Gazeteci Çelik, ‘Hüseyin Demir ile bazı dostlarımız birlikte 93 yaşında vefat eden İslam alimi Mahmut efendinin cenaze namazına ve oradan da kabristana gitmiş.

Kabristanda definden sonra Hüseyin Demir, çocukluk arkadaşı savcı Salih’in kabrini ziyaret edip dua etmek istedi belirterek ve dostlarımızdan ayrılmış. Dostlarımızda aracın olduğu yere doğru yürümüş. Hüseyin Demir geldiğinde dostlarımız ceketi olmadığını fark edince Hüseyin Bey ceketini nerede unuttun. Koruma müdürü cevap vermiş; Hüseyin bey, kabristanın kapının yan tarafında duvarın dibinde takribi 14 yaşlarında üstünde yırtık ince elbiseler bulunan bir çocuğun titreyerek iki büklüm halinde kıvrandığını gördü ceketini ona verdi. Etraftakiler ceketi vereceğine çocuğa para ver, çocuk karnını doyursun sözlerine aldırış etmeden oradan ayrıldık, bende anlamadım ceketi daha dün almıştı. Arabada giderken hakikaten ceket yerine para verseydin daha iyiydi deyince Hüseyin Demir; Ben Erzurum’da dershaneye gittiğim yıllar beğendiğim bir mont vardı. Çok almak istiyordum. Babam bana harçlık gönderdi ama montu alacak kadar para artmamıştı.

Bir ay bekledim ki! babam tekrar harçlık gönderdiğinde o montu alayım ve bir ay Erzurum’un o ayazında titreye tireye o bir ayı geçirdim. Titreyen çocuk görünce hep o günlerim aklıma gelir. Bu ceketi de bir aydır almak istiyordum, yoğunluktan gidip alamadım bir türlü, bugün akşam yeğenimin düğünü var diye dün gittim aldım ve düğüne de bu ceketle giderim demiştim. Çocuk soğuktan titriyor o bana ceket yerine para ver diyenler bende önce oradaydılar ve öyle çocuğa bakıyorlardı. Biride kalkıp oğlum neyin var diye sormamış, yardım etmemiş. Çocuğa yanaştım titremekten konuşamıyor, titreyen bir insan gördüğünüzde önce ısınmasını sağlamanız lazım dimi. Bende onu yaptım, çocuk biraz kendine gelince çocuğun kulağına eğildim, ceketin iç cebinde biraz para var aç isen karnını doyur ve kartvizitim var iç cepte, iş yerimin adresi var, iş istiyorsan gel ben sana yardımcı olacağım, taksi parasına da yeter o para dedim ve ayrıldık oradan. Size gelince orada bulunan, hiçbir şey yapmayan insanlar gibi para verseydin diyeceğinize çocuk nerede, bizimde bir faydamız dokunmaz mı? demeniz gerekmez mi? Ayrıca orada bulunan birinin valiliği arayıp çocuğun durumunu bildirdiğini gördüm, yoksa çocuğu yanıma alırdım.

Ve daha fazla parada verebilirdim, uyuşturucu komasına da girmiş olabilir diye vereceğim parayı uyuşturucuya verebilir diye sadece yemeğine ve bulunduğu noktadan benim ofise gelecek taksi parası kadar koydum ceketin cebine ve bu olaydan anladım ki herkes te merhamet yok! Unutmayın ki!

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir gün:

“–Nefsim kudret elinde bulunan Allâh’a yemin ederim ki, birbirinize merhamet etmediğiniz müddetçe Cennetʼe giremezsiniz.” buyurmuşlardı.

Burada merhametin ne denli önemli olduğu belirtiliyor. Bugün geldiğimiz bu kabristana er geç her fani gelecek ve merhamet insanı, insan yapan en önemli duygudur.’ Dediğini aktaran Gazeteci Nezir çelik,Bu yaşanan gelişmeden herkesin büyük dersler çıkaracağını umuyorum. Zira;

Merhametsiz insanların neden olduğu savaşlardan dolayı milyonlarca insan zorluklar içinde yaşam savaşı veriyor.

‘Dünya üzerinde 811 milyon insan açlık sıkıntısı yaşarken, 48 milyon insan ise kıtlığın eşiğinde hayatını sürdürüyor. Beslenme yetersizliği ve açlık nedeniyle insanlar hayatını kaybederken, bir yandan her yıl 1,3 milyar ton gıda israf ediliyor. Türkiye'de ise bu rakam ortalama 26 milyon tonu buluyor. Dünyanın birçok ülkesinde yaşanan savaşların sebebiyet verdiği çatışma, şiddet ve zulüm sebebiyle zorla yerinden edilen kişilerin sayısı rekorlara ulaşmış düzeyde. 2021 sonu itibarıyla ülkeleri dışında yerinden edilenler arasında ilk sırayı 6 milyon 800 bin ile Suriyeliler alıyor. Bunu 4 milyon 600 bin ile Venezuela, 2 milyon 700 bin Afganistan, 2 milyon 400 bin ile Güney Sudan ve 1 milyon 200 bin ile Myanmar'dan gelenler takip ediyor. Rusya Ukrayna savaşından dolayı 10 milyon Ukraynalı evinden yurdundan olup mülteci konumunda yaşamaya mecbur bırakıldı. Dünyanın gıda deposu olan Ukrayna ve Rusya, savaşın etkisi nedeniyle dünya genelinde gıda fiyatları fahiş bir şekilde artı. Bunun sonucunda ülkemizde gıda fiyatları artı ve merhametsiz insanların çok olmasından dolayı dünya artan fiyatların üstünde ülkemizde fiyatlar arttı. En basit deyimle ekmek fiyatları ikiye katlandı ve fakir insanların çektiği çile daha da ağırlaştı. Eğer merhametli insanların sayıları çok olsaydı! Bugün, bunca insan bu sıkıntıları çekmezdi.’ dedi.