Haber: Nezir ÇELİK

12 Eylül 1980´ın valisi ve darbenin Ağrı Belediye Başkanı Kutlu Aktaş, dönemi boyunca hiç boş durmadı, darbe yönetiminin birçok olanağını Ağrı için cömertçe kullandı. Bu bağlamda hatırı sayılır yatırım ve hizmetlere imza attı.

 Kutlu Aktaş döneminde gerçekleşen bazı yatırım ve hizmetler halen varlığını sürdürürken, bazıları ise daha sonra gelen valilerin ilgisizliği sebebiyle enkaz olup ortada kaldılar.

Vali Kutlu Aktaş´ın en önemli eseri kent girişine diktirdiği çam ağaçlarıdır. Başlangıçta Atatürk Orman Çiftliği olarak adlandırılan bu bölge vali Aktaş gittikten sonra unutuldu, daha sonra vali Lütfü Yeğenoğlu´nun sahip çıkmasıyla yeniden canlanmaya başladılar.

Kent Ormanı olarak tanımlanan bu ağaçlar kısmen yetişmişler ve hava alanından Ağrı´ya girişte çok güzel bir görüntü sergiliyorlar. Demek ki her gelen vali bir şekilde bu fidanlığa destek olsaydı Ağrı´da hatırı sayılır bir orman oluşurdu.

Vali Kutlu Aktaş bazı sabit binalar da yaptırdı. 12 Eylül döneminde Balık Gölüne yaptırdığı Motel,  bir süre faal bir şekilde hizmet verirken Kutlu Aktaş´ın  Malatya´ya atanmasıyla sahipsiz kaldı ve sonuçta çürümeye terk edildi.

Yine İshakpaşa Sarayının yukarısında yapılan turistik tesis uzun süre yerli ve yabancı turistlerin hizmetinde kullanılırken, yapımı üzerinden 30 yıl sonra inşaat ruhsatı olmadığı gerekçesiyle yıktırıldı.

Biri yapıyor, yapmaya gücü yetmeyenler de yıkıyor ya da sahip çıkmayarak yok olup gitmelerine göz yumuyor.

ÖTE YANDAN,

BALIK GÖLÜ SU HAVZASINA DİKKAT?

Malumları olduğu gibi, en yaşamsal ihtiyacımız su.

Hekimler, her insanın günde en az 2-3 litre arasında su içmesini öneriyor. O nedenle içilecek suyun da sağlıklı ve güvenli olması gerekiyor.

Ne varki, Doğubayazıt?ın doğal barajı olan Balık Gölüne bakıldığında sağlıklı bir su içtiğimiz söylenemez. Neden söylenemez çünkü Balık Gölü çok korumasız göl etrafındaki bir kaç köy ve mezra sağlığımızı önemli ölçüde tehdit ediyor.

O NEDENLE TOPLAM SAYILARI NORMAL BİR KÖY bile etmeyen bu vatandaşlar mutlaka başka yerlere yerleştirmesi zorunludur. 

Esasında su havzalarını korunması hakkındaki mevzutta bunu gerektiriyor.

 Bu sıkıntının görmezden gelinemeyeceğini söyleyen vatandaşlar, ?sağlık, belediye ve mülki yetkilileri, Gölün çevresinde bir tur attıklarında tehlikenin bu boyutunu çok iyi anlayacaklar? diye konuştular.