Merkez üssü Iğdır Karagüney mezrası olan, 4,4 şiddetindeki deprem, tabii olarak ilçemiz Doğubayazıt'ta korku ve paniğe yol açtı.
Öncelikle, vatandaşlarımıza geçmiş olsun, dileklerimizi iletiyorum.
Her ne kadarda temennimiz tekrarının yaşanmaması yönünde olsada, ülkemizin deprem ülkesi olduğu gerçeği yadsınamaz bir gerçektir.
Bu gerçeği kabullenip onunla yaşamayı öğrenmek ve tedbir almaksa asli görevimiz olmalıdır elbette.
Doğubayazıt cenahında, ezeli süre gelen ve hiç bir makul izahı olmayan bir yanlışın, depremin akabinde tekrarlanması, panik halindeki insanların tedirginliğine tuz ve karabiber olmuştur maalesef.
Deprem sonrası, eline silahını alıp rastgele ateş eden bazı basiretsiz insanların şahıslarına bir çift sözümüzün olması, gazetecilik görevi dışında, sorumluluk sahibi her vatandaş gibi en doğal hakkımızdır.
Geçmişte yaşanan onlarca üzücü, can alıcı örneklerine rağmen, panik halindeki insanlara birde silah dehşeti yaşatmaya hiç kimsenin hakkı olamaz. Hangi sebeple bu yanlışta ısrar ediliyor o da ayrı bir tutarsızlık.
Kardeşim, depremin alamadığı canı senmi almaya çalışıyorsun, ateş ederek adam olduğunu mu, göstermeye çalışıyorsun bilinmez lakin, yaptığının insanların huzurunu kaçırmaktan, tehlikeye davetiye çıkarmaktan başka bir işe yaramıyor.
Bunu anlaman bu kadar mı zor.
İnsan hayatı hafife alınmayacak kadar kıymetli olmalıdır. N.Çelik...