DEPREM DERSLERİ 67

Mustafa Kıraç

Yaşam 19.03.2025 14:00:00 0
DEPREM DERSLERİ 67

BİR ÖNCEKİ YAZININ EKSİK VE YANLIŞLARI

Düzeltmedir:
1 - eksik kısım ilk ve sabit başlıktır. "Deprem dersleri 66" olacaktı. Unutuldu.
Yazının eksik olan bu kısmı sabit başlıktır. 6  şubat depreminden doğmadır.
Neden sabitleşti? Deprem konusuna girildiğinde depremin sadece bina yıkan çeşitle sınırlı olmadığı görüldü.
Duygulardan söze, sözden her türlü yaşamsal icraatler alanındaki her konunun kendine özgü fayları olduğu, bu fayların da birer yıkıcı depremleri olduğu ve her depremden de çıkarılacak dersler olduğu gerçeği, o başlığı sabit olarak tutmuştur.
Yağmalama ve benzeri olaylar depremi, yer sarsıntısı depremini devede pire hükmünde bırakmıştır.
Sarsıntı depremi bedenleri öldürürken, haydut depremi insanlığı öldürmüş ve aslen ölü olduğunu ortaya koymuştur.
İnsanlığın başlıca katilinin dengesiz para hırsı ve dengesiz şehvet olduğunu göstermiştir. Bunu daha önce göremeyen duyarsızlık körlüğüne gördürme bedeli 11 ilin yıkılması olmuştur.
Tabiatın şiddet dili, körlük ve sağırlık için bir tür ameliyat hükmüne varmaktadır. Anne'nin tokadı şevkattense, tabiat ana'nın ki keyiften olacak değildir.

Yazılar, telefonun not tefteriyle yazılmaktadır.
6 şubatın 6 rakkamı, sözlüğün ezberine girmiş olacakki ara ara kelimelerle beraber kendiliğinden ortaya çıkıyordu. Bir iki defa silme müdahalesi oldu. Daha sonra karışılmadan öylece bırakıldı. Sebep,,, bir hatırlatıcı özelliğini taşıyor olmasıydı.
Daha sonra telefon arızadan dolayı değiştirildi. Bu seferde aynen 6 rakkamı gibi 7 rakkamı kelimelerle beraber çıkmaya başladı. Hemde sözlüğe ezber olacak şekilde 7 ile alakalı içinde 7 bulunan bir yazı yazılmamışken. (İncelenmeye muhtaç)
Bu sefer silme müdahalesi sürekli oldu ve 7 rakkamı dahada çıkmadı.
Neden silindi? Çünkü, malum 7 ekimli tarihlerinde iki üç tane insan eliyle yıkımsal depremker/olaylar olmuştu. Bundan dolayı bilerek yapıyor algısı oluşmasın diye silindi.
Sözlük, bazen yazılmak istenen bir kelimeyi bir iki harf değişikliğiyle farklı bir kelime olarak çıkarabiliyor. Gözden kaçarsa düzeltilmeden öylece kalabilir.
Yazılar, küresel kuş bakışlı bir atmoferle yazıldığı için insan kaynaklı isimler kullanılmamaktadır. Yada çok az kullanılmaktadır. Sebep...? Yeryüzü insanı, kendi arasında bu günlere düşmanlıklarla gelmiştir. Her isim'e düşman/alerjik başka bir isim vardır. Dolayısıyla birini kullanmak, ona alerjik olan bir diğerinin alerjisini tahrik etmek olur, ki uda yeni genel düzenler geliştirmenin önüne bir engel olur. Zaten isimler, bir noktayı belirtme adresleri oldukları için pek ihtiyaç da duyulmuyor. Çok gerektiğinde bir noktaya dair bir iki özellik ima'sıyla o nokta kolayca anlaşılır.
Bir kelime farklı tanımlara yol açıyorsa o kelimede ilk kullanım esnasında üst virgül ayrıraç'ı kullanılır. Mesela, "işler" yada "iş'ler" bu ifade ayıraçsız olarak işleyen/çalışan bir şeyi ifade eder, ayıraçlı ise, çeşitli işleri kast eder. Bazen o kelimenin neyi ifade ettiğine dair kendisiyle bağlantılı ardındaki ve önündeki kelimeler de üst ayıraç virgüllüne ihtiyaç bırakmadan anlamayı kolaylaştırır. Mesela; tarladaki çeşitli işler,,, yada, bu makina ancak tarlada işler,,, gibi diğer kelimelerle ayıraç olmadan tanımlama yerini bulmaktadır.
Alt virgüller de genelde nefes duraksamalarında ve başrol kelimeyi belirtmede kullanılır.
Kısacası, yazım kuralları ve onbinlerce kelimelik dil bilgisi bilinçte tümden mevcut değildir. Buna rağmen mevcut olanlar, lazım olan ifadeler için yeterli olabilmektedir.
Her işte olduğu gibi yazdıkça gelişim de olmuyor değildir.

2 - kısmen yanlış bir cümle; "söz vardır bütüncül ruhtan çıkar sanattır" bunun daha isabetlisi "ilhamdır" olacak. Sanat, ilhamla bağlantılıdır fakat, çıkış/geliş sırasında ikinci plandadır. Öncelik ilhamdır.
Bütüncül ruh demek, icraatlarında başkalarını da hesaba katıp dikkate alan bencil olmayan paylaşımcı bizcil olan demektir. Kısacası yaşam duruş biçimi olarak, bağlı bulunup istifade ettiği ortam ve düzeni kaale alan, düşünce, istek ve hareketlerini, bozuculuk ile yapıcılık açısından sorgulayıp ona göre şekil veren demektir.

