Haber. Ropörtaj. Nezir ÇELİK

Araştırmacı Yazar Hüseyin Demir; Af, ekonomi, yeni parti, erken seçim ve sistem tartışması hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

N.Ç. Af konusunda ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin DEMİR: Dünyanın tüm ülkelerinde dikkat ederseniz büyük tranvalar yaşayan ülkelerde cezaevlerinin doluluk oranı %100 üzerinde bir doluluk oranına ulaştığını görürsünüz. Türkiye´de 15 Temmuz fetöcü hain darbe girişimi sonrasında 40 yıldır devletin en küçük kılcal damarına kadar sirayet etmiş bu yapı ile mücadelede sonrasında cezaevlerinin doluluk oranı %100´ün üzerine çıktığını görmekteyiz ve bu sayı git gide artacaktır. Bundan dolayı af bir zorunluluk olarak önümüzde durduğunu görmekteyiz.

Af neden gerekli diye düşünenler için

• Yargıya güvenin Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat oktay´ın yargıya güvenin %38 olduğunu açıklaması bile af konusunun gerekliliğini ortaya koymaktadır.
• Fetöcü hakim ve savcıların verdiği kararlar neticesinde bu yapının ne kadar alçak işlere imza attığı göz önüne alınınca, içerde yatan kader mahkumlarının varlığı gün yüzüne çıktığı kanaatindeyim.
• Toplumsal uzlaşı adına affın ülke adına faydalı olacağı kanısı hakim
• Af ve adli sicil affı birlikte gerçekleştiği vakit affın ülke yararına katkısı daha yüksek olacağı kanısındayım.
• Af konusunda siyasilerin daha önce mahkum yakınlarını heyecanlandırdığı , af beklentisini yükselmelerinden ötürü ?´af öyle hassa bir durum ki af dilendirildiği gibi yapılması gereken bir işlem´´ olmasından dolayı farkı sonuçları önleme açısından bir an önce çıkarılmasının kamu yararına olduğu kanaatindeyim.
• Cezaevlerinin mevcut durumu ıslah özelliğini ifa edemediğini verilerle bize göstermekteki ıslah özelliğini kaybetmiş cezaevleri daha fazla suçlu doğmasına imkan ve ortam oluşturması ve bunun engellenmesi adına af bir gerekliliktir diye düşünüyorum.
• 

N.Ç.Ülke ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin Demir: Biz her zaman ülke ekonomimizin çok iyi seviyelerde olmasını arzu ederiz. Ekonomideki eksiklerimizi görmek ve bunların üstesinden gelme adına bir vatandaş ,iş insanı olarak ne yapabiliriz noktasındayız.

• Birilerinin ekonomisinin iyi olması, birilerinin işlerinin iyi gitmesi  yada devlet imkanlarını kullananların ekonomisinin iyi olması veya kötü olması ülkenin ekonomisinin iyi veya kötü olduğu anlamına gelmez.
• Ülke ekonomisinin iyi gidiyor veya kötü gidiyor anlamında hesaplama yöntemleri belli olup üretime dayalı olmayan tüm büyümelerin millete yansıyan bir büyüme modeli olmadığı aşikardır.
• Özellikle son yıllarda her yıl seçimlerin yaşanması istikrar adına çok büyük dezavantajları beraberinde getirmiştir.
• Dış siyasette ve Ortadoğu´da yaşanan gelişmelerin ülkemiz adına getirdiği sıkıntılar.
• Kur saldırıları ve farklı saldırıların ülkemizin istikrarına verdiği zararlar
• Mültecilerin ülkemize yüklediği ekonomik yük.
• Tasarruf yerine israfın daha fazla olması.
• Tarım ve hayvancılık  politikalarımızın kendi kendine yeten ülke seviyesine ulaşamaması.

Gibi birçok sıkıntının getirdiği ayrı  ayrı sıkıntılar sonucunda işsiz sayısı giderek artmakta üretim azalmakta yatırımlar azalmaktadır. Bizim çözüm önerimiz Ülke bizim her fert üstüne düşeni yapması ne kadar doğruysa yetkili makamlardakilerin de üzerine düşeni yapması o kadar doğru ve gereklidir. Ortak akıl ile hareket, katma değeri yüksek ürünlere yönelim, ülke potansiyelinin etkin kullanılması, hammadde konusunda yerli kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi, pazar rekabet gücünün desteklenmesi, yerli ürünlere pazar bulunması, ucuz, getirisi yüksek, kaliteli marka oluşturma potansiyelini artırma gibi hızlı kalıcı öngörülebilir bir ekonomi modelini hayata geçirmemiz ekonomi adına faydalı olacağı kanaatindeyim.

