RÜYA 

Nohuttan biraz büyük dolu gibi etrafı istilaya uğratan zararlı bir canlı türü görülmüştür.
Bilinen türler arasındaydı sanki fakat net olarak ne olduğu hatırlanmıyor.
Bir süre sonra onunla karışık şekilde kêzık/bok böceği denilen böcek de görülmüştür. Bu böcekler, acısına dayanılır ölçüde vücudu ısırıryorlardı.
Daha sonra sürü içinde bir akrep türü de görüldü. Sokması görülmedi. O sürü içinde akrebin de görülmesinden sonra o bölüm  kapandı.
Bu rüya, yaşanmış bazı benzerlikler hatırlatmıştır. Farklı tarihlerdeki kurbağa ve çekirge istilalarını. Rüyanın ki karma türler istilası olmuştu.
Rüyadaki akrep şu düşünceyi doğmuştur: o yaşanmış istilalalar, daha zararlı bir tür ile olabilirdi de, neden zararsız türlerle oldular...
Bu düşünce de şöyle bir yorum'a kapı açmaktadır: bir usta bir cihazı tamir edip ayar verirken onu atıp parçalama yoluda vardır fakat, mesele düzeltmek olduğu için, orantılı acıtmalarla çalışmaktadır.
Mevcut dünya haline bu açılardan baktığımızda, ayarı bozuk bir yapıya yönelik ayar düzen dokunuşları olarak yoruma açıktır.
Sorulsa, herkes düzelim için mücadele veriyor.
Kuş bakışına sorulsa, düzelim mücadelesi verenlerin halleri, toplamda düzelmeyen daimi bir bozuluma hizmet vermekteler.
Buda gösteriyorki, ortak bir görecelikte buluşulmadığı sürece, herkesin kendine göre olan düzelim metodu, bir başkasının bozulumu demek olduğundan, ortaya bütünsel bir bozulum çıkmaktadır.
Ortak göreceliği bulmak için dünyayı bir cihaz olarak görmek gerekir. Herkes böyle gördüğünde, cihazn arıza ayar işleri netleşir.
Büyük bir makinanın içindeki diğer parçasal makinalar, kendilerini büyük makinanın birer parçası olarak görmedikleri bilmedikleri müddetçe, ne şekilde çalışmaları gerektiğinide bilemezler.
Mevcut kaotik ortamın oransal boyutu, daha yüksek oranlı bir kaosa doğru gidişe olan uyarı boyutu olduğu açıktır.
Sözlerin de değeri zamansaldır.
En doğru karar, en ortak ve gerçek görecelikle uyumlu olandır.
Her tür canlıya göre hava, olması gereken bir şeydir. Her insana göre dünya, evlerin evi olarak asıl evidir. Her ev için geçerli olan bakım onarım ve düzen işleri de yine ortak göreceliktir.
Zaman, ortak görecelikler yolunda birleşme zamanıdır.
Toplumsal işlere yönelik alınacak kararlar, en derinlikli ve detaylı düşünüşleri gerektirir.
DÜŞÜNÜŞE SESLENİŞ: ey düşünüş...! varlık sebebini bulabildin mi?
Hangi atmosfer doğumlusun?
Çıkış kapısına yaklaştıktan sonra özelliklerinin varlık sebebini bulmak ne kadar değer ifade eder?
Çıkıştan önce bulmak, az da olsa bir şeyler eder.
Seni doğuran atmosferi bulmak ve bilmek için baş tacı şiirini oku ve yazılış tarihine dikkat et.
Onda özelliklerinin asıl varlık sebebini gör.
O özellikleri ne kadar buna uygun yada aykırı kullandığını kendin hesap edebilirsin.
Geçmiş tarihi ile bugünü bütünsel olarak ele alış ilhamının söze dönüşmeden hemen önce bu yoldan geçtiğine inanabilirsin.
O şekil ele alış metodunu yazıyla bildirim olmayınca, kendiliğinden gelip söze çıkması da ayrıca bir düşünme sebebidir. O metodla daha genel konuların ele alınması, özelliklerin varlık sebebine daha uygun olur.
O metod, geçmiş ile geleceğin yüklerini omuzlayıp tadilatlarını üstlenme metodudur. Mevzu böyleyse, gemideki sandaldan önce geminin tadilatına bakmak daha önemlidir.
Çünkü yaşam denizi üzerindekiler için bir bütündür. Fırtınası ayıklayıcı değildir.
Ey tamirci düşünüş...! Her noktayı düşman olarak belleyip te, "onun dediklerinin tersi benim doğru yolumdur" diye hatasal yönetimlere dikkat et. Ya düşman diye ele aldığın dost ise.
