Haber. Nezir ÇELİK

Karlı zirveler ve bozkırlarla çevrili bir ıssızlığın ortasında gerçeküstü zarafetiyle yükselen İshak Paşa Sarayı, kulağınıza bir Doğu masalı fısıldayacak.

Tarih kokulu bir coğrafyanın içinde, şehre hükmettiği yılların tüm haşmetini hissettirircesine karşılıyor misafirlerini… Tabi bu aralar saray korona virüs nedeniyle geçici süreliğine ziyaretçilerine kapalı olsada. Yine de fiziki yapısı insanı cezb ediyor… 
Şehrin her hareketini takip edercesine tepenin üzerinden yükselmekte olan İshak Paşa Sarayı´nı Doğubayazıt Çarşısı´nın dar, kalabalık ve mistisizm kokan sokaklarından birinden izlemekteyiz.

İçinde bulunduğumuz sokağa, kente, var olan kültürel yapıya ait olmayan, sanki yanlışlıkla oraya kondurulmuş gibi duran bu sarayın 1700´lü yılları, sokakların ise 2020´li yılları temsil ettiğine inanmakta zorlanıyorum aslında.

Kışın karlar altında, bahar aylarında renk renk çiçekleriyle ziyaretçilerini hayran bırakan İshak Paşa Sarayı, her mevsimde ilgi çekiyor.

Öte yandan, Halk Eğitim merkezi bahçesinde muhafaza edilen İshakpaşa Saray maketi de fazla ilgi görüyor.
Doğubayazıt ilçesinde, kartal yuvası görünümü, mimarisi ve tarihsel özelliğiyle Doğu Anadolu Bölgesi`nin önemli yapılarından biri olan İshak Paşa Sarayı, her mevsim ayrı bir güzellikle ziyaretçilerini ağırlıyor.

İSHAKPAŞA SARAYI

İshak Paşa Sarayı, Ağrı Dağı`nın yakınında, Doğubayazıt`ın 5 kilometre uzağında eski Doğubayazıt yanında sarp kayalar üzerine kurulmuştur. Kartal yuvasını andıran 336 odalı bu saray aslında türbesi, camisi, surları, iç ve dış avluları, divan ve harem salonları, koğuşları ile bir bey kalesidir.

Sarayın yapımını 1685`te Doğubayazıt Sancak Beyi Çolak Abdi Paşa başlatmış, saray, oğlu Çıldır Valisi İshak Paşa ve torunu Mehmet Paşa tarafından 1784`te bitirilmiştir.