Tarih: 27.02.2023 09:26

DEPREM DERSLERİ 5

Facebook Twitter Linked-in

Sayın alimler, 

Olayların oluş sebeplerinin en derin halkasına kadar inmenin ve temel çözümlerini bulabilmenin zarureti ortaya çıkmıştır. 

Psikolojinin beslenim gıdalarından ibaret olan ahlaki çöküntünün eserlerini gördük. 

Önümüzdeki süreçte izlerin hızlıca kaldırılmasıyla hızlıca bir unutmaya da sebep olacağından, yeni bir yol haritasını bulmayıda zorlaştıracağa benziyor.

Yeni bir yol oturtmadan bu atmosferden uzaklaşmak, yeni bir kaybolmuşlukla ahlaki yozlaşmanın yoluna devam etmesine sebep olacaktır.

İlgi ve duyarlılık için bilginin dışında negatif olaylardan incinen ruh yapısının önemide malumumuzdur. Bu olmadan bilginin tek başına sebepler halkalarından ilerleyemeyeceğide bir malumattır.

Psikolojik beslenim gıdası neler olmuştu ki, her tarafta gayri ahlaki hadiseler ortaya çıkmıştır... 

duyarlılık, hassasiyet, ve duygusal yoğunluktan ilhamlar alabilecek yapısal şekillerin bilgisayar oyun tiryakisi olup olaylara lakayt kalabildikleride görülmüştür.

RUHSAL DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞMEDEN KENTSEL DÖNÜŞÜME GEÇMEK, ÇÜRÜK TEMELLİ YAPIYA BENZER. 

Kitap sayfaları arasına girip raflarda uyumak iş görmüyor. Belirsizlik ile bilinmezlik üzerine paslaşmanın ve istişare ile yardımlaşmanın önemi, kitap olmanın öneminden büyüktür. Bencilliğin çekim alanından çıkıp bizleşme çapını evrensel boyutlara çıkarmak, insanlığa umut verici olacaktır. Haz anlayışımızın rotasını bu yöne çevirmek zorundayız. Depreme yardım ağının çapını gördük. Politik boyutlarıda olsa değerlendirilmesi gereken bir fırsattır. Politik boyut, insani boyutta geçişin birinci adımıdır. Örnek olarak yeni nesillere insani bir aşı olacaktır. Ruhsal dönüşüm için buluşmak zorundayız. Şayet buluşma atmosferi, negatif anlamda düşünce ve ilhamları etkileyecek olursa, herkes yerli yerine geçer.

 

DUYARLI YAPI ŞEKLİNE SAHİP OLANLARI HAYAT OKULUNDAN KOPARMADAN ONLARA ÖZEL RAHAT OLABİLECEKLERİ ORTAMLAR LAZIM. 

Bunlar doğal rehberlerdirler. 

Rehber, deyimi aslen rıhberdir. Rıh, ruh'tur ber demek, genişlik demektir.

Rıhber demek, "Geniş ruhlu" demektir. 

Bunların her hareket ve eserlerinde çoğunlukla düşünce ve yorum vardır. Reflekse dayalı icraatleri azınlıktadır. Geniş zamanlı ele alım metoduyla hareket ederler, ufak şeylerin bile birkaç adım öncesini ve sonrasını düşünmekten yorgunluk değil rahatlık duyarlar.

DEPREMİN ORTAYA ÇIKARDIĞI AHLAKİ YOKSUNLUK, REHBERLERİN, ALİMLERİN, HOCALARIN, CAMİ, OKUL VE TÜM EĞİTİM KURUMLARIN VARLIĞINI SORGULATMIŞTIR. Eğer var iseler bu çöküntüler nasıl ortaya çıktı? Yok iseler bu isimler nasıl vardır? İçi boş isim, içi boş çekirdek kabuğuna benzer. İçi boş çekirdek ürün vermez. 

