Enstitüdeki atölyelerde koyun yününden elde edilen ipliklerin dokunmasıyla üretilen ehram kumaşından, çanta, perde, yatak örtüsü, bohça, masa-sehpa örtüsü, pano, telefon kılıfı, erkekler için yelek, kravat, atkı, anahtarlık, kadınlar için panço, pelerin, yelek, şal ve çeşitli elbiseler yapılıyor.
Aziziye Belediyesinin girişimiyle Türk Patent ve Marka Kurumundan 2018 yılında "Erzurum ehram dokuma kumaşı" adıyla coğrafi işaret belgesi alarak tescillenen kumaş, geleneksel ve modern motiflerle gelecek kuşaklara aktarılıyor.
Enstitüde ehram kumaşından kursiyerlerce hazırlanan ürünlerin, yakın zamanda internet üzerinden yurt dışına da pazarlanması hedefleniyor.
- "Hiçbir bölümünde kimyasal maddeyle temas etmiyor"
Enstitünün müdürü Fatma Taşbaşı, yün olan ehramın kışın sıcak, yazın ise serin tuttuğunu söyledi.
Ehramın bir örtünme şekli olduğunu, aynı zamanda kadınların dışarıda giydiği kıyafete bu adın verildiğini anlatan Taşbaşı, "Ehramı asıl haliyle kullanmıyoruz ama sürdürülebilir tekstilde ehramın önemli bir yerinin olduğunu gerçekten gördük çünkü üretim aşamasından kullanım aşamasına kadar hiçbir bölümünde kimyasal maddeyle temas etmiyor. Her haliyle insana, doğaya, hayvana ve çevreye zarar vermeyen bir dokumadır. Biz de dokumalarımız, kıyafetlerimiz, ev tekstili, dekorasyon ve aksesuar üzerine ehramı uygulamaya başladık." diye konuştu.
Taşbaşı, aldıkları çok güzel geri dönüşlerin ardından yaşamın birçok alanında kullanılması için ehramla çalışma yaptıklarını belirterek, bu asırlık geleneği geleceğe aktarma amacında olduklarını söyledi.
- "KADINLARIN YAŞINA GÖRE EHRAMIN RENGİ DE DEĞİŞİYOR"
Ehramın yöre için kültürel bir kimlik olduğunu vurgulayan Taşbaşı, "Kadınların medeni durumuna ve yaşına göre kullandığı ehramın da rengi değişiyor. Mesela eşi vefat etmiş kadın siyah ehram giyiniyor. Yeni gelinler beyaz ehram örterler. Çocukları küçük olan kadınlar ise şekeri boz (esmer şeker) ehramdan örterler. Orta yaşın üstündeki kadınlar, anneler de mor ehram örterler. Bu da buraya özgü bir kültürel kimliktir." ifadelerini kullandı.(aa)