Düşman arıyorsan, para ve şehvetin yaptırdıklarını incele ve gerçek düşmanın ne olduğunu nerelere tutunmuş ve nerelerde saklı olduğunu gör. Asıl bozguncu baş düşman, düşmanlığını icra etmek için ihtiyaç görücü gerekliliklere bulaşarak görünmez olandır. O düşman bulaşık, İhtiyaca kendi penceresinden baktırır ve kendi bozgunculuğunu temin edecek şekilde ihtiyacı gördürür. İnsanlık onun darbeleriyle bu günlere geldiyse de, edinilmiş bağışıklık ile öyle devam edecek değildir.
Kötülüklerin stoğu ne kadar sürede ne kadar biriktiyse, onunla o kadar süre ve o kadar birikime eşdeğer olarak iyilik ayakta tutulabilir. 
Bütün mesele, gelişmiş imkânlara bu yönde rota verebilmektir.
İyiliği inşa atmosferinde, doğal ifadeleri de dinlemek vardır. Varlıklar ve özellikleri, çeşitli ifadeler barındırırlar. Lazımlıklarla konuşma halinde olup onlarla uyumlu olma yolunu bulurlar.
Mesela bu yazılarda çağrı dağı olarak anılan dağ ve özellikleri, insanlığın refahsal lazımlıklarına yönelik bazı doğal ifadelere sahiptir...
İnsanlığın genel bir yıkımdan sonra oradan yeni bir başlangıç mitolojisiyle varlığın ve yaşamın değerini kulağa daimice çınlatmakla beraber, yok ediş uyarısına benzer şekilde gökten kurşun yemiş gibi duran deliği ile de tüm insanlığa yönelik yok oluş ile var oluş şeklinde iki zıt tercih sunarcasına durmaktadır.
Barındığı o özelliklerin ifade-i hitap çapı bölgesel değil küreseldir. Çağrı adını, güney cephesinden megafona benzerliğinden almıştır.
O büyüklükteki bir megafonun ses mesafesi tüm dünya olsa gerek.
İyilik inşa atmisferi, dağın ifadelerine tercüman olmaya çalışırken, kişisel menfaat güdüsünün bulaşıklarından arınık olması gerekir. Çünkü bulaşıklar kendi pencerelerinden baktırıp o şekilde yorumlatmaya çalışırlar.
Bu noktadan itibaren dağın insana yönelik ifadelerini kendisinden çağrı olarak dinlemeye devam etmek uygun düşer.
(Not: bu bölüm yapıcı düşünceye sahip olan herkese bir mektup olsun.
Bütünsel ale alış, bu düşüncenin ortak benzer yoludur.)
Dağı birlikte dinleyelim.
ÇAĞRI DAĞINDAN İNSANLIĞA SESLENİŞ 5
Ey insanlar...! Söz dinlemez yaramaz ve çocuksu kavgalarınızla dünyayı iyi noktalara taşımıyorsunuz.
Öncekileriniz sizlere nasıl ki bu tür ayarlar verdiyse, sizde sonrakilerinize aynı bozuk ayarı veriyorsunuz. Bu durum, çaktırmadan iyi iş zan ettirmeyle yapılan sinsi bir zulümdür. O minik ömrünüzle böyle bir hakka sahip değilsiniz.
Sizde yaşam kanı olarak yer edinmiş olan bozguncu mikroplarızı çöplüğe def etmeyi başarırsanız, insanlığın rotasını uzaya çevirmiş ve o alanda kendinize daha iyi ayar sağlayıcı mesafeler almaya yol açmış olacaksınız.
İçinde olduğunuz çağın adı uzay çağıdır.
Gelinmiş noktanın bu reel gözlüğüyle bakarsanız, kutsarcasına ve sıkıca tuttuğunuz engelköstek saçmalıklarınızı net olarak görebileceksiniz.
Şu anda, yeni nesillere birbirlerini yok etmeyi bir haz olarak aşılıyor ve bu suçlu yolda başarıyla ilerlemektesiniz. Bu tuzakvari mirası onlara bıraktığınızın farkında değilseniz, o tatlı uykunuzu birazcık bozup farkına varın.
Bu suç yolu, şimdiye kadar yıkımdan başka insanlığa ne verdi ki, bundan sonra da faydalı bir şey versin...
Tarihler boyu ilmek ilmek iyi işler yapabilmeye birikmiş imkan ve kazanımlara yönelik ihanet içine girmeyin.
Enerjilerin harcandığı o suç yolu, iyi bir gelecek inşası arzusunda olanlar için hayıflanma sebebidir.
Herkesin birbirinin cebinde olduğu bu dönemde neyin ayrımını yaşıyorsunuz...