Depremin ortaya çıkardığı maddi ve manevi çöküntüler, ya yetersizlik, ya tiyatrosal varlık, yada ölüler arasında diriye benzerlik, yada çabasızlık olasılıklarını ortaya çıkarmıştır. 

YÖNETİMLERDE REHBERLİK EHLİYETİ ARANMADIĞI ZAMAN, RUH'LARA MEKAN OLARAK KİTAP SAYFALARI KALIR.

Ruhlara kitaplık, nefislere yönetim işleri mekan olunca nefis, kişisel menfaati için ne gerekiyorsa onu yapar. Bir kedi'nin kırılan ayağından menfaati varsa incinmişlik tiyatrosunu oynar. Yoksa yoluna bakar. 

Bugünki sahneye çıkmış olan ahlaksızlığın oluşum döneminde hoca tabiri ile eğitim tabiri yokmuydu? Vardı. Bugünki eğitim ile o günki eğitim arasında bir fark varmı? Var. O günki eğitim daha verimliydi. O günki verimli eğitimin meyvesi böyle olduysa, bugünki verimsiz eğitimin yarınki meyvesi nasıl olacak? 

UZUN MESAFELİ ÖNGÜRÜ HASASİYETİNE İHTİYAÇ VARDIR.

Bir toplumun gayri insanı halleri, o toplumdaki hocalık sıfatlarını çürütür. Duyarlılık ve incinme yoksa gerçekte o sıfat yoktur. "Hocam" diye anılmanın sebebinde, "sorumluluk sende" manası vardır. Sorumsuz, duyarsız ve ilgisiz şekilde sadece bilgi deposu olunacaksa, onun adı hafıza kartıdır. Kartta, sorunlara karşı çözümcül bilgiler olsada uykudadır. Sorun çıkıp onu uyandırmadan soruna bakmaz. Ortam sorunsuz iken sorun önleyici çabası yoktur. 

Görüntüde değil, derinlikteki bozukluğun hakim olduğu yerlerde hocalara önemli çabasal görevler düşer. 

Hoca, saça başa değil, içteki kalbin ne ile çalıştığına bakar. Herkesin görmediğini görür. Bundan dolayı sonuçlarıda önceden bildiği için henüz ortaya çıkmamış sorunların çözümlerinide bulup önceden sunar. Öbür türlü hocalığın görevini Google daha verimli şekilde devr almıştır. Artık hocalık kavramı, Google'nin yapamadığını yapmakla olur. Herhangi bir maddi menfaat gözetmeden çevredeki sorunlara karşı duyarlı olup onlarla ilgilenmek. 

DEPREMİN ORTAYA ÇIKARDIĞI AHLAKİ ÇÖKÜNTÜNÜN SON HALKA SORUMLULARI HOCALAR VE EBEVEYNLERDİR.

Hoca ile ebeveynin insan nesil temin etme sorumlulukları vardır. Ebeveyn eğitici, hoca öğreticidir. Vukuatta mesafe alan bir öğrencinin hocasına ve ebeveynine çeşitli yaptırımlar uygulanabilir. Eğitmenlik sıfatına ulaşamayanın ebeveynlik ve hocalık ehliyeti olamaz.

RUHSUZLUK.

Ruhluların kalmadığı toplumlarda yönetim için reklam zoruyla bünyelere isim aşılamak çözüm olmaz. 

Nefsani arzular, ruh yutan karadeliklerdir. Maddi zenginlik reklamları ruhları çekip yutarak hapsetmektedir.

Çekici nefsani arzuların nedenselliklerini ve nerelere götürücü olduklarına dair içsel sorgulama mekanizması oluşmayanlardan eminlik değil, tedirginlik duyulur.

Ortamın ruh hapsedici etkenleri gözden geçirilip gereken düzenleme yapılmazsa, ruhsuzlaşacak ortam tamamıyla nefsin cirit alanı olur ve tamiratı mümkün olamayacak bozulumlar meydana gelir. 

