Geçtiğimiz günlerde İzmir'de bir deprem yaşadık, yüzlerce can kaybımız yanında, kullanılamaz duruma gelen binlerce bina ortaya çıktı.
Bilindiği gibi deprem olduktan sonra önlemler hep tartışılıyor, bir kaç gün geçtikten sonra da hemen unutuluyor. Çünkü Türkiye'de gündem o kadar hızlı değişiyor ki.
O nedenle kontrolsüz ve düzensiz yapılaşmalarda yıllardır yapılan hata ve ihmallerin mutlaka bir bedeli vardır ve her depremde bu bedel can ve mal ile ödeniyor. Çünkü “Temeli sağlam olmayan binalar çabuk yıkılır”. Bunun başka da bir izahı olamaz.
Deprem, doğada meydana gelen bir sarsıntıdır. Sarsıntıda, üzerinde bulunan çürük her şeyi tuz buz eder.
Depremi önlemenin bir yolu ve imkanı yoktur. Olsaydı, bu güne kadar Japonlar önlerdi. Lakin, depremleri en az hasarla önlemenin yol ve yöntemleri bellidir. Tıpkı bir çok ülkenin başardığı gibi.
Deprem, etki alanı içinde olan temeli çürük yapıları yıkmak konusunda acımasızdır. Hiç bir fark gözetmeden yıkılan yapıların altında kalanlar da telef oluyor.
Depremin müttefikleri, resmi makamlar ve müteahhitlerdir.
Yıkılan binalarda ikamet edenler, binaların dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi değiller. Yapıların sağlam olup olmadığını, binaları yapanlar ile yapıları denetlemek zorunda olan makamlar bilir.
İnşaat sektöründe elde edilen karları artık kimse inkâr edemez. Para ve siyasi gücü olanlar, en karlı alan olarak inşaat sektörünü tercih ediyorlar. Hele hele bir de etkin bir denetim olmaz ise o zaman yapsatçıların insafına kalıyoruz.
Aslında inşaat sektöründe Türkiye'deki kadar kalifiye işçi, kalifiye usta her yerde bulunmuyor. Buna rağmen Türkiye'de sağlam yapı bulmak çok zorlaşmıştır. Çünkü etkin denetim yok, sadece yapanların insaf ve vicdanına kalmıştır.
O nedenle depremlerdeki mal ve can kaybının baş sorumlusu, hükümetler, belediyeler ve dürüstlüğünü kaybetmiş müteahhitlerdir.
Yapılaşmayı, kişilerin inisiyatifine bırakmak ve ondan sonra da sağlam yapı beklemek çok yanlıştır.
Eksik ve uygunsuz malzeme ile ruhsatsız ve iskansız yapılar, Allah korusun en küçük bir depremde mezar oluyorlar.
Binaenaleyh, depreme dayanıklı olmayan binalar süratle tespit edilmeli ve gereği yapılmalıdır. Yeni yapılaşmalarda da olması gereken kurallar titizlikle uygulanmalı ve denetlenmelidir.