Esnaf Kan Ağlıyor...
Haber: Nimet DAL
Ülkenin bir çok yerinde olduğu gibi Ağrı’da da son yıllarda çoğalan marketler; bakkal, manav, kasap gibi küçük esnafı kepenek kapatma noktasına getirdi.
Marketlerin kentlerin merkezlerinde açılmasıyla marketlerin cazibe haline gelmesi zaten güç şartlar altında ticaret yapan küçük esnafın belini büktü. Bir süredir Ağrı’da esnaf gruplarıyla görüşme imkanı buldum. Esnaf temsilcilerinin görüşlerini zaman zaman dile getirdik. Okuyanlarınız biliyorlardır. Okumayanlarınız için tek cümleyle özetlemek gerekiyorsa; "Bir dokun, bin ah işit" deyimi, esnafların durumunu en iyi şekilde özetlemeye yetecek sanırım?
Esnaflar kan ağlıyor; işsizlikten, sıcak paranın olmamasından, geçim sıkıntısından vs.
Durumun özü buyken, Ankara`dan atıp tutmanın fayda etmediği bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Bölgeler arası uçurumu kabul eden ve bu uçurumu kapatacağını iddia eden iktidar, Ankara`dan nara atmaya devam ederken, Doğu`daki esnafın çığlığı duyulmuyor bir türlü Ankara`dan. Neymiş efendim, Ağrı ve Doğu bölgelerindeki iller Kalkınmada Öncellikli İller arasındaymış. Oysa bu Doğu ile Batı arasındaki uçurumu kapatmadığı gibi daha da derinleştiriyor. Bu kadar kör olmanın, Ankara`dan atıp tutmanın faydası yok. Esnaf kan ağlıyor, yatırım gelmiyor, işsizlik rekor kırıyor bölgede. Bu gerçekler olduğu gibi aktarılmıyor.
Ekonomik krizin en çok vurduğu meslek gruplarının başında gelen küçük ve orta ölçekli esnaflar, artık işlerini yürütmekte zorluk çeker hale geldiklerini ve çıkış yolu aradıklarını dile getiriyorlar. Hemen hemen her gün esnafın içindeyiz.
Konfeksiyoncusundan manavına, manavından kuyumcusuna, Bakkalından lokantacısına kime sorarsak halimden memnun değilim? diyor.
Böyle giderse esnaf gerçektende perişan olacak. Marketlerin ard arda açıldığı ve yoğun bir şekilde faaliyet gösterdiği Ağrı’da bakkal diye tabir ettiğimiz esnaf birer birer kepenk indiriyor.
Ağrı`daki küçük çaptaki tüm esnaf kapısına kilit vuracak duruma geldi. İşçi ve memurun aldığı maaşlar sadece mutfak masrafına yetmeye başladı.
İstihdam sorununun giderek büyüdüğü Ağrı’da ekonomik şartların daha da ağırlaşması hiçte iç açıcı görüntüler oluşturmuyor.
Ağrı`da gerçekten de fakirlik alabildiğine büyüyor ve kimse çıkıp ta bu durumun insanları ve toplumu nereye götüreceğini gündeme getirmiyor. Maalesef gerçeklerimiz bunlardır.
Esnafın içinde bulunduğu durum ekonomik anlamdaki gelişme hareketlerinin neredeyse durması devletin gereken yatırımlarda etkisiz kalması bir anlamda insanlarımızı da kaderiyle baş başa bırakıyor. Yapılan tüm teşvik düzenlemelerine rağmen yatırımcıların Ağrı’ya gelip fabrika açmaması nedeniyle tüm gözler devletin yapacağı fabrika ve istihdam alanlarına çevrilmiştir.
Ekonomik nedenlere bağlı olarak toplumda yaşanan olumsuzluklar alabildiğine çoğalıyor. Devlet olarak bu olumsuzlukları görüp gereken çalışmalar bir an önce yapılmalıdır.
Aç kalan insanlar her şey yapabildiğine göre bu insanları aç bırakmamak ve yaşam standardını daha da artırmak için yatırımlara ağırlık verilmeli, istihdam alanları açılmalı ve fakir insanlarımıza aş, iş imkanı sağlayarak sosyal güvenceleri sağlanmalıdır.