3 - tam yanlış bir cümle: "kılıç kuşan' metodu, Çarşı metoduna göre, tereddüt verici olmayan sağlıklı bir metod'dur."
Doğrusu söyledir: "kılıç kuşan' metodu, çarşı metoduna göre tereddüt verici olmayan sağlıklı bir metod değildir" olacak.
Aynı kapıya çıkan başka bir çeşit olarak; savaş ordulu devlet olmak yerine, dünyanın çarşı devleti olmak, işgallere karşı güvende oluşu, dünyanın kamusal alanı olması hasebiyle daha pek'tir.
Buna benzer olarak dünyanın tarım devleti, sanayi devleti, adalet devleti, eğitim devleti vs. vs. Yeni şekil bir dünyaya öncülük etmiş olurdu.
Özellik öncülüğüne göre isimlenmiş dünyanın ayrı ayrı tüm devletleri, tek bir koruma asayişine tabi olacaklar.

Not: yazılardaki eksik ve yanlışlar dahil teşbihli kelimelerin de neleri kast ettiğini kolay anlamak, yazıları takip etmeyi gerektirir.
Her işte olduğu gibi yazılarda da eksik ve yanlışların yorgunluk gibi çeşitli sebepleri olabilmektedir.

Bazı açıklamalara da vesile olan bu düzeltmelerden sonra, bu bölümü genel bir konuyla bitirelim.

ADALET TERAZİSİNE YÖNELİK FARKLI BAKIŞLARI GİDERMEK VE AYNI KANAAT'TE TOPLAMAK.
Tarafsızlık konusunu terdütten temizlemek için yapılması gerekenlerin en başından gelenler şunlardır:
1 - hakim olacak kişiyi erken yaşta belirlemek ve ona göre bulaşıksız tok gözlü yetiştirmek.

2 - hakimler dünyası diye bağımsız devleter/organizeli yaşam alanları, olacak. Burada yaşayan hakimlar, dünya siyasetinden kopuk kendi gündemleri olacak. Çiçekle böcekle vs. İlimle bilimle belgeselvari kapsayıcı uğraşları olacaklar. Kendi dışındakilere yönelik kimin kim olduğundan görüşünden hangi mevkide olduğundan haberleri olmayacak. Bunun yanında kanunları ve gerekenleri çok iyi biliyor olacaklar.

3 - hakimlerin, kendi alanlarındaki geçim işleri kendi emekleriyle olacak. Hakimlik, yaşamın dengeli düzenli ve sağlığı adına gönüllü fedakarane yaptıkları yan işleri olacak.

4 - hakim yetiştirme eğitimlerinde, çeşitli arzuların bulaşmasını önleyici şekilde içsel dünyasında set çekebilme yeteneğini ve fıtrati arzulara hakim olabilme yeteneğini geliştirmek, kanunları öğrenmekten önce olmalı.

5  - mükafat mahkemeleride olmalı. On beş-yirmi yılda bir genel yaşayışında herhangi önemli derecelerde bir suç ve benzeri bozukluğu olmayanlar, toplumsal hizmetlerin önemli noktalarına getirilebilir. Yada herhangi bir olabilirlik arzusu yerine getirilebilir.

Not: bu sunumlar, insandaki psikolojik ve görüş gibi çeşitli hakikatler itibariyle adalet terazisinin sağlıklı olabilmesi adınadır. 
İnsandaki hakikatler itibariyle, "sana karışmıyorum sen bağımsızsızsın" demek, onu kendi düşünsel kararıyla gerçekten bağımsız kılabilecek bir etki değildir. Yaşayıştan gelen bulaşıklar ve alışkanlıklar düşünceye baskın gelebilir.
Mevcut hakimlerin üzerinde sözde ile özde arasında kalış eziyeti muhakkaki vardır.
Çok ağır gelirse yapay zeka en uygun alternatif olur. Sağlıklı bir düzen için gereken en uygun kanunları bile bulur ve uygulama hâkimliğinide insana göre daha kusursuz ve eksiksiz yapar.
Konuyla alakalı mevcut durumdaki sosyal depremler, önümüze bu tür dersleri sunmaktadır.
Yapay zeka, kişiyi biyolojik yapısından karakterik kimliğini okuyacak kadar gelişmeye müsaittir.
İnsanı tipindende okuyup psikolojik, beceri ve sosyal karnesini çıkarabilecek düzeye erişebilir.
Bu tür imkanlar yeni dünya düzeni için birer fırsatlık nimetlerdir.
Biraz duyarlılık ve gerçek bir istek, konuların sağlıklı işlemesi için yeterli olacaktır.

Not: yoğunluk ve çeşitli hayat koşullarının kafa üzerindeki yükü, yazıların eksik ve yanlışlar depremine sebep olan birer fay'dırlar.
eksik, hata ve yanlışların, etkisizce mini düzeylerde kalmaları temenni edilir. Her türlü depremlerden gereken dersleri çıkarabilmek dileğiyle.

Anahtar Kelimeler: DEPREM DERSLERİ
  • BIST 100

    9044,64%-7,81
  • DOLAR

    37,64% 0,04
  • EURO

    40,49% -0,51
  • GRAM ALTIN

    3679,50% -0,62
  • Ç. ALTIN

    5959,84% 0,14

Egazete


  • Pazartesi 6.6 ° / -2.2 ° Güneşli
  • Salı 8.7 ° / -2.8 ° Güneşli
  • Çarşamba 11.1 ° / -0.4 ° false

Ağrı

24.03.2025

  • İMSAK 05:28
  • GÜNEŞ 06:54
  • ÖĞLE 13:15
  • İKİNDİ 16:43
  • AKŞAM 19:27
  • YATSI 20:47