Uzun ve sert geçen kış mevsiminin ardından yağan yağmurlardan sonra çiftçiler, çayırlarda ve meralarda ot biçimine başladı.
Çiftçiler, Temmuz ayı ortalarında ot biçimi ve ardından da baharda tarlalara ekilen arpa, buğday, korunga, fig gibi ürünlerin hasadına başlıyor.
Yetkililer, yaptığı açıklamada, bu sene aşırı yağışlardan dolayı ot biçimine geç başlandığını belirtti.
Yetkililer, "Bölgemiz çok yağış aldığı için üreticilerimiz, hem çayırlardaki otlardan hemde tarlalardaki bitkilerin oldukça verimli olduğunu söylüyorlar. İnşallah bol bereketli bir yıl olacak." dedi.
Bölgedeki tarım arazilerinin engebeli olduğunu ifade eden yetkililer, "Atadan dededen günümüze kadar gelen geleneksel tarım aletlerine her zaman ihtiyaç var. Çiftçilerimiz işlerin büyük bölümünü traktör ve benzeri makinelerle yapıyor. Ama, bu aletlerin çalışmadığı veya iş görmediği yerlerde geleneksel tarım aletlerimiz devreye giriyor. Bu nedenle bu aletlerden asla vazgeçemiyoruz." diye konuştu.
Çiftçilerden Remzi Ağır ise, bütün köylerde hemen hemen her çiftçinin traktörü olduğunu, ancak yüz yıllardır süre gelen geleneksel tarım aletlerine ve atlara her zaman ihtiyaç duyulduğunu belirterek, üreticilerin engebeli arazilerde tırpan, dirgen, at tırmığı kullanmak zorunda olduğunu söyledi.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin geleneksel tarım aletlerinin her zaman kullanıldığını ifade eden Ağır, "Traktörlerin, biçerlerin girmediği taşlı ve eğimli yerlerde tırpan kullanıyoruz. Bu yüzden tırpan, dirgen, at tırmığı hasat döneminin vazgeçilmez tarım aletlerindendir. Ancak, bu teknoloji geliştikçe insanların kaynaşması da ortadan kalktı. Eskiden tırpanlarla ot biçen 15-20 kişi tarlada çayırda bir araya gelirdi. Birlikte muhabbetle çalışma ortamı olurdu. Şimdi en fazla 3-5 kişi bir arada çalışıyoruz. Çünkü her işi makineler yapıyor. Bu sene bol bereketli bir yıl oldu. Yani çiftçinin yüzü gülüyor. Biz de iş makineleri ve geleneksel tarım aletlerimizle çalışmaya devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Mehmet Çelik de, dedelerinden miras kalan tarım aletlerinin her zaman işe yaradığını, onlar olmadan çiftçiliğin tam anlamıyla yapılamayacağını kaydetti.(AA)