Atama yetkisi kimde olursa olsun! Önemli olan ehil olanı atamaktır.

Bir çok önemli dava konusuna danışmanlık yapan Hukuk Uzmanı Hüseyin Demir, belediyeler de ki atama yetkisi ile ilgili olarak ortaya çıkan tartışamaya değinerek şunları söyledi.

Hüseyin bey belediyelerde ki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle şunları belirmek isterim belediyeler ve belediyelerin bünyesinde yer alan şirketlerin asli görevleri halka hizmettir. Bunu yaparken de kuralına uygun, kaliteli, hızlı hizmet ön koşuldur. Bu da ancak işinin ehli kadrolar ile yapılabilir. Her belediye seçiminden sonra partisinde olmayan personeli işinden uzaklaştırmak yerine kendi elemanlarını partizanca yerleştirmek bu millete için faydalı değildir.

Sizce doğru olan nedir, kanun neyi emreder?

Yeni göreve gelen başkanlar radikal kararlar alarak işinin ehli kadrolar ile çalışmaya devam etmelidirler. Eski personelin bilgi beceri ve deneyimleri göz ardı edilemez. Bu minvalde başkanların bazı atama yetkilerini Ticaret Bakanlığı belediye meclisine vermesi ile tartışma yaratan ama şahsi düşüncem olarak bu millet için önemli ve değerli bir karara imza atmıştır.

?Kararda; 5393 sayılı Belediyeler Kanunu´nun 37. maddesinde belirtilen, ?Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir? hükmüne göre, belediye şirketlerinde atamaları, seçilmiş belediye başkanları yaparken, Ticaret Bakanlığı´nın 20 Mayıs 2019´da yayımladığı genelge ile bu yetki belediye meclislerine verildi.? denilmektedir.

Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan karar ile son durum nedir?

Bu karar ile ilgili olarak hukuki davalar açılmış durumda. Sonucu ilerleyen zamanlarda hep birlikte göreceğiz. Ticaret Bakanlığı tarafından yaınlanan son karara tarafsız gözle bakmak gerek. Başkanlar açısından haksızlık gibi görülen bu karar, aslında tarafsız bakılırsa geç bile kalmış durumda.

Sizce neden geç kalmış durumda?

Ticaret Bakablığının kararına itiraz edenler, 31 Mart seçimlerine kadar geçerli olan yani belediye başkanının yetkileri neden belediye meclisine verildi deniliyor. Duruma olumlu bakılırsa ortak akıl ile belediye meclisinde belirlenmesi daha mantıklı ve doğrudur.

Bakanlığın kararı siyasi olarak değerlendirilebilir mi?

Siyasi olarak bakılırsa, denge unsuru ortaya çıkıyor. Başkan ve Belediye Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran parti farklı olunca bu konuda sorun çıkıyor. Örnek olarak İstanbul ve Ankara belediyeleri verilebilir. Güç burada kimde? Başka bir bakış ile uzun yıllar bu şirketlerin başında bulunan deneyimli kadroların siyasi çekişmelere kurban edilmemesi söz konusu olabilir. Bu durum bazı partililere göre başkanlarımıza iş yaptırmama, önünü kesme bir kumpası olarak yorumlanıyor.

Siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz ?

Hem hukukçu, hem de bir vatandaş olarak siyasi partilerin kendi konumlarını güçlendirmek için yada kendi menfaatlerini koruma adına atılan adımların millete faydası olmadığı gördüğümüz inancındayım. Millet bu adımları desteklemez. Şuna bakmak gerekli her alanda yürütülen çalışmların millete faydası varsa siyasi kişilerin itirazlarına, mağduriyet edebiyatlarına bakmamak gerek. Millete olan faydalı projeleri kim yerine getir ise halk onu destekler. Tabi bu yapılırken Türkiye´nin bir hukuk devleti olduğu unutulmamalıdır, düşüncesindeyim

Seçim sonrası Belediyelerde ki durumu nasıl yorumluyorsunuz?

Belediye başkanları halka hizmet etmek için yetki almıştır. Bunun aksini yapan her kim olursa olun karşısında yine halkı bulur. Bir belediye personeli işinin ehli ise başarılı ise o kişi siyasi düşüncesinden dolayı görevinden uzaklaştırılmamalıdır. Yetişmiş kadroların değiştirip yerine partizanca atamalar yapılmamalıdır. Belediye başkanları kaliteli kadrolar kurmak için partisine değil, şehrine, ülkesine bakıp bu işi en iyi kim yapar düşüncesiyle işinin ehli kişilerden kadrosunu kurmalıdır.

Sizce bir kriz yaşanmaması için çözüm ne olabilir?

İster belediye kadrolarının oluşturulma yetkisi belediye başkanında olsun ister belediye meclisinde olsun ve ayrıca ister belediye başkanı ile belediye meclis çoğunluğu aynı veya farklı partilerde olsun istişare kültürünün geliştirilmesi, kaliteli, işinin ehli kadroların iş başına getirilmesi herkesin görevidir.

Konu ile ilgili son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bunun aksi yönünde belediye başkanı ile belediye meclis üyelerinin çoğunluğunun farklı partilerde olduğu örneğin Ankara ve İstanbul da yetkililerin birbirlerine çelme takmamaları kim bu niyette hizmetlerin aksatılmasına neden olursa bilinmelidir ki halkın gözünden bir şey kaçmadığı zamanı geldiğinde bunun hesabını da soracağından kimsenin şüphesi olmasın.

Güzel bir gelecek adına hep birlikte samimiyet ile hizmet için el birliğine ihtiyacımız olduğunu unutmamanız dileğiyle hayırlı günler dilerim.