Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu`nun kendisine yönelttiği sorulara ilişkin cevapları
Erdoğan Darbe Komisyonu`nun sorularını cevapladı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu`nun kendisine yönelttiği sorulara ilişkin cevapları, Komisyon`a ulaştı.
İşte Erdoğan?ın komisyona verdiği cevaplar:
- Doğrudan veya dolaylı olarak, bir gecede veya sürekli olarak, silah marifetiyle veya bürokratik aygıtlarla milletin iradesine ve onun adına yetki kullanan demokratik kurumlara tasallutta bulunan her girişim, her müdahale, her tavır aynı derecede kötüdür, aynı derecede demokrasi ve millet düşmanlığıdır.
- Demokrasiye müdahale girişiminde bulunan, bunun tasavvuru ya da hayali içinde bulunan herkes, her kurum, er ya da geç, milletin mahkemelerinde yargılanacağını, hesap vereceğini aklında bulunduracaktır
- 28 Şubat müdahalesi, TBMM`yi, seçilmiş Hükümeti, millet iradesini, sivil siyaseti hedef aldığı kadar, doğrudan şahsımı da hedef almıştır. Bu müdahale, ülkenin geleceğini ipotek altına alacak bir siyaset mühendisliğinin ürünüdür
- Kronik sorunların çözülmesine yönelik girişimlerin sabote edilmesi, terör ve şiddetin tırmandırılması, laik-antilaik, Alevi-Sünni gibi yapay gerilim alanları oluşturulması, darbeci zihniyetin kullandığı enstrümanlardır
- 28 Şubat, bizi, bizim temsil ettiğimiz siyasi idealleri, bizim şahsımızda milletin tercihlerini ve iradesini silmek, yok etmek, engellemek üzerine kurgulanmıştır
- 28 Şubat süreci ile AK Parti ve bizim siyasi çalışmalarımız arasında kurulan spekülatif ilişkiler haksız, insafsız ve mesnetsizdir. Biz, 28 Şubat döneminde hedef alındık, engellendik, mağdur edildik, hatta zorlama gerekçelerle görevden alındık, cezaevine ve siyaset yasağına mahkum edildik. Biz, 28 Şubat`a rağmen, milletimizden aldığımız destek ve istikametle siyasi hayatımızı sürdürüp bugünlere geldik
- Bu tür müdahaleler göle maya çalmak gibi akıl dışıdır, güneşi üfleyerek söndürmeye çalışmak gibi mantık dışıdır. 28 Şubat müdahalesi karşısındaki cesur ve sabırlı duruşumuz, kararlı mücadelemiz, oyunu bozmuştur
- Kamuoyunda `Dolmabahçe Görüşmesi` olarak adlandırılan, dönemin Genelkurmay Başkanı ile yaptığımız görüşme, haftalık olağan ve sıradan bir görüşmedir?