DÜKKÂNI KAPATTIK DEMEMEK İÇİN DİRENMEK...

DÜKKÂNI KAPATTIK DEMEMEK İÇİN DİRENMEK...

Fakir YILMAZ

Akşamında şair ruhumla şiirlerle süsleyip, paylaştığım karlı bir cumartesi günü yazısından 'değmez' diyerek direnip, kaçmak için bugünkü yazımın konusunu değiştirdim.

Kafkaslara, Okyanus ötesine, ülkede yaşananlara yelken açıp, aslında kendimi frenlemek isterken kapatılmak istenen kapıyı zorlamakta bir hayli yorulduğumu da hissediyorum. Ve en iyisi uyumak diyerek kendimi belgeselleri izleyerek uyumaya zorluyorum. Başımı koyduğum yastığımda biten bir günü değerlendirirken önce iktidarın gündemi yine değiştirme başarısını ortaya koyduğunu, muhalefetin ise kaptığı gündemi elinden kaçırmamak için taa Diyarbakır'a kadar gittiğini düşünüyorum.

Ve yeni bir yazıya başlamadan önce Erdoğan'ın başında olduğu, Ardahan İl Başkanının mevcut rektörü başında olduğu memleketin hayrına istemediğini açıkça, basın yoluyla ilan ettiği iktidarın son birkaç gündür yaptığı çıkışların hem kendisine hem de ülkeye büyük bir puan kazandırdığını belirtmek isterim.

Çünkü bitti, tükendi denen, anketlerde oy oranı düştü, tencere, tava götürür denen iktidarın Rus-Ukrayna savaşını en güzel şekilde değerlendirme çabasından başarılı şekilde çıktı ve bu çıkışına devam ediyor.

İki ülkenin dışişleri heyetlerini aynı masada buluşturan, İsrail ile kurduğu yeni ilişkiler, Kafkasya savaşının yaşandığı bir esnada doğalgaz ve petrol merkezlerinden olan Azerbaycan'ın başkanını İsrail başkanı gibi ülkeye getirmek, görüşmüyor denen ABD Başkanı ile telefonla da olsa görüşmek bir başarı, bir çıkıştır, kutluyorum.

Bu başarıya baktığımızda dükkânı kapattı denen 20 yıllık iktidarın yaklaşan 2023' e doğru girerken, kepenk indirmemeye çalıştığı, çabaladığı ve en önemlisi dükkânı kapatmaya hiçte niyeti olmadığını kabul etmek gerekir .

Dünya ve dış siyasette yaşanan bu olumlu çıkışının yanında içe baktığımızda Devlet denen kaymakamlığını bir köy ya da mahalle bakkalı gibi kepenkle kapatan İstanbul'un Şişli ilçe Kaymakamlığına baktığımda kendi caddesinin karanlık içinde olduğunu göremeyen İstanbul Kartal Kaymakamlığı gibi birçok resmi kurumun 'terör saldırısına önlem' adı altında beton bariyerlerle önlerini kapattığı ülkede esnafın, fabrikatörün, simit tezgahının kapatılmasının hatta iflas edenler derneğinin iflas etmesinin de adeta normal bir hal aldığı şu günlerde dünya genelinde de önce aslında sadece gribal bir durum olan olayın adını değiştirip, pandemi paniği yaratan Dünya Sağlık Örgütü şimdi de boşalan kasasını doldurmak için Ukrayna'yı kana bulatan Birleşmiş Milletler, Nato dükkan kapatmamak için çabalıyor.

Yani sadece bizim ülkede, mahalle bakkalında değil tüm dünya da yaşanan ekonomik sıkıntının, dünyanın her yerinde yaşandığının en açık örneği ABD'nin bir önceki başkanı Trump'un bütçeye destek vermeyeceğini açıklamasının hemen ardından pandemi var diyerek dünyayı korkutup, parasız kalan kasasını yeniden doldurmayı başaran Dünya Sağlık Örgütü gibi şimdide tam da anlamını kayıp etti denen Nato ve Birleşmiş Miletler Örgütleri kasalarını yeniden doldurmak için tahrik ettiği Rusya'yı Ukrayna'ya salıp, önemlerinin şart olduğunu belirtip, boşalan kasalarını doldurma, dükkanları kapatmama hesapları içinde olduğu bir gerçektir.

Bugün Kafkasya'da yaşanan savaş bunun açık örneğidir.

Neyse yine ülke içine baktığımızda ise iş yeri ve evlere asılan "kiralık, satılık" ilanlarının sıkça görülmeye başlandığı şu günlerde gün geçtikçe biraz daha daraldığı bariz bir şekilde belli olan ekonominin duraklayan inşaat sektöründen kaçıp silah sektörüne bel bağlandığını bununla birlikte orta doğudan sonra Kafkasya'da yaşanan çatışmaları da izliyoruz.

İçerde ekonomi, dışarda savaş denmeyecek çatışmaların gölgesinde yeniden gündeme gelen erken seçim konuşulurken iç politikaya müdahale edemeyen, dış politikadan uzak bir siyaset izleyen muhalefetin yereldeki beklentileri verememe telaşı içinde erken seçimi yeniden gündeme taşıma telaşıyla hareket ettiği de gözlerden kaçmıyor.

Zira başta İstanbul olmak üzere birçok kentte yerelde yıllar sonra da olsa iktidarı alan muhalefetin önce "hükümet bırakmıyor ki çalışalım" bahanesiyle 3 yılı hiçbir eser bırakamadan geride bıraktıktan sonra bu kez de birçok alanda hükümetin de işine gelen pandemi saçmalığına sarıldı. Bununla birlikte yaklaşık iki buçuk yılı da çeşitli bahanelerle boşa geçirdiğini fark edince dükkânı kapatmamak için yeniden seçim gündemine sarıldı.

Ama son 10 yıldır dükkânı kapattığını çaktırmayan ve bunu saklamak için Arap baharı, Suriye, Libya, Karadeniz, Ayasofya, Akdeniz, Egeden sonra Kafkasya gündemine sarılan hükümetin pandemiyle birlikte kapattığı dükkânı göremeyip bu durumun üzerinden siyaset üretemeyen ve 2 yıl içinde kendi dükkanını kapattığını fark edemeyen muhalefetin iktidardan avantajlıymış gibi erken seçim istemesi asıl dükkânı kapatanın kendisi olduğunun maalesef farkında değil.

Çünkü her arayana "dükkânı kapattık" tavırları içinde olan muhalefetin ta kendisidir. Bunun en belirgin örneği de HDP ile bir fotoğraf veremeden kurduğu 6'lı masanın iş yapamadığını görüp, 'Genel bir Af değil, helalleşmek için buradayız.' dediği ve orada da esnafın kepenk indirdiğini görmezden gelerek Diyarbakır'a yaptığı içi boş çıkışından görebiliriz...

 



Anahtar Kelimeler: DÜKKÂNI KAPATTIK DEMEMEK DİRENMEK...
  • BIST 100

    9411,13%0,46
  • DOLAR

    34,56% 0,25
  • EURO

    36,04% -0,51
  • GRAM ALTIN

    3000,45% 1,31
  • Ç. ALTIN

    5010,37% 1,12

Egazete


  • Cuma 7.8 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Cumartesi 9.9 ° / 0.8 ° Güneşli
  • Pazar 9.1 ° / 0.9 ° false

Ağrı

22.11.2024

  • İMSAK 06:23
  • GÜNEŞ 07:53
  • ÖĞLE 12:55
  • İKİNDİ 15:25
  • AKŞAM 17:48
  • YATSI 19:12