Dış ticaret son yıllarda hayatımızın bir parçası olmuş durumda. Neredeyse onunla yatıp, onunla kalkıyoruz. Ay sonu ihracat-ithalat rakamlarına bakıp ülkemizin ekonomisine katkısını değerlendiriyoruz.
Bu kadar hayatımızın içine girmişken dış ticaret, peki biz Dış ticaretin neresindeyiz? İşte en önemli soru bu.. Ya çalışıyor, Ya işveren ya da işsizsiniz. Hangisi olursanız olun bir sürümcemede herkes. Nedeni ise Dış ticaret alanında gerçekten daha yeni emekleyen bir bebeğiz.
Bize yol gösterecek çok kimse yok. Sıkıntı da burada başlıyor. İş yapıyoruz, alıp-satıyoruz,çalışıyoruz fakat bir şeyler eksik. Son günlerde özellikle en çok duyduğum şey bu. İşte eksik olan şu geleceği, yani önümüzü göremiyoruz. Özellikle ABD ve Çin şu an ihracatı arttırmak için kendi birimlerinde danışmanlık birimleri kurdu. Bunlar tüm firmaları dolaşıp eksiklikleri inceleyip çözüm bulup, bir vizyon haritası çıkartıyorlar. 10 yıllık bir plan yapıp size alternatif pazarlar öneriyorlar.
Demek istediğim ekonomik olarak refah içinde yaşayan bir ülke olmak istiyorsak bizimde mutlaka artık bir şeyler yapmamız şart. Gerçekten Dış ticaret büyük bir gelecek vaat ediyor. Özellikle kazandırdığı döviz ve sağladığı istihdam düşünülürse hatta kazandıracakları düşünülürse ne kadar fazla gelecek vaat ettiğini görmemek elde değil. Genel olarak dış ticaretin en büyük eksiği henüz sağlam bir sisteme bağlanamamış olması. Eğer ki temelini sağlamlaştırırsak bu ülke Dünyanın en güçlü 3 ekonomisi arasına girmesi bile olası.
Ülkemizde Dış ticaretin daha fazla gelişmesi için önemli bir etkende bir vakfın kurulması. Devletin destek vereceği büyük bir iletişim sağlayacak, dış ticaretçilere yol gösterecek bir vakıf şart. Özellikle bu bölümlerden mezun olan yeni gençlere eğitim ve staj imkanı sağlayıp onların daha fazla katkı sağlamasını da sağlamalı.
Bunun yanında Şirket sahipleri,çalışanlar,iş bulamayanlar,öğrenciler mutlaka bu sektörle ilgili uygun olan eğitimlere de katılmalılar. Kısaca Dış ticaretin gelişmesi için vizyon ve büyük adımlar gerekiyor.