkiye'de ve bölgede uyuşturucu kullanımı çok ciddi bir kamu sağlığı ve toplum güvenliği meselesi haline gelmiştir.
Uyuşturucu kullanımı her yaş aralığında artış göstermekte beraberinde toplumsal hastalıkları, hırsızlıkları, huzursuzlukları, kadın cinayetlerini ve anksiyete bozuklukları gibi birçok kötülüklere sebep olmaktadır. Yasal tedbirlerin yetersiz oluşu, bireyselleşme ve ayrışmanın artması, kapitalizmin yıkıcı etkileri, savaş ve nefret politiları ve etnik ayrımcıkların sebebiyet verdiği bu bağımlılık ve bu tespitler uyuşturucu bataklığının kurutulması gerektiğini bizlere göstermektedir. HDP olarak eşit ve özgür bir yaşam mücadelesinden asla vazgeçmeyenler olarak bu duruma duyarsız kalamayacagımızı buradan tüm halkımızla paylaşıyoruz. Etkin bir çalışma örneği göstererek uyuşturucu kullanımını demokratik bir mücadeleyle ve büyük bir hızla azaltacağımızı söylemek yanlış olmayacaktır. Bu inancımızı tarihten gelen gücümüzden ve haklılığımıza olan güvenden alıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, “Bu memleket bizim…” Hepimizin. Gençlerimizi bu çirkinlikten kurtarmak başta bizler olmak üzere tüm halkımızın, tüm siyasi aktörlerin, kadın örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin ahlaki ve vicdani sorumluluğudur. Özellikle gençliği bu madde kullanımına iten sebeplere baktığımızda gençlik içinde ırkçı, şoven, gerici politikaları yaymak isteyerek gençliğin barış, demokrasi, kardeşlikten değil savaş ve kandan beslenmesi için çaba harcayarak bilimi değil hurafeleri esas alan siyasi odakların uyuşturucu kullanımının yollarını döşemekte olduğunu görmekteyiz
Kuşkusuz ki bu krizi Türkiye’nin son yıllarda sürüklendiği politik, sosyal, kültürel, ekonomik iklim ile birlikte değerlendirmezsek bu konuda söyleyeceğimiz her söz suya yazı yazmaya çalışmaktan öteye gitmeyecektir. Ekonomik ve sosyal iklim nedeniyle gençler ya intihar etmekte ya da uyuşturucu ve fuhuşa sürüklenmekte. Uyuşturucu kullanımını önlemek ve ortadan kaldırmak için bugünün gençlerinin ruh hali, eğilimleri ve yaşama dair kaygıları bir bütün olarak ele alınmalıdır. Bu yapılmadığı takdirde sorunun çözümü için şiddetvari önlemler almak, kişinin psikolojisi ve karakteri üzerine tartışmalar yürütmek sadece uyuşturucu kullanımındaki artış hızını azaltabilir ama sorunun kendisini ortadan kaldırmaz. Özellikle bu zehiri kullananların suçlu değil hasta olduğu asıl hedefin bu zehri yayanlar ve bu yayılıma çanak tutanların olduğu bilinmelidir.
Bir diğer konu “Gençliği madde kullanmaya iten başlıca sebep nedir?” sorusu ile bugün nasıl bir ülkede yaşadığımız sorusunun cevapları kesişmektedir. Eğer bugün ülkede işsizlik artıyor, hurafeler ve uygulamalar kural/kanun haline geliyorsa uyuşturucu kullanımı gençlerin önünde kötü bir “seçenek” olmaya devam edecektir. Maddi bir varlık olarak insan ve bunun milyonlarcasını oluşturan gençlik yığınları eğer geleceğinden çok fazla kaygı duyar hale geliyorsa ve bu ülkedeki yaşama dair soruları cevapsız kalıyorsa bir “kurtuluş” ve dertlerinden, tasalarından “arınma yolu” olarak uyuşturucu kullanımını tercih edebiliyor.
Durumun doğru tahlili bizleri doğru bir çözüme ulaştıracaktır. Yanlış bir tespit uyuşturucu madde kullanımını azaltmayacağı gibi artırabilir. Tam da bu noktada cevaplanması gerek bir çok soru belirtmekte kafalarda.
Şehirler arası seyahatlerde sıklıkla rastladığımız bunca kontrol noktası olmasına rağmen uyuşturucunun bu denli tedarik edilebilmesi de akıllardaki en önemli soru işareti haline gelmiştir.
HDP olarak her zaman olduğu gibi bu illetle mücadelemizi sürdüreceğiz. Doğubayazıt'ta bu yaraya çare bulmak için bugünden itibaren çalışmalarımıza hız vereceğiz.
İyileştirmelerin yaşama geçirilmesinden yana tüm toplumsal taraflarla ve siyasi aktörlerle görüşmeye ve müzakere etmeye, birlikte yürümeye, ortak mücadeleye ve ortak yönetime hazır olduğumuzu vurguluyoruz. Tüm bu tespitleri siyasi sorumluluğumuzun gereği olarak tüm siyasi aktörlere ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Bu ilkeler ışığında, yeni düzene nasıl baktığımızı, nasıl bir ahlaki toplum anlayışını görmek istediğimizi kamuoyuna ilan ediyoruz.