N.Ç.Sistem tartışması hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin DEMİR: Referandum ile cumhurbaşkanlığı hükümet modeline geçmemizin üzerinden bir yıl gibi bir süre geçmiş bulunmakta yerel yönetim seçimleri ve İstanbul seçim sonuçları muhalefet partilerinin sistem tartışmasını gündeme getirmiş olmalarını ülke adına faydalı olacağı kanısında değilim.

• Sistemin aksayan ve tökezleyen yerlerinde revizyon olması daha sağlıklı buluyorum.
• Muhalefetin iddia ettiği tek adam rejimi  siyasal bir tartışma olarak görmekteyim.
• Muhalefetin eleştiri ile birlikte çözüm önerilerini birlikte sunması hükümet ile oturup değerlendirmesinin daha doğru olacağı kanaatindeyim.
• Siyasi gelecek kaygıları bir tarafa bırakılarak takır takır işleyen bir mekanizma oluşturulmasının ülke menfaati olarak daha gerekli olduğu düşüncesindeyim.
• Mecliste ortak akıl ile uzlaşarak millet adına daha düzenli işleyen bir sistemin varlığı ülkenin geleceği açısından daha doğru bulmaktayım
• İktidar, muhalefet meclis içi meclis dışı tüm siyasi düşüncelerin sistemin aksaklıkları konusunda fikir birliği yapılarak daha işlevsel yürüyen sistem ile devlet yönetimini idame edilmesi gerektiği kanısındayım.
• Kısır tartılmalar yerine çözüm odaklı tartışmaların yapılması kanaatindeyim.

Açıkçası vatandaş olarak siyasilerin sıkıntı oluşturmak yerine sıkıntıları çözecek adımlar atmasını beklemekteyiz.

N.Ç.

Ali babacan, Ahmet Davutoğlu´nun yeni parti kurma girişimini hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin DEMİR: Açıkçası ülkemizde tabandan tavana gelişen bir siyasi partinin tek örneği ak parti olarak görmekteyim ki bunun sonucunda 17 yıl iktidar olma başarısı ortaya koymuştur. Şimdi Ak partide daha önce önemli görevlerde bulunmuş kişilerin yeni parti hazırlıklarını değerlendirebilmek için ortaya bir şeylerin çıkması gerektiğini düşünüyorum. Bu kapsamda şu anda Sn. Ahmet Davutoğlu ve Sn. Ali babacanın ortaya ne koyacağını bunun millet tarafından nasıl karşılanacağını görmek gerekir. Benim şahsi düşüncem şuanda ülkemizde sayısız parti olduğu ,yeni partilerin kurulmasının demokrasimizin bir gereği olarak saygı duyan biri olarak; saygı duymak başka ,destek vermek başka olduğunu hatırlatarak eğer siyasette boşluk, millette bir beklenti oluşursa ebetteki ülke tarihimiz boyunca sayısız parti kurulmuş, bazılarına iktidar olma, hedef ve düşüncelerini gerçekleştirme  nasip olduğu gibi  tarih olanlarda olmuştur.

• Siyasette iktidar olmak sadece ve sadece yeterli oy almak ile olur.
• Siyasette köklü bir parti olmak iktidar olabilmek olsa idi CHP bunu yapardı.
• Siyasette yeni kurulan bir parti iktidar olamaz denilemez çünkü ak parti örneği ortada ve kurulduktan kısa bir süre sonra 17 yıl iktidar olma özelliği taşıyor.
• Siyasette bir partiden ayrılanlar barajı geçemez meclise giremez denilemez yakın zamanda iyi parti örneği karşımızda.

Yani anlayacağınız bir taban ve boşluk bulan partiler köklü, kısa süreli geçmişi, bir partiden ayrılanlar ve daha bir çok örnek siyasette tek kriterin olduğunu göstermektedir. Milletin gönlünde yer alabiliyorsanız bu millet sizi vezir de yapar ,millete rahmen siyaset yapıyorsanız sizi rezilde eder.

N.Ç.   Erken seçim konuda ne düşünüyorsunuz?

Hüseyin DEMİR: Açık ve net olarak belirtiyorum millet seçim istemiyor.

• Millet 4 yıllık seçimsiz sürenin çok iyi değerlendirilmesini istemekte.
• Millet seçimlerden yoruldu ,seçim yorgunu haline gelmiş durumda.
• Millet seçim değil, sorunları çözme iradesi görmek istiyor.
• Millet seçim değil ,oy  verdiklerinin! vaat ettiklerini yerine getirmesini bekliyor.

Eğer ki gerekli talepler karşılanmaması durumunda siyasette oluşan durumlar kendiliğinden seçimi getireceği ve bu durumun müsebbibi konumunda bulunanlara gerekli dersi verecektir. Milletin tek beklentisi sorun ve sıkıntılarının çözülme beklentisidir. Buna göre gayret edilmesi hem siyasi partiler, hem de milletin selameti açısından doğru olacaktır.