Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi hakkındaki 7. Uluslararası Sempozyum, hafta sonu Ağrı’da yapılacak. Ağrı Üniversitesi himayesinde yapılacak toplantıya çok sayıda bilim insanı katılıyor. 

Aslında bu toplantı Doğubayazıt'ta yapılsaydı çok daha anlamlı olurdu. 

Özellikle yabancı bilim insanları fiziki olarak da Ağrı Dağını ve Nuh'un Gemi kalıntısını görmüş olurlardı.

Rektör yardımcısı Faruk Kaya’nın moderatörlüğünde yapılacak olan toplantı, bilim dünyası tarafından ilgi ile takip ediliyor. 

Tarihin kayıtları, Ağrı Dağı ve Nuh'un gemisi arasında güçlü bir bağlantıyı olabileceğine işaret etmektedir. Bu konu, tarihin önemli anlatımlarından biri olan Nuh Tufanı'na dayanmaktadır. 

Nuh'un Tufanı, dünya genelinde pek çok kültürde ve inanç sisteminde yer alan bir hadise olup, bu nedenle de insanlık tarihinin önemli bir parçasıdır. Bu efsane, Ağrı Dağı'nın da merkezinde bulunan Nuh'un gemisi ile derin bir şekilde örtüşmektedir.

Ağrı Dağı, Türkiye'nin en yüksek dağı olma özelliği taşır ve bölgenin doğal güzelliklerinden biridir. Tarih boyunca bu dağ, birçok kültürde farklı mitolojik ve dini hikayelerde adı geçen bir sembol olmuştur. Özellikle de Nuh'un Tufanı efsanesiyle bu dağ arasında özel bir bağlantı bulunmaktadır.

Efsaneye göre, Nuh'un Tufanı dünyayı etkisi altına aldığında, Nuh, bir gemi inşa ederek suların yükselmesinden kurtulmuş ve bu gemi, tufandan sonra Ağrı Dağı'nın eteklerinde karaya oturmuştur. 

Bu hikaye, 80’li yılların Ağrı valisi Şevket Ekinci tarafından ciddiyetle ele alınmış ve bu günkü gemi yeri belirlenerek resmileştirilmiştir. Bu da Ağrı Dağı'nın önemini artırmış ve bölgeyi ziyaret eden pek çok inanan için kutsal bir yer haline getirmiştir.

Ağrı Dağı'nın zirvesi, zaman zaman Nuh'un gemisi olarak tanımlanan şekil ve yapılarla ilişkilendirilmiştir. Bu dağın etrafında yüzyıllardır yapılan keşifler ve araştırmalar, bu efsanenin yerel kültürdeki derin etkisini ve bölgenin dini önemini vurgulamıştır.

Günümüzde de, Ağrı Dağı eteklerindeki Nuh'un gemisi efsanesi, birçok insanın ilgisini çeken ve araştırmacıların konusu olmaya devam etmektedir. Bu efsane, bölgenin kültürel ve dini mirası ile birlikte, insanlığın ortak hafızasındaki önemli bir parça olarak özel bir yer tutmaktadır. 

Ağrı Dağı ve Nuh'un gemisi, insanlığın geçmişine ve ortak kültürel mirasına atıf yaparak derin düşünceleri besleyen ve tartışmalara yol açan bir konu olmaya devam edecektir.

Özellikle rektör yardımcısı hemşerimiz Prof. Dr. Faruk Kaya'nın konu hakkındaki kitapları, dökümanları ve sair yayınları, meseleye daha da ışık tutmakta ve bilim adamlarının konuya olan ilgisini artırmaktadır.

Binaenaleyh, benzeri toplantı ve sempozyumlarla, bölgenin SU sorununun da ele alınarak tartışılması dileği ile  başta Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ederim.