.jpg)
Bir kaç aydan sonra, Yeğenim Gökhan Tayfur ile Ayşe Turan’ın düğününe katılmak üzere Doğubayazıt’a vardık. Düğünden öncesi ve sonrası Doğubayazıt’ı gezme şansım oldukça fazla oldu. Dostları ve Doğubayazıt esnafını ziyaret ettim, onlarla sohbet ettim, dertlerini, kederlerini dinledim, neş’e ve sevinçlerine ortak oldum. Bir hafta içerisinde topladıklarımı, sizlere karelerle anlatmaya çalışıp, sizlerle paylaşacağım.
GÖKHAN TAYFUR VE AYŞE TURAN’IN DÜĞÜNÜ
Rahime-Tahir Tayfur’un son beşikleri yeğenim Gökhan Tayfur ile Ayşe Turan’ın Doğubayazıt’ta yapılan düğünlerine katıldık. İki gün süren düğün oldukça neşeli geçti, Doğubayazıt’lı dengbejlerin söyledikleri kılamlarla konuklar halaya durdu, hoşça vakit geçirdik.
Damadın ağabeyleri Hakan Tayfur, Atakan Tayfur günler evvel büyük bir özveri ile gelen konukların rahat edebilmeleri için güzel bir mekan seçmiştiler, gelen misafirlerin rahat edebilmeleri için ne gerekiyorsa yapılmıştı. Katılımcıların fazla olması ve renklerin havada uçması düğüne ayrı bir renk katmıştı ve ortam oldukça harika olmuştu. Gelen misafirler kimi doyasıya eğlendi, kimi seyire daldı. Dengbejlerin o yanık sesi ile heybetli Ağrıdağı yankılanıyordu, Ehmede Xanı özveri ile seyire dalmış, okunan eserlerinden feyiz alıyordu.
Acısı olmadı ama iki gün süren düğün neşesi ile, tatlısı ile sürdü. Sevgili Gökhan ve Ayşe mutluluk abidelerini güzel renklere işleyip, dostları ile paylaştılar. Rahatsızlığına rağmen Hozan Brusk söyledikçe, Gazetemiz sahibi Nezir Çelik’in hiç yerinde durmayıp, sürekli halayda yer alması konukları hayrete düşürmüştü. Eeee, ne de olsa ablasının son beşiği yeğeni Gökhan’ın düğünü vardı, nasıl yerinde dursun. Gençleri tebrik eder, hayat boyu mutlu olmalarını diliyoruz.
ELEŞTIRIN AMA, ÇAMUR ATMAYIN!
Dostlarımızın,yakınlarımızın,arkadaşlarımızın,ahbaplarımızın v.s. düğünlerini,mutlu günlerini arada bir yazar,onların bu neşelerini paylaşıyoruz,gel,gelelim bir kaç kişi bu mutluluklara çamur atmadan duramıyorlar,çeşitli isimlerlen anlamsız yorumlar yazıyorlar,yok efendim biz zengin ve burjuva düğünlerini yazıyormuşuz,bu işi çıkar amaçlı yapıyormuşuz,düğün sahipleri yorumlarına karşılık verince ucuz kahramanlar kot isimler ile yorumladıklarına sahip çıkmıyorlar,sonra hem nalına,hem mıhına dem vuruyorlar.Attıkları çamuru yüzlerine-gözlerine bulaştırıyorlar.Çamur attıkları bu düğünlerde gelip bulunsalar,burjuva düğünü olup,olmadığını görürler,zaten bir insanın adı ve soyadı kendi kişiliğidir,başka adlan yorum yapan korkaktır,kişiliksizdir,derim başka bir şey demem.
DOĞUBAYAZIT GÜZELLEŞİYOR, ÇİRKİNLEŞTİRMEYİN
Doğubayazıt’ta olduğum sürece, Belediye’nin çalışmaları takdire şayandır. Yollar yapılıyor, çamur deryasına dönen sokaklar parke taşları ile düzeltiliyor, çöpler saat başı toplatılıyor, caddeler genişletiliyor, görevliler işlerinin başında duruyor, Belediye Başkanı sürekli cadde ve sokakları geziyor, esnafı ve halkı dinliyor, “sen bilmezsin, ben bilirim” demiyor, söylenen her kelimeyi not ediyor. Tam sistematik olarak bir belediyecilik anlayışını şu an Doğubayazıt yaşıyor.
BELEDİYE DEĞİL, BELEDİYE BAŞKANI ÇALIŞIYOR
Doğubayazıt Belediyesinin çalışmaları gerçekten takdire şayandır. Çarşı caddesi yani Dr.İsmail Beşikçi caddesi genişletilmiş, yerlere renga, renk parke taşları döşenmiş, kaldırımlar halka açılmış, insanların yürümesine hiç bir engel kalmamış, ama gel gelelim bazı duyarsız insanlarımız caddeye arabalarını park ederek, işgal altına alıyorlar, yetkililerin uyarılarına aldırış etmiyorlar. Parke taşları arabaların ağırlığından dolayı, yerlerinden fırlayıp, darmadağın oluyorlar. Be kardeşim, bu yol insanlar için yapılmış, senin, benim ailemizin rahat dolaşması için türlü zorluklarla yapılıyor, senin arabanı getirip park etmen için yapılmamış, biraz duyarlı olsan hepimiz açısında daha iyi olmazmı acaba.???
