Devlet malı deniz

Devlet malı deniz

Yıllar önce teknolojinin imkânları çok kısıtlı idi

Devlet malı deniz yemeyen keriz?


        Bu deyim tamamen hırsızların çalıp çırptıkları şeylere kılıf yapmak niçin uydurdukları bir söz.
        Yıllar önce teknolojinin imkânları çok kısıtlı olduğu için bu hırsızları görmek, tanımak, ortaya çıkarmak oldukça zordu.
        şimdi teknoloji o kadar geliştiki isteyen istediğinin nefesini bile dinleyebiliyor, hangi dakikada, nerede, ne yaptığını kiminle konuştuğunu kısaca her şeyi.
        Hepsi tek tek anında kayıt altına alınabiliyor.
Ancak günümüzde teknolojiyle birlikte hırsızlıklar da kendini geliştirdi, yeniledi.
        Teknolojiyi onlar da kendi lehine kullanmayı kısa zamanda öğrendi,
        Hal böyle olunca hırsızı yakalamakla görevli yetkililer üstünlük kullanma yetkisini en üst düzeylere taşıdılar, yakalayıp teşhir etmek istemedikleri (birazda siyasi baskıdan dolayı olacak)hırsızları görme ihtiyacı duymuyorlar galiba.
        Kısaca özetlediğimiz olayda asıl mesele sistemin nasıl işlediğinde gizli.
        Devlete karşı, daha doğrusu milletin kurumuna karşı işlenen hırsızlık suçları acaba azaldı mı arttı mı?
        Bu hırsızlık şekillerinden biri de kamu araçlarıyla veya kamu adına kiralanmış araçlarla yapıldığını düşünüyoruz.
Hırsızlık illaki devletin parasını veya malını kendi zimmetine geçirmekle veya çalmakla olmaz.
        Haksız amacı dışında kullanılan her emanet mal veya aracı kendisi ya da yandaşları menfaatine kullananlar direk hırsızlık eylemini işlemiş sayılırlar ki, bu gerçekte de böyledir.
Bunu birçok yetkili ya bilmiyor, ya da bilerek göz yumuyor.
        Bazı siyah zemin üzerine beyaz rakamlarla plakası yazılı araçlara bir bakıyorsunuz hafta sonları piknik mekânlarında dolaşıyor. Araçlarda çoluk çocuk aile boyu seyahat ediliyor.
        Üstelik ilimizde makam aracına sahip bürokrat sayısı sanırım birkaç kişiyi geçmez, bu bahsettiğimiz plakalar tatil günleri göreve gitmek özverisini gösterenler hizmet araçlarıyla görülüyor.
        Bir bakıyorsun okul önlerinde resmi plakalı araçlar özel (!) kişilerin çocuklarını bırakıyor alıyor, üstelik bu araçların resmi şoförleri dururken yönetime yalakalık yapanlar çocuklarına da uşaklık yapmayı kendilerine ilke edinmişler.
        Bu tür davranışlar hem oldukça basit kişilikleri ortaya çıkarır hem de resmen hırsızlığa girer, üstelik de helalliği olmayan hırsızlık, hatta ve hatta daha ileri gidelim siyasileri resmi veya kiralık araçla karşılamaya havaalanlarında sıraya giriyorlar Yani yetmiş beş milyonun hakkına tecavüz etmiş olur.
        Resmi araçla göreve çıkan bir yetkili veya şoför eğer güzergâhı üzerindeyse çocuğunu okula da bırakır özel işini de bu güzergâhta halledebilir buna kimse bir şey demez, bizim sorunumuz devletin arabasını babasının malı gibi kullanırken devletin memurunu da babasının uşağı gibi kullanan halkın efendisi kuruntusuna sahip kimlik ve kişilik sorunu yaşayanlarla.
        ışin artık birde gizleme formülü bulundu;
        O da kiralık araçlar. Maşallah kiralık araçların ne doğru dürüst denetimi nede takibi var.
        Takibi olmadan olur mu? Bal gibi olur...
        Kiralık aracın takibi, kaç km yaptığı, kimin kullandığı filan.
        Ancak hangi görev veya hizmet için nerelerde kullanıldığını sorgulayan mekanizma acaba işliyor mu?
ışliyordur tabi ki, ancak birilerinin istediği gibi.
        Kiralık araçların şoförleri ve sahiplerinin tek kriteri daha fazla km yapmaktır.
        Nereye veya kiminle gittiği hiç önemli değildir.
Bir de sürücüsüz ve km sınırı olmayan kiralık araçlar var ki Allah bu araçları kiralayan ve kullananlardan bu milleti muhafaza etsin.
        Yıllarca kamu kurumunda çalıştım, hiçbir zaman, hiçbir yerde bu kadar özgürce ve hoyratça kamu veya şirket araçlarının kullanıldığını görmedim.
        Bu araçları kullananların birçoğu (amacına uygun kullananları tenzih ederim) değil kendi işlerini, neredeyse sülalesinin işlerini bu araçlarla görmeye çalışıyor. Bu milletin parasını ve malını bu kadar hoyratça ve savurganca kullanmak hiç kimsenin haddine değil.
        Kurum amirleri ve yetkilileri, kullandığınız veya kiraladığınız araçların amaçlarına uygun kullanılıp kullanılmadığını lütfen iyi denetleyin, çünkü vebal tamamen sizin boynunuzda.
        Kamu malını kişisel menfaati uğruna amacı dışında kullananlara biz yetmiş beş milyonda bir de olsa hakkımızı helal etmiyoruz.
        Devlet malı deniz değil emanettir, emanete hıyanet ihanettir, ihanetin bedeli cehennemdir.
        Not: bu yazılanlara itirazı olan kurum veya bürokrat varsa, ispatıda var.





Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor