Doğubayazıt´ta yaşanan trafik keşmekeşliği, gerçekten bizim sosyal durumumuzun bir belirtisi mi, yoksa bu yöntemi bir yerlerden mi görüp öğrendik.
Doğrusu bu ilçede uygulanan trafik düzeninin kaynağını tam anlamış değilim. Bu sebeple halen var olan mevcut trafik keşmekeşliğini hiçbir şekilde izah etmek mümkün değildir.
Doğubayazıt´ın trafik düzeni yada trafik alışkanlığı aynen komşu İran´daki trafik düzenini anımsatıyor. İran´ı görmeyen Doğubayazıtlı yok denecek kadar azdır. İran trafiğinin keşmekeşliği ise her Doğubayazıtlı tarafından çok iyi biliniyor.
Doğubayazıt´ın trafik düzeni ile İran trafiğini karşılaştırdığımızda tıpa tıp bir benzerlik gösteriyor. Acaba oradan bir şeyler mi kaptık da, Doğubayazıt´ın trafik sorunu bir türlü rayına oturmuyor.
Çünkü; Doğubayazıt´ta TRAFİK TEK DÜZEN, Sağ veya sol şeritmiş onlar da neyin nesi, sürücü denilen hemşerimizin canı nasıl istiyorsa o şekilde yola devam ediyor, Hele hele park yasağı olan yerlerde park etmek çok mümkün, Tek yön olayında sadece tabela bulunuyor. Bunun dışında nerde ise uyan yok gibi, Trafik olayında İran ile benzerliklerimiz çok. Ortak yanımız ne Doğubayazıt´ta ne de İran´da kimsenin trafik kurallarını taktığı yok.
Çünkü ilçemizdeki motorlu araçların hareketinde de aynen yaya usulü hakim. Kim nerde bir boşluk görüyorsa oradan geçmeye çalışıyor. Tam bir serbestlik ve tabiri caiz ise tamamen keyfi muamele...
Şu anda bile bütün caddelerde sağlı sollu park yapılmış durumda. Doğubayazıt´ın caddeleri zaten dar. Bu sebeple düzensiz parklar nedeniyle arada sadece dar bir koridor kalıyor. İki araba karşılaştığında biri geri geri gitmek zorunda kalıyor. Bu arada tartışmalar da olmuyor değil.
Trafik kuralları evrenseldir. Dünyanın her yerinde aynıdır.
Tamam durmak yola devam amma trafikte değil. Bu nedenle gerektiğinde durmayı bilmek yararlıdır.
