Hükümet tarafından açıklanan yeni tasarruf tedbirleri kapsamında; devlet kadrolarına üç yıl süre ile açıktan eleman alınmayacağı, sadece emekli olanların yerine yenilerinin alınabileceği yönündeki madde, işe girmek için KPSS sınavlarına hazırlanan gençler arasında şaşkınlık yarattı.
Devlet kadrolarında, işe alımların sadece emekli olanların yerine yapılması, özellikle bir kısım yetkililerin, sadece kendi yandaşlarını göreve getirme gibi bir durum ortaya çıkarabilir.
Bu yüzden maddenin, çalışanlar üzerinde baskı aracı olarak kullanılabileceği, torpile ve kayırmacılığa zemin hazırlayabileceği de ifade ediliyor.
Kararın, bu yönüyle kamu yönetimi ve istihdam politikaları açısından detaylı bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Kaş yapalım derken göz çıkarmayalım: Bu tür bir tasarruf tedbiri liyakata dayalı bir istihdam politikasını ortadan kaldırabileceği gibi kamu kaynaklarının etkin kullanımını da engelleyebilir.
Öte yandan bu politikanın memurlar ve işçiler üzerindeki etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Uygulama, kadro boşaltmak amacıyla bir kısım çalışanları baskı altına alabilir, onları istifaya veya emekliliğe zorlayabilir.
Bu durum, demokratik bir kamu yönetimi anlayışıyla bağdaşmayabileceği gibi çalışanların haklarını da zayıflatır; çalışma yaşamındaki huzur bozulur.
Tasarruf tedbirleri, aslında rasyonel bir devlette her zaman uygulanması gereken tedbirlerdir. Devlet, adaletli ve şeffaf biçimde çalışırsa kaynakların heba edilmesine izin verilmez.
Devlet organlarının ve görevlilerinin kamu kaynaklarını kamu hizmeti için kullanmaları bir zorunluluktur ve bu ilkeye uyulduğunda çoğu zaman uygulanamayan tasarruf tedbirleri almaya bile gerek kalmaz.
Esasen liyakata dayalı istihdam politikaları uygulanırsa, torpil ve kayırmacılık otomatikman ortadan kaldırılmış olur; devlet kadrolarına kalite ve güven gelmiş olur.
Liyakat ve performans sisteminin uygulandığı bir durumda, kamuda atıl kamu görevlisi bulunmaz ve en büyük tasarruf kendiliğinden sağlanmış olur; her defasında karar almak gerekmez.
Liyakatli kamu görevlilerinin bulunduğu bir sistemde, çalışanların hakları da her vakit korunmuş olur.
Bu ilkelere uyulmadığından bu noktalara gelmiş bulunuyoruz ve ekonomik zorunluluklar nedeniyle tasarruf tedbirleri kararı alınmış durumdadır.
Bundan sonrası için önemli olan tedbirlerin adaletli ve şeffaf bir şekilde uygulanmasıdır.
Tedbirler uygulanırken, liyakata dayalı istihdam politikalarından, hukuktan ve demokratik ilkelerden ödün verilmemesi gerekir.
Torpil ve kayırmacılığın önlenmesi için şeffaf ve adil bir işe alım süreci sağlanmalı, çalışanların ve yeniden işe girmek isteyenlerin hakları korunmalıdır.
Binanaleyh bu şekilde, kamu kaynakları daha etkin bir şekilde kullanılabilir ve istihdam alanında istenilen düzeyde tasarruf sağlanabilir.
Aksi takdirde sorun çözmeye çalışırken daha kronik sorunlar üretilmiş olur.
9357,24%-0,11
34,57% 0,26
36,28% 0,16
2993,61% 1,07
4956,37% 0,00
Ağrı
22.11.2024