Doğubayazıt son yıllarda çok değişti. Dışarıdan gelenler, bu değişimi daha çok fark ediyor, İlçe  öyle bir değişmiş ki, büyük kentlerde yaşayan hemşerilerimiz buraya geldiklerinde farkı daha iyi görüyorlar. Gelişmiş bölgelerde yaşadıkları yaşam standardının az çok benzerini burada bulabiliyorlar.

Bir kere içme suyu düzenli bir şekilde akıyor, Kabul etmek gerekir ki Doğu Beyazıt Belediyesi, su konusundaki kayıp ve kaçakları büyük ölçüde zapturapt altına almış ve işi düzene koymuş gibi görünüyor.

Şehir içi toplu taşıma hizmetleri kurumlaşmış durumdadır, Toplu taşım araçları duraklarda sıralı halde yolcu taşıyorlar, tıpkı büyük kentlerde olduğu gibi.

Ulaşımda, kartlı sistem başarılı bir şekilde uygulanıyor, başka yerlerden farklı olarak, kart alamayan hemşeriler de ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanabiliyor.

Bazı restoranlar her gün yöresel yemekler çıkarıyor, işçiliği yüksek olan ünlü Abdigor köftesi, öyle çoğalmış ki artık sıradan bir yemek haline gelmiştir. Bir cadde veya sokakta onlarca restoran ve kebapçıyı sıralı olarak bulmak mümkündür.

Doğubayazıt´ta nerede ise bütün zincir marketler mevcut, Ağrı ve Iğdır´dan önce Migros, Doğubayazıt'ta açıldı. Keza ilçedeki fırın sayısı ve çıkarılan ekmeklerin çeşitliliği ise doğrusu başka yerlerde yoktur.

İlçede her türlü hizmet sektörü faaliyet gösteriyor. Kuaförler, güzellik salonları, gelinlikçiler, lüks düğün mekanları, Caffe- pastaneler, Saray yolunda modern çay bahçeleri, hasıla büyük kentlerde ne varsa tümünü bulmak mümkündür.

Gelelim Olumsuzluklar;

İlçede yaşam alanları yok denecek kadar azdır. Çok katlı binalar her geçen gün daha da çoğalıyor. Bırakınız yeşil alan kısmını, bu binalarda oturanlar için araç parkı bile düşünülmemiş ve düşünülmüyor.

Onun için umuma ait olması gereken cadde ve sokaklar tamamen otoparka dönüşmüştür. Kaldırımların bir kısmı da bazı uyanık esnaf tarafından kullandığı için vatandaşlar ancak yol ortasında yürümek zorunda kalıyorlar.

Cadde ve sokaklar, günübirlik ticareti  amacıyla İran'a gitmek için alınan minibüslerle dolmuş taşıyor.  Bırakınız cadde ve sokaklardan araç ile geçebilmeyi, yayalar bile zar zor yürüyebiliyor,

Yağmur-kar yağdığında çamur ve su birikintileri yanında bir de halk arasında şoretan borulardan, insanların üzerine yağmur- kar atıkları boşalmaya devam ediyor.

Hafif rüzgarlı bir havada bile toz- toprak ve hortum (BOBELİSK) adeta nefes kesiyor. Yollardaki kasisler

yetersiz olduğu için bazı caddelerde süratle geçen araçların yarattığı tehlike ve çıkardığı toz, tam bir eziyete dönüşüyor.

Karabulak kırsalında oluşturulan çöplükte zaman zaman çıkan yangın, çirkin bir görüntü verdiği gibi çevreyi de kirletiyor. Çöplükten havalanan plastikler, bölgeyi adeta poşet tarlasına çevirmiştir.

İnternet, sık sık kesildiği için normal yaşam yanında hizmet aksamalarına da sebep oluyor. Her hangi bir arıza olduğunda tamir için  Ağrı´dan eleman bekleniyor. Alacağında şahin olan İnternet idaresi, her nedense hizmet sunmada yetersiz kalıyor.

Aslında Doğubayazıt'taki bu gibi sıkıntılar çözümsüz değildir. Hiçbir harcama yapılmadan sadece bir talimatla bunları önlemek mümkündür.

Burada önemli olan yetkililerin bunlara dikkat etmesi ve bu sıkıntıları görebilmesidir. Doğrusu bu da zor bir şey değildir.

Yetkililerimiz fazla değil arada bir sokaklarda bir tur atsalar, halk ile iletişim kurup sorun ve sıkıntıları dinleseler, bir çok cari sıkıntı giderilmiş olur.