Tarih: 18 Ocak 2012

Yer: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Ege Bölge Müdürlüğü

Suç: Yolsuzluk, evrakta sahtecilik, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak.

Deliller: Türkiye´ye girişine sınırlama getirilen GDO´lu ürünlerin gümrükten geçişine yardımcı olmak,  Ankara´da bir otelde hayat kadını, masaj salonunda hizmet, yurt dışından gelen mallara çürük ve sorunlu olmasına rağmen olumlu rapor vermek, bunların karşılığında maddi kaynak temin etmek.

Ve daha birçok isim, kurumla irtibatlı kamu görevlisi, dinleme, takip ve izleme ile elde edildiği belirtilen deliller. Sonrasında ise tonlarca belge ve bitmeyen yargılama süreci?

Yukarıda anlattığım olay doğrudan İzmir´i ilgilendiriyor. O günden bu güne aradan geçen 5 yıllık süre aslında çok da uzun değil. Bugün devletin topla-tüfekle mücadele ettiği FETÖ/PDY´nin en önemli hareket alanlarından birisi Gümrük ve Ticaret Bakanlığı´ydı? Çünkü limanlar, gemiler, milyonlarca ton yük hem deniz hem kara hem de hava yollarında bu bakanlığın kontrolü ya da irtibat alanındaydı.

FETÖ/PDY her alanda örgütlüyken birçok yere operasyon yaptı. Hem de bugün tartıştığımız-tespit ettiğimiz sahte deliller üzerinden. Yapı, yetmedi delil üretti. Tabiri caizse oyun kurdu, oynadı. Türkiye´nin en büyük ihracat limanı ünvanını yıllarca elinde bulunduran İzmir Limanı ve Gümrüğü´ne de operasyon yapıldı.  O günlerde yukarıda yazdığım suçları işlediği gerekçesiyle operasyona maruz kalan İzmir Gümrük Müdürü Nazım Bütün,  bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gibi önemli bir kurumda Başkan Yardımcılığı görevini sürdüren Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar´ın yönetimindeki kurumda Genel Sekreter Yardımcılığı görevini yürütüyor.

O dönem yapılanların ?devran döndükten sonra? bugün kumpas olduğu sadece gümrük ve limanlarda ortaya çıkmadı. Belediyelerde, adliye koridorlarında, emniyet içinde ya da birçok farklı alanda kendini apaçık ortaya çıkartı. Genel Sekreter Bütün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´a bizzat mektup yazarak mağduriyetini dile getirdi.

Ve aynen şunları söyledi:

?İhaleye fesat karıştırma denildi, ortada bir ihale yoktu. Rüşvet verilmesinden bahsedildi, rüşvetin konusunun benimle görevimle, gümrük idaresi ile ilgisi yoktu. Kaçakçılıktan bahsedildi, ortada kaçak eşya veya bundan faydalanan kaçakçı, kaçakçılığı yapan memur yoktu. Fuhuştan bahsettiler, ortaya bunu yapan, yaptıran veya yer sağlayanla ilgili tek bir işlem yapmadılar. Başkalarının telkiniyle memur sürgüne göndermemden bahsedildi, memur bahsettikleri yerde ben göreve başlamadan tam 6 sene önce görevlendirilmişti?

Anlayacağınız ortada ne suç vardı ne de suçlu. Tıpkı, İzmir Büyükşehir Belediyesi davası ve diğer konularda olduğu gibi?

Gümrükler ve limanlar ülkenin aynı zamanda dışarıya açılan kapısıdır. Kontrolü zor bir o kadar da önemlidir.

Manisa 1´inci Piyade Eğitim Tugay Komutanlığı Albay Arif Seyhun Kışlası´nda yüzlerce askeri zehirlenmesiyle bir konuyu ülke olarak uzun uzun tartıştık. Neydi bu mesele? Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) konusu?

Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Uysal GDO´lu ürünlerde yüksek oranda antibiyotik bulunduğunu belirtirken insanların vücudunda uzun sürede önemli etkiler yapabileceğini anlatıyor. Ayrıca, GDO´lu ürünlerin insanlar için değil hayvanlar için yapıldığını bunun bile hayvandan insana geçebileceğinin hassasiyetini taşıyor. Harun Hoca işte bu yüzden hep GDO´lu ürünlerin karşısında durmuş, olumsuz görüşlerini her fırsatta kamuoyuyla paylaşmıştır.

Gelelim meselenin özüne, ayrıntısına?

Geçtiğimiz günlerde ODA TV ve Sözcü Gazetesi Yazarı Soner Yalçın bir konuya değindi. Manisa´daki zehirlenmelerin ardından , ?Bakın ne yediriyorlar kınalı kuzulara? diyerek Mehmet ile Memiş farkını ortaya koydu. Ve bazı isimlerden, şirketlerden tarihleriyle bahsetti.

Mersin Limanı başta olmak üzere İzmir Limanı ve daha birçok gümrük noktasının isminin geçtiği bir dosya tarafıma ulaştırıldı. FETÖ/PDY´nin limanlar ve gümrük noktaları üzerinden GDO´lu ürünleri piyasaya sürmesi, yurt dışına göndermesi gibi konular anlatılıyor.

Konunun muhatapları açık ve net. Verecekleri yanıtları yayınlamak, söz haklarını kullanmak baki olmak kaydıyla anlatalım?

İddialara göre dosyada, Gaziantep Ticaret Borsası´nın (GTB) Başkanı Tiryakioğlu Gıda´nın Sahibi Ahmet Tiryakioğlu´ndan bahsediliyor. FETÖ´den kapatılan Gaziantep Zirve Üniversitesi´nin mütevelli heyetinde bir dönem görev yapan Tiryakioğlu´nun aktif TUSKON üyesi olmasına rağmen bir şey yapılmadığı anlatılıyor. Üniversitede birlikte görev yaptığı Naksan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Nakiboğlu´nun cezaevinde olmasına vurgu yapılıyor.

Tiryakioğlu´nun limanlar ve gümrükler üzerinden ithalat ve ihracatını yaptığı keten tohumu-kanola-soya fasülyesi-buğday-mısır ve çekirdek gibi ürünler var. Devletin KDV indirimi yapıp teşvik verdiği bu işlemlerde sorunlar olduğu dile getiriliyor. Kamu zararının, devletin alması gereken vergilerin milyonları bulduğunun altı çizilirken rakamlar dudak uçuklatıyor. Ve daha birçok isim, şirket ve iddia ardı ardına sıralanıyor.

Tabi ki hakim ya da savcı değiliz. Bilgiler mutlaka araştırılacaktır. FETÖ/PDY konusunda büyük gayret gösteren devletin yetkili kurumlarının yanındayız. Anlatılanlar ciddi, iddialar ise vahim?

En başa dönelim;

Tarih değişiyor ama oyun ve oyuncular ne yazık ki farklı rollerde hep karşımıza çıkıyor?