tarihinde http://www.dogubayazitgazetesi.com/haber/dogubayazit-il-olmali-24406.html
Son yaşanan gelişimler altında Doğubayazıt’ın il olması yönünde tekrar bir açıklama yapmanın yerinde olacağına inançla;
‘DOĞUBAYAZIT TEKRAR İL OLMALIDIR.’ DİYORUZ.
Anayasa’da bir şehrin il olması için gereken kriterlerin hepsine, ‘Doğubayazıt’ sahip.
Doğubayazıt eğitim, sağlık, alt ve üst yapı gibi birçok hizmette hak ettiği değeri görememektedir.Doğubayazıt’ın il olması için birçok gerekçe sayabiliriz. 1982 Anayasa’nın 126’ncı maddesine göre Türkiye’nin merkezi idare kuruluşu, coğrafi durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; illerin de diğer kademeli bölümlere ayrılmasını öngörmektedir.
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 1’inci maddesi de anayasa hükmüne uygun olarak “Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür” diyerek il kurulması yönündeki kriterleri belirlemiştir.
Doğubayazıt, Anayasa da bir şehrin il olması için belirlenen kriterlerin hepsini kapsadığı gibi öncen bir il olma tecrübesinin yanında sınır ticareti, coğrafi, demografik, kültürel, sosyolojik, tarihsel, eğitimsel, ekonomik ve daha birçok yönden tekrar il olmayı, kesinlikle hak ediyor.
Doğubayazıt neden il olmalıdır? Diye sorulduğunda Doğubayazıt halkının, çevre il ve ilçeler başta olmak tüm Türkiye’nin menfaati öne çıkmaktadır.
Haberlerde Doğubayazıt gibi birçok İl’den büyük olan Siverek, Alanya, Gebze ve Fetiye gibi birçok ilçenin, il olma taleplerinin gerekçeleri incelendiğinde, kentin gelişmişliği önündeki en büyük engelin, ilçe statüsünde kalmaları olarak gözükmekte ve bu engelin kaldırılması için il olmaları gerektiği talebinde bulundukları, net olarak gözükmektedir. Bir şehrin gelişmişlik düzeyinin artırılması, sadece o şehre değil! tüm ülkenin gelişmişliğine büyük katkılar sağlamaktadır.
Bakınız,Cumhuriyetin ilk yıllarında sancaklar vilayet haline dönüştürüldüğünde, Doğubayazıt aynı adla vilayet merkezi yapılmıştı. Ancak 1927 yılında vilayet merkezinin bugünkü Ağrı´ya taşınmasıyla Doğubayazıt buraya bağlı bir ilçeye dönüştürüldü.
Nüfusu o zamanlar 3680 olan Doğubayazıt ilçe statüsüne döndürülmesinden ötürü nüfusu 1500 civarına düştü.
Buradan anlıyoruz ki şehirlerin gelişimi önüne engeller konulduğunda ya da gelişimi önündeki engeller kaldırılmadığında, o şehirde pozitif yönlü gelişmeler yerine, en bariz olarak göçler başlamakta, yatırımlar yapılmamakta ve sonuçta işsizlik, sefalet gibi birçok negatif gelişme peşi şıra gelmektedir.
Doğubayazıt, İl’den ilçeye dönüştürülmesine rahmen bugün, birçok İl’den büyük bir nüfusa, ticaretin merkezi konumuna sahip konumu, ´İshakpaşa Sarayı, Ağrı Dağı, Meteor Çukuru, Balık Gölü, Doğubayazıt Sazlığı, Buz Mağarası, Keşişin Bahçesi, Doğubayazıt Kalesi, Bayazıt Camii, Ahmed-İ Hani Türbesi´ gibi kültürel değerleri ile ekonomiye muazzam katkılar sağlayacaktır. Ortadoğu’ya açılan Gürbulak sınır kapısına sahip ticaret potansiyeli ve daha birçok potansiyeli ile tüm engellemelere karşın bugün, Türkiye de tekrar il olmayı hak eden güzide bir kent olmayı başarmıştır. Doğubayazıt´ın tekrar il olması, 1927 de il özelliğinin alınması ile hak ettiği kalkınmanın durdurulmasına neden olan tüm faktörler ortadan kalmış olacaktır. Bu durumda Doğubayazıt halkının daha ferah, huzurlu, zengin olmasına vesile olacağı gibi bölge il ve ilçelerine, tüm Türkiye’ye büyük katkılar sağlayacaktır.
Doğubayazıt’ın tekrar il olmasını engelleyenler, bu topraklara hainlik eden kişilerdir.
Doğubayazıt ile uzaktan yakından bir bağı olmayan ve bir toplu ine kadar faydası olmayan, has bel kader bir siyasi partide bir makama gelmiş, kendini Doğubayazıt’ın sahibi sanan zerzevatların, Doğubayazıt’ın il olmasını yönünde yapılan çalışmalara, köstek olduklarını geçmişte görmüştük bugün de maalesef böyle zerzevatların olduğunu görüyoruz. Millete hainlik eden bu zerzevat siyasetçiler ve yöneticilerin, milletin çektiği tüm sıkıntılarda parmakları bulunmakladır.
Uzun yıllar tekrar il olmayı bekleyen Doğubayazıt, bu toprakların insanlarına hainlik peşindeki bu zerzevatlardan dolayı bugüne kadar il olamamıştır. Bu süre zarfında gelişimi konusunda çok şeyler kaybetmiştir.
Artık Doğubayazıt’ın kaybedecek bir günü bile kalmamıştır. Doğubayazıt’ın tekrar il olması, Doğubayazıt halkının daha zengin, huzurlu, modern bir ticaret kentine sahip olacağı anlamına geleceği gibi başta ağrı ve ilçeleri olmak üzere çevre il ve ilçelere büyük bir katkı sunacak yeni bir kentin oluşmasına vesile olacaktır.
Bundan dolayı başta Ağrı ve ilçeleri olmak üzere çevre il ve ilçelerde bulunan insanlarımızın, siyasetçilerin, STK’ların ve yöneticilerin önceden bir il olan sınır ticareti, coğrafi, demografik, kültürel, sosyolojik, tarihsel, eğitimsel, ekonomik ve daha birçok yönden Doğubayazıt’ın tekrar il olmayı hak ettiğini, Ankara’da bulunan karar vericilere anlatmalarını, bu toprakların bir evladı olarak rica ediyorum.