Cengiz ÇELİK/ Yüksek Mimar
celikce.mimarlik@gmail.com
Bilindiği üzere medeniyetlere ev sahipliği yapmış topraklarımız Urartu uygarlığı sınırları içinde yer almıştır.
Urartu devletinden kısaca söz edecek olursak, ilk çağda (M.Ö 900-M.Ö 600) bölgemizde yaşamış bir medeniyettir. Başkenti Tuşba yani günümüzde ki Van ilimizdir. Mimaride maden işletmeciliği,kaya oymacılığı,kabartma sanatı ve taş işçiliğinde oldukça ileri gitmişlerdir.Su kanalları,bentler,tapınaklar,kaya mezarları,kaleler,saraylar yapmışlardır. Doğubayazıt´da Urartu Uygarlığının izlerini taşımasına rağmen, malesef turizimde ve tarih kayıtlarında hak ettiği ilgiyi ve yeri almamıştır.
Bölgeye jeolojik yönüyle baktığımızda, Doğubayazıt coğrafyası jeolojik özelliği ve tektonik gelişim sonucu büyük kırık sistemlerinden etkilenmiş ve bunun sonucu volkanik etkinlik oluşmuştur. Ağrı dağı ve Tendürek volkanları bu dönemde ortaya çıkmıştır. Literatürde Doğubayazıt fayı ve Balık gölü fayı olarak bilinen,kırıklar halen aktivitesi devam eden ve zaman zaman deprem üreten önemli iki fay sistemidir.Bu yer hareketleri sonucu bölgedeki morfolojik yapı şekillenmiştir.
Bahsetmek istediğim konu olan Kalus dağı, yukarıda açıkladığım olaylar sonucu bugün ki şeklini kazanmış, önemli bir yükseltidir. Bu bölge dikkatle incelendiğinde, Kalus dağında Urartu medeniyetine ait olan mezarlar ve diğer sığınma amaçlı yer altı boşluklarının yer aldığı dikkati çekmektedir.
Doğubayazıt´ın yerleşim tarihi ve medeniyet geçmişi açısından,önemli bir ipucu olan bu yapılara kentin birçok yerinde rastlanmaktadır fakat fazla tanınmamaktadır. Doğubayazıt Kazan köyünde bulunan Kalus dağı"Urartu mezarlığı" diğer yapılar gibi gerekli ilgiyi görmemiştir.
Bir önceki yazımda da dile getirdiğim üzere, bu tarihi izler şehirimize önemli bir değer katmaktadır. Bilinen turistik tarihi mekanların yanında, Urartu kalıntılarınında kent zenginliğine ve turizm hareketlerine eklenmesi gerekir. Kalus dağının"Urartu mezarlığı" Doğubayazıt´ın tarihi geçmişi açısından önemi büyüktür.Bu nedenle en belirgin izlerin rastlandığı, Kalus dağının bölgesel miras sınıfının içerisine alınması ve bu dağda var olan yapıların belgelenmesi,rölövelerinin çıkartılması önem arz etmektedir. İzleyen aşamalarda ise arkeologlar ve tarihçilerin,konu üzerine dikkatlerinin çekilmesi mevcut bilgileri zenginleştirecektir.Bundan daha önemlisi, Doğubayazıt için Kalus dağına dokunulmazlık kazandırmaktır. Diğer bir ifade ile bu bölge ve benzer birçok alan acilen ve öncelikle tarihi sit alanı kapsamına alınmalıdır.
Doğubayazıt ovasına göre daha yüksekte kalan bu bölge, ulaşım ve ziyaret açısından alt yapıya sahip değildir.Turizm hareketleri açısından, Kalus dağı zirvesine ulaşımı ve ziyareti kolaylaştırmak için bir teleferik sisteminin gündeme alınması ve bunun bir an önce hayata geçirilmesi önem arz etmektedir.Teleferik kurulması, küresel ve yerli turist hareketleri açısından ayrı bir ilgi odağı oluşturur. Kentimizin farkındalığına ayrı bir katkı sağlayacak havadan taşıma sistemi (teleferik), küçük ve düşük kapasiteli olmasıyla talebe fazlasıyla cevap verebileceği gibi Kazan köyünede ekonomi ve kültürel katkı açısından çok şeyler katacaktır.
Bu konuda duyarsız ve geç kalınmışsa da, mazlum kalmış bölge halkı olarak kadim kentimizin miraslarını, bölge halkının ortak ekonomisine,kültürüne kazandırmak zorunda olduğumuz gibi yetkililerin bu konuya aciliyetle el atmaları ve önemsemeleri gerekir.
9357,24%-0,11
34,57% 0,26
36,28% 0,16
2993,61% 1,07
4956,37% 0,00
Ağrı
22.11.2024