Tekrar tekrar yazmaktan nefret ediyor olmama karşın ne yazık ki, şartlar yüzünden dönüp dolaşıp yine aynı konuları yazmak zorunda kalıyorum.
Çünkü kim nasıl eleştirirse eleştirsin, kim ne kadar eziyet çekerse çeksin, kim neler yazarsa yazsın yerel yöneticilerimizin umurunda değil. Sorunlar, artarak devam ediyor ve herkese hayatı artık çekilmez kılıyor.
Biz işkembeden sallamıyoruz.
Sıkıntılar ortada.
Nereden ve nasıl bakarsanız bakın tam bir pespayelik.
Bırakın sıkışıklığı, şehrin trafiği insanlara cinnet geçirecek kadar keşmekeş ve rezil.
İşe bir yerlerden başlanmış olsa, en azından “falanca sorun çözüm sürecine girdi.” deyip, gösterilen çabayı alkışlayacağız. Fakat gelinen nokta bize gösteriyor ki, sorunlar giderek artmakta ve bu sorunları çözme istikametinde güçlü bir irade yok.
Yetkililerimiz günü kurtarmaktan ve alakasız meselelerin peşine takılıp gitmekten, ciddi konulara zaman bulamıyor. Oysa asıl görevleri, yaşanabilir bir şehir vücuda getirmektir.
İşte bundan dolayı, “aynı şeyleri yazıp durmaktan nefret ediyorum” diyorum.
Arşivi açıp baksam, kim bilir bir yıl içinde bu konuda kaç yazı yazmışımdır.
Yaz yaz dur. Değişen bir şey yok.
Sanki Ağrı’nın kaderidir bakımsız olması, “isminden de anlaşılmıyor mu?
Burada sorunu kimde aramak lazım.
Ankara’yı suçlarsak haksızlık etmiş olmaz mıyız?.
Vatandaş artık bu adres saptırma numarasını yutmuyor.
Bu çağda artık çocuklar bile kimin görevi nedir, kim nereye kadar yetkilidir biliyor.
Sözün özü, biz yazmaktan bıktık, yerel yöneticilerimiz vurdumduymazlıktan bıkmadı…
9367,77%3,72
34,47% 0,05
36,42% 0,21
2956,00% 0,72
4956,37% 0,55
Ağrı
22.11.2024