NEZİR ÇELİK YAZIYOR
Doğu Beyazıt her geçen gün daha da unutuluyor. Öyle ki bırakınız sorun ve sıkıntıları, Doğu Beyazıt’ın ismi bile dahi eskisi gibi artık telafuz edilmiyor.
Böyle olunca da Doğu Beyazıt haliyle gündemden düşüyor.
Yıllardır neler çektiğimizi bir bu şehirde yaşayan birde Allah bilir. Bu yazı da nereden çıktı diyebilirsiniz. Hani bir söz vardır çeken bilir.
Bilindiği üzere, belediye başkanlığı makamı, şehrin her yönden gelişmesi ile ilgili her türlü faaliyetlerin icra edildiği yetki mercilerdir.
Bu yüzden de belediye sınırları içerisinde yaşayan fertler için ve şehrin geleceği için belediye başkanının vasıfları büyük önem taşımaktadır.
İyi bir kentleşme, iyi bir yönetimden geçer. Bu da kısaca belediye başkanı ve ekibi demektir. Hizmet ettiği kentin ve yaşayan halkın geleceği, ortaya koyacağı vizyon ile belirlenecektir.
PEKİ NASIL BİR BAŞKAN?...
Göreve başlar başlamaz halkın ve kurumların gözündeki öncelikli sorunları tespit etmeli ve bunları öncelik sırasına göre çözmeye çalışmalıdır. Toplumu ilgilendiren tüm faaliyetlerin içinde bir lider olarak bulunmalıdır.
Öncellikle başkan liderlik vasıflarına sahip olmalıdır. Topluma örnek olacak bir kişiliğe sahip olmalıdır. Partiler üstü hizmet vermeli, din, dil, ırk ayrımı gözetmemelidir. Hizmetine talip olduğu kentin, sosyal ve kültürel özelliklerini çok iyi bilmeli.
Takip edilen amaçlar hiçbir zaman kişisel olmamalıdır. Makamının kapısı vatandaşa her zaman açık olmalı, ulaşılamayan değil, vatandaşla iç içe olan biri olmalıdır.
Doğu Beyazıt’ın ve yaşayanların sorunlarını yerinde dinleyen ve zamanında çözüm getiren biri olmalı, temsil ettiği kentteki insanlarla birlikte yaşadığını unutmamalı, onların dertlerini ve sevinçlerini paylaşarak hissetmeli ve onlardan biri olmalıdır. Halkın çıkarları her zaman ilk hedefi olmalı, çalışmalarını en üst düzeyde yılmadan yapmalıdır. Önerilere ve fikirlere açık olmalı, teknolojiyi, dünyadaki gelişmeleri, kentleşme ile ilgili yenilikleri yakından takip etmeli, kendini sürekli yenilemelidir. Sivil toplum örgütlerinin önemini benimsemeli ve çalışmalarına destek vermelidir.
Sadece kendini seçenleri değil bütün toplumu temsil ettiğinin bilincinde olmalı ve buna göre de hizmetleri yürütmelidir. Seçildikten sonra partiyle olan ilişkilerini asgariye indirmeli sadece o partiyi değil bütün halkı temsil ettiğinin farkında olmalıdır. Hangi türü olursa olsun kişiler arasında ayrımcılık yapmamalıdır.
Vebal sahibi olduğunu asla unutmamalıdır. Mazeret makamı değil hizmet makamı olduğunu bilmelidir. Belediyenin menfaatleri doğrultusunda diğer kurumlarla ilişkileri en yüksek konuma taşımalı, belediyenin hak ve menfaatlerini korumada azami özeni göstermelidir. Belediyenin imkânlarını kendisine ve ailesine veya çevresine yontmaya çalışmamalıdır.
Sende çok şey istiyorsun, bütün bu özellikleri taşıyan insan var mı dediğinizi duyar gibiyim. Tüm bu yukarıda yazdığımız özelliklerin bir kişide olması tabi ki imkânsız. Ama en azından bu özelliklerin birçoğuna sahip olan insanlarımızın olduğunu da çok iyi biliyorum. Nerede bu özellikleri taşıyacak adaylar? Demeyin.
DOĞU BEYAZIT’lılar olarak bu vasıflardaki kişileri Belediye Başkanı olarak görmek istiyoruz. DOĞU BEYAZIT’ın hali ortada. Artık kaybedecek zamanımız yok. Tercihimizi doğru kullanmak gibi mecburiyetimiz var. Makûs talihimizi yenebilmek adına yerel seçimler çok önemli.
Bizler seçmen olarak, geleceğimiz için vereceğimiz oylardan sorumluyuz ancak, siyasi partiler de belirleyecekleri adaylardan sorumlular. ``Biz ceket koyalım, bunlar seçer`` mantığı artık geride kalmalı.