Yerli dilenciler yetmiyormuş gibi şimdi de ithal dilenciler çıktı. Birçok şehrimizde adım başı Suriyelimi nereli oldukları bile belli olmayanlar çıktı başımıza.
İl ve ilçelerin tüm mekanlarının önünde, fırın önlerinde çarşı´da pazarda hemen hemen her yerde bunları görmekten artık insanımız gına getirmiş bulunmaktadır.
Vicdan sömürüsü ile vatandaştan para koparmak amacıyla kimisi üç bey aylık bebekleriyle havaların soğuk ya da sıcak olmasına aldırış etmeden sabahtan akşama kadar dilenmeleri karşısında zaten insana yardım amacını güden halkımız da bunlara açtıkları ellerine para vermekten bıkmış usanmıştır.
Tamam fakir insana el uzatmak dinimizin gereğidir, ama sadece bunu meslek edinenlere verilen sadakalar bana göre caiz değildir.
Camilerimizin önünde sıra halinde dizilen dilencileri gördükçe ilimizin ne denli böylesine dilenmeye açık olduğunun bir göstergesi olduğunu anlıyoruz.
Ülkemizin hiçbir ilinde böylesine alenen dilenenlere ve vatandaşı rahatsız edenlere kesinlikle müsaade edilmez ama buralarda böylesi yaptırımlar olmadığı için ilimiz dilenciler için cazip bir il haline gelmektedir.
Biz kendi dilencimize artık sahip çıkma gibi bir düşüncenin içine girelim ve kendi fakirimizin ekmeğini elinden almak isteyenlere de karış çıkma gibi bir özveride bulunalım diyorum.
Buraların dilencilerin cazip merkezi olmasın ve bu şehirde de denetim mekanizmasının sürekli bir şekilde devreye konulması adına gerekenin yapılması gerektiğini bir kez daha hatırlatalım.(Halit Beytüt)