Barışı çağıracak en samimi ses, en güçlü olanın sesidir. Gerçek barış, vurma güçlüsünün gerçek sesine gelir. Kendinizi başka türlü kandırmalarla oyalamayın.
El birliğiyle geçmişin gasp ve yağma kültürünü temizleyip yerine, çalışma ve yardımlaşma kültürünü inşa etme yoluna girerseniz, iyileşmeye doğru gidiyor olacaksınız.
Nesillere yok ediş ayarı vermek iyi yol değil kötü yoldur. O hevesi iyi yol olarak görüyorsanız, o zaman onu tabiata da bulaştırarak tabiatın da o hevesle hareket etmesini sağlayın.Yıkımı siz yaparken iyi bir şey oluyorsa, tabiat yaparken kötü bir bir şey mi oluyor... Eğerki, kötüyü yıktığınızı düşünüyorsanız, siz gerçekten çok mu iyisinizde tabiatta sizi yıkmasın...
Yaşamı sağlamayı bilen her ne ise, onu sağlamamayı da pekala bilir. O bunu yapmadığı müddetçe kendinizi kâr da görün ve değerini bilin/unutmayın ve sağlıklı işlemesine uygun bir duruşta olun. 
Bu konuda benden bir yardım talep edeceksiniz, sizler için baş şuur mekanlığı yapabilirim. Mevcut özelliklerim buna müsaittir.
Geleneksel deyiminizle başkanlık sarayı.
Kan devrini kapatıp şuur devrimini açmak için şuur ismi uygundur. Saray yerine mekan ismi de daha uygundur çünkü, her yer mekândır fakat her yer saray değildir. Hakikatte gerçek ve asıl saray, yaşam verici dünyanın kendisidir.
Geleneksellikle saray olarak inşa ve tabir ettiğiniz yerlerin içindeki psikolojik atmosferler, belki de ruh için zindanlardan daha zindandır.İyiliğinize hizmet için bana konacak olan ruhlularınız, aldığı nefesin kıymetini en yüksek düzeyde unutmadan bilecek ve bunu hepinize de ara sıra aşılayacak olanlardır. Onlar için en kıymetli hazine, huzur içinde daima refaha doğru olmanızdır. Hazine olarak bildikleriniz,  huzura hizmet edecekse onlar için hazine anlamda olur. Sizlere hizmet için bana gelip konacak olanlar, kendi fiziki geçimlerini bende kendi emekleri ile çalışarak temin edecekler. Sizden maaş almaları, durumun sahteleşmesine sebep olacaktır.
Ruhlarının temiz kalması ve hizmetin samimiyeti için kendi emekleriyle geçinecekler. Bende çok çeşili işler için müsaitlikler vardır.
Yapı şekliniz, sürekli çalışmaya ayarlı uyarlı bir şekildir. Bu durum, varılması gereken noktaların olduğuna delalet eder.
Çalışmaya uygun yapıya sahip bir tür’ün geleceğe dönük refahın kendiliğinden gelmesini beklemesi, sahip olduğu o özelliklere aykırı bir bekleyiş olur.
O tür bekleyişler, ağaç gibi varlıklar için uyumludur. Vücut yapısı çok çeşitli imkanlara sahip olanlar için değil.Samimi çalışmalarla sizleri birbirinize tehdit ve pranga olmaktan çıkarıcı ayarlar bulunup verilecektir. Siz yeterki bu atmosferi dikkate alıp bu yöne ilgi gösterin.
Bir dağ olarak sizlere beşinci seslenişimdir. dağ konuşamaz demeyin. Her varlığın bir ifadesi vardır. Seslenişlerimi okuyun ve bana bakarken onları hatırlayın. Şekilleniş durumunuz gereken uygulamalardan uzak ise, bu atmosferi bir sonraki nesillere aktarmaya çalışın. Onların vaziyetleri duruma uygun olabilir. Sadece kendi dömenizi düşünmeniz, gelecek için teröri bir düşünce olur. Geçicilik, bu şekil düşünceleri anlamsız kılar.
Yaşam labirentinde bu atmosfer dışında başka çıkış yolu görünmüyor. Gören varsa bildirsin. 
Çıkış yolu kastı, up uzun vadeli daha iyi bir dünya sistemidir.
Not: kusurlar ancak karşı taraftan net görünür.
Kusurları düzelterek aşmak ve yolun doğrusunu aramaya devam etmek, iyi niyetin göstergesidir.
Kusur, bir konuya yönelik istem dışı yada güya yapıcı olamaya çalışırken irade dışı bazı yetersizlikler den ve alışkanlardan kaynaklı olarak yıkıma/ bozuluma sebep olmak gibi hallerdir.
Kusurlara, düzeltme ve zarara sebep olmayacak alanda tutma niyetiyle bakmak dileğiyle...