Oysa ki Doğubayazıt özgürce araştırıldığında kimyasında neler var neler,

Ama sahipsiz denebilecek kadar yalnız olduğu için vasat bir ilçe gibi yaşam mücadelesi veriyor.

Doğubayazıt'ın, Osmanlı döneminde bölge vilayeti ayarında bir SANCAK olduğu unutuluyor,

Cumhuriyet döneminde ise Bayazıt isimli vilayet olduğu hiç gündeme bile gelmiyor,

Oysa ki ortada bir geçmiş var, bir müktesebat vardır.

Diğer bir anlatımla zaman aşımı denen hukuki engel olmasaydı Doğubayazıt, yeniden İL kadrosuna atanmak için pek ala Danıştay'a dava açabilirdi.

Şanssız bir yer vesselam. 

Öyle ki bir çok etkili ve yetkilinin Doğubayazıt'a tahammülü bile yok gibi. Her şey Ağrı antetli olmak durumunda. 

Doğubayazıtlı bir iş insanı bir Çimento Fabrikası kuruyor ve kendince adını koyuyor, olmaz deniliyor, adı Ağrı Çimento olacak deniliyor ve değiştiriliyor.  

Yine Doğubayazıtlı bir iş insanı Ağrı Sporu devir almak, yükseltmek ve 1. lige çıkarmak istiyor, olmaz, ismini ve merkezini değiştiremezsiniz deniliyor.

Nuh Peygamberden itibaren bütün tarih ve kültür Doğubayazıt'ta,  bu husustaki Müze Ağrı merkezde yapılıyor ve buradaki eserler Ağrı'ya taşınıyor. 

Fakat yetkili ve etkililerin aklına gelmiyor ki, Bayazıt Sancağı ya da Bayazıt vilayeti ne medeniyetler görmüş, kimler gelmiş, neler olmuş, burada kimler yaşamış ve hüküm sürmüş bir Allah bilir, birde kısmen de olsa arkeologlar, antropologlar   

Doğubayazıt, yetkili ve etkililerce dışlandıkça, halk da küsmüş, iktidarlara hep aykırı olmuş ve yıllarca muhalif belediye yönetimleri seçilmiş, böylece ilçe hep dışlanmıştır.

Bu sıralar il sayılarının artırılması yine gündemde. Doğubayazıt, öteden beri il olmak için bekliyor. 

Merhum Yaşar Eryılmaz'ın bakanlığı döneminde, bendenizinde içinde bulunduğu bir komisyon tarafından  Bayazıt'ın il yapılması için bir hazırlık yapmıştık.

Ancak zamanın başbakanı merhum Mesut Yılmaz'ın erken seçim kararı alması ve sonrasında iktidara gelememesi nedeniyle işlemler yarıda kalmıştı.

Binaenaleyh, bu aralar her hemşerimiz İL talebini yüksek sesle dillendirilmeli, İL hakkımızın yeniden tanınması için bir çaba içinde olmalıdır.

Unutulmaması gerekir ki hak ALINIR.