Tabi kahvehanenin yanına, çayhane, kıraathane ve son zamanlarda hızla artan kafeleri de eklemek gerekir.
Anlayacağınız şehirde önünüze adım başı kahvehane çıkıyor.
Bu kahvehanelerde yüzlerce kişi gece gündüz zaman öldürmenin peşinde.
Her yaştan insana burada rastlamak mümkün.
Hatta mesleğe göre, oynana oyuna, hobilere göre de kahvehaneler bulunmaktadır.
Her yerde bu sektör gerilerken ve zamana yenilirken Doğubayazıt’ta her geçen gün yeni bir kahvehane veya çayhane açılıyor.
İş görüşmeleri, dost ahbap buluşmalarının yanı sıra, stres atma, zaman geçirme ve en çok da tembellere, işsizlere de mekanlık ediyor kahvehaneler.
Kahvehanelerin asıl işlevi sosyal mekân olmalarıdır.
Şehrimizde yeteri kadar kamusal sosyal mekanlar olmadığı için insanların kahvehanelere bu kadar akın etmelerini de bir yerden anlayabiliyorum elbette.
Ancak her gün on binlerce kişinin bu mekanlarda sabahtan akşama kadar boş boş oturması şahsen zoruma gidiyor.
İşsiz güçsüz insanların buraları mesken edinmeleri doğru değildir.
Alışkanlık ve bağımlılık haline dönüşmedikçe elbette bu mekanlara bazen gidilebilir.
Ama iş yok, mecburiyetten gidiyoruz yaklaşımı doğru değildir.
Kahvehaneler yerine fabrikalar, atölyeler, imalathaneler ve yeni üretim alanları artsa keşke.(R.Kavuş)