AKP’nin çok yakınlığı ile bilinen bir dostum ile sohbet ederken, çok güzel ve anlamlı laflar etti. Doğrusu çok hoşuma gitti. Sevinçle ve gururlan yapılan çalışmaları şöyle özetledi: “Daha evvel Belediye çalışıyordu, Belediye başkanını pek görmek mümkün olmuyordu, şimdi Belediye değil de, Belediye Başkanı çalışıyor, yaptığı her işin arkasında gidiyor, mecbur kalmadıkça makamında oturup vakit öldürmüyor, tüm kurum, kuruluşları, insanları hep eşit tutuyor, bıkmıştık benli-senli dönemlerden, şimdi her şey Doğubayazıt için, Doğubayazıt’lı için, her kes eşit, alt-üst tabaka yok, ahmet ne ise mehmette odur. Bu da bizim için gurur vericidir, bir kaç seneye kalmaz Doğubayazıt çok iyi yerlere geleceğinden eminim. ” Dinledikçe bende yanımdaki dostlarımda hoşnut olduk. Çünkü neticede hepimiz Doğubayazıt’lıyız, birimiz, binimiz için, binimiz hepimiz için varız.
DUYARLI İNSANLARDAN ÖNERİ VAR
Doğubayazıt’lı sanatçılar, iş adamları, bürokratlar, durumu el verişli olan esnaflar, bir kaç kişi ile yaptığımız görüşmede şu öneriyi getirdiler:
“Durumu el verişli olan herkesin Belediyeye yardımcı olmak amacıyla, kendi oturdukları, oturmasalar dahi, babasının-annesinin oturupta yaşadığı ve hatta çocukluğunun geçtiği Doğubayazıt’ın cadde ve sokaklarının biran evvel temizlenmesi, alt yapı sorununun çözülmesi için, birilerinin öncülüğünde her kes kendi mahallesinde bulunan caddesine ve sokağına sahip çıkarak, asfaltlama ve güzelleştirmek için her türlü yardımın gözden çıkartılması için ne gerekiyorsa yapmak lazım. Ve hatta yapımını üstlendiği cadde ve sokağada kendilerinin belirlemiş olacağı ismin verilmesi için Belediyeye öneri götürebilirler, gerçekten bana mantıklı geldi, başkasını bilmem. Çok önemli bir konu, üzerinde durulması gereken bir oluşum..
BİRAZ İNSAF
Belediye temizledikçe Halka açık Pazar yerleri ortalığı pislik alanına çeviriyor, Çöplerini, satılmayan çürük döküntülerini çöp kutusu yerine sokaklara savuruyorlar, görevlilere yardımcı olacaklarına, ahkam kesip, görevlileri azarlıyorlar. Be kardeşim yaşadığın kent senin, nefes aldığın hava senin, sen ki, temizliğine dikkat etmezsen, memleketi pislik alanına çevirirsen ne evine temiz gıda götürürsün, nede ekmek parası kazanırsın. Biraz insaf, ahkam keseceğine, temizliğine dikkat etsen, en büyük kabadayı sensin, buna inan.
EHMEDE XANI ÜNİVERSİTESİ TAMAM GİBİ
Doğubayazıt’lı sanayici işadamı Baran Güzel tarafından yaptırılan, ve iş adamı Fevzi Aras öncülüğünde yapımı sürdürülen Ehmede Xanı Üniversitesi tüm hızı ile yapılıyor ve hatta bitmiş durumuna bile gelmiş.
İş adamı Fevzi Aras’ın gözetiminde ve kontrolunde yapılan Ehmede Xanı Üniversitesi yakında hizmete açılıp, Doğubayazıt’lılar ve halkımızın hizmetine sunulacaktır. Bu da Doğubayazıt için bulunmaz bir nimet olacak. Ancak tüm ısrarlara rağmen Üniversite Fakültelere dönüştürülmedi. Ne diyelim bunada şükür, yetkilileri kutluyoruz, böyle bir üniversite Doğubayazıt’a bağışladıkları için. Darısı diğer iş adamlarımızın başına...
VİLAYETİMİZİ GERİ İSTİYORUZ
İş adamı M.Emin Tanrıverdi’nin öncülüğünde başlatılan Vilayetimizi geri istiyoruz kampanyası tüm hızıyla devam ediyor. Doğubayazıt’ın daha evvel il olduğunu ve illik sıfatının elinden alındığını, tekrar illik sıfatının geriverilmesi için Doğubayazıt’lı bazı duyarlı insanların başlattığı kampanya devam etmektedir.
Doğubayazıt’ın artık çok büyüdüğünü, illik sıfatını hak ettiğini ancak sahipsizlikten bir türlü il olamadığını belirten Doğubayazıt’lılar, her seçim öncesi siyasiler gelirler, bize söz verirler, eğer sözlerinde durmuş olsaydılar, daha Iğdır il olmadan Doğubayazıt çoktan il olmuştu. Biz yetkililerden han, hamam, fabrika, sanayi istemiyoruz, zaten yapacakları da yok, sadece vilayetimizi geri versinler, başkada onlardan bir şey istemiyoruz, deyip, tepkilerini dile getiriyorlar. Haydi bakalım yetkililer, uyanında Doğubayazıt’lının sesine kulak verin, vilayetimizi iade edin. Bekliyoruz, beklemeye devam edeceğiz.
EHMEDE XANI MÜZESİ
Doğubayazıt Kaymakamı Karahan Taştan çok anlamlı ve kalıcı bir esere imza atmış. İshakpaşa sarayın alt tarafında eski Bayazit vilayet konağının karşı tarafında tarihine uygun, eski eser yapıları andıracak şekilde çok güzel bir Ehmede Xanı müzesini yaptırmakta. Müze daha yapılanma aşamasında, ama hızla yükselmeye ve bitme aşamasına gelmiş bulunmaktadır.
Plan ve projesi çok titizlikle çizilmiş, yapımı hünerli ve ehlini bilen ustalar tarafından inşa edilmektedir. İrfan Kenanoğlu, Abdullah Özbek ve Nurullah Çakır’dan sonra Doğubayazıt’a kalıcı eserler bırakan, Kaymakam Karahan Daştan bu eser sayesinde ve hatta Ehmede Xanı Müzesi var olduğu sürece, Kaymakam Daştan’ında adı sürekli yad edilecek ve unutulmamak şartı ile ismi kalıcı olacaktır. Tam bitmesede görüşünde güzel bir eser olacağı her halinden bellidir, bu konuda Kaymakam Daştan’ı kutluyorum, cesaretli, azimli, tarafsız, ılımlı görevini yürüttüğü için....
AĞRI GAZETECİLER CEMİYETİ
Ağrı Gazeteciler Cemiyeti Aleaddin Aslan’ın başkanlığında uzunca bir zamandan beridir, hizmete devam etmektedir. Tarafsız, pürüzsüz kendisine yaraşır, ilkelerine, basın kanununa bağlı olarak Ağrı’ya, Doğubayazıt’a, Patnos, Eleşkirt, Hamur, Tutak, Taşlıçay, Diyadin’in gazete ve gazetecilerini bağrında barındırarak onlara hizmet etmeye devam etmektedir.
Ağrı Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Aleaddin Aslan ve onun yardımcılığını yapan Doğubayazıt Gazetesi Sahibi Nezir Çelik’in Cemiyet olarak yapacakları hizmetlerin dışında, hiç bir amaçlarının olmadığını, Basın kanun yasaları çerçevesinde, yasaların emir ettiği şekilde mesleklerini icra ettiklerini bizce bilinen bir olgudur. Bunu kimsenin başka bir tarafa çekmesinin, yada çamur atmasının hiç bir faydası ve manası yoktur. Cemiyet her yıl olağan toplantısını yapar, cemiyet ilke ve çalışmalarının dışına çıkanları önce ikaz eder, Cemiyet ilkelerine ve yasalara uymayanları, daha sonra üyelikten atar, buda yasaların gösterdiği olguyu yerine getirmektedir. Ancak bazı donkişotlar bunu başka tarafa çekmenin derdi ile yanıp tutuşmaktadırlar. Cemiyet orada, yeri belli, başkanı belli, ilkeleri ve karar defterleri masanın üzerinde, meraklısı varsa buyursun beri gelsin. Yoksa çamuru yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız...
AV.KIZILAY’LA İSTANBUL’A DÖNÜŞ
Avukat Mehmet Ali Kızılay’la Doğubayazıt gelişimiz ve dönüşümüz bir oldu. O davaları ile uğraşırken, bende Doğubayazıt’ı geziyor, dostlarla buluşuyordum. Vaktimiz doldu ve geriye dönüş başladı.
Iğdır’da kaldığımız süre içerisinde ve iki saatlik yolculuğumuz boyunca Doğubayazıt’ı ve Doğubayazıt’lıyı konuştuk. Mehmet Ali sürekli gidip-geldiği için Doğubayazıt konusunda bilgisi, birikintisi oldukça çoktu. Kendisine tek bir soru sordum ve doyurucu cevap almak istedim;
“Doğubayazıt ne durumda, gidişat nasıl?” diye
O da; Her şey dört, dörtlük, böyle giderse artık Doğubayazıt’lı göç etmiyecek, Doğubayazıt’a geriye dönüş olacak, buna eminim, demesi beni dahada sevindirdi, çünkü bir hukukçu gözü ile de Doğubayazıt’ı öğrenmiş oldum.
Her şey iyi olacak, Doğubayazıt’ımıza yakışan ne ise onlar yapılacak. Doğubayazıt hak ettiği yere gelecek ve getirilecek...