BAZI TV. KANALLARININ HABER BÜLTENLERİ, YILLARDIR BÜYÜK ORANDA HIRSIZLIK, GASP, KAZA VB. HABERLERİ İLE DOLUDUR.

Bu şekilde sürdüğüne göre incinme yok demektir. İncinme olmadığına göre ruh yok demektir. Can'ı ruh zanetmeyelim. Miktoplar da canlıdır. Ruh başka birşeydir. Bu konu önceki makalelerde vardır.

O tür haberler, ruhsuzluk haberleri olarak alarm niteliğindedirler. İzleyenlerde ruhsuz olunca, ne dikkat çeker nede umursanır. ruhsuzluk bulaşıcı bir hastalığa dönüşüp yeni gelen/doğan ruhlarıda hücreye atar. 

Ruhsuzluk, bu depremle daha çok netleşmesine ve bencil nefsin verdiği acı umumen olmasına rağmen umursamazlık devam ederse, gelecek için coğrafi deprem olmasa bile başka tür depremlerden endişe edilebilir.

YAYGIN RUHSUZLUK İÇİNDE YARDIM İŞLERİ OLUR MU? Olur. 

Medya olmasaydı belkide yardımlar çok küçük olurdu. Yardımlar iki türlü etkenden doğar. Ruh bazlı ve nefis bazlı. 

Nefis bazlı olan yardımların yapılma etkeni, döner dolaşır yine nefsin bencillik gereklerine dayanır. Nefis, bulunduğu konuma göre hareket eder. Bu hareketler içinde, yerine göre çalma, yolsuzluk, yağma, gasp, hırsızlık, yüksek fiyat ve yardımdır. Yardım, aynı noktaya, yani nefsani arzulara hizmet itibarı ile kötülerin iyisi konumundadır. Nefise hizmet amaçlı olan yardımdan istifade olsada, kendisine teslim olunacak ehliyeti bulunmadığı bilinip unutulmamalı. 

Ruh bazlı yardımlar, empatinin verdiği acıyı duymaktan kaynaklı yardımlardır. 

Bu acıyı giderme oranında haz ve rahatlık duyarlar. Yardımı, başka nefsani arzulara ulaşma aracı olarak kullanmazlar. Rehber, yani "ruh geniş" oldukları için, duydukları acıyı gidermekle doyuma ulaşırlar. Bu doyum, nefsani zararlılık işlerine giden yollara yer bırakmaz. 

MEDYA'DAN DOLAYI SAHNELEŞEN DÜNYADA NEFİS, KÖTÜ SEÇENEKLER İÇİNDE İYİ OLAN "YARDIM" SEÇENEĞİNİ TERCİH ETME İMKAN VE GEREKÇESİNE KAVUŞMUŞTUR.

Yardım, nefsin kendisi için yapacaklarının en iyisidir. Kendisi için cezai gereklilik olan diğer seçenekleri değil, kendisi için mükafat gerekliliği olan yardım seçeneğini tercih etmek ile ruhsal alanda görünmeye hak kazanmaktadır. 

Sonuç olarak söz konusu nefis olunca, tedbir gözardı edilmez. Yani o yardım edeninde yağmacı olabilme ihtimali gözardı edilmez. Nefsin hangi seçeneği tercih edeceği, içinde olduğu koşulların etkisiyle de alakalıdır. 

Yardım görüntülerinden ruhsal bir toplum algısına kapılmak, ruhun çekilip hapsedildiği etkenlerin görünmesini engeller.

ÖZGÜRLÜK KAVRAMI İÇİNDE HIRSIZLIK ÖZGÜRLÜĞÜ VARMI? 

Özgürlük kavramı, haklarından mahrum edilenin haklarına kavuşma olayından doğmadır. Güç zorbalığından kaynaklı kölelik dönemini aşabilmenin devrimsel söylemidir. O dönem aşıldı tamam. Özgürlük kavramının o dönemlik işi bitmiştir. Sıra, bu dönem itibarı ile özgürlük kavramının işinin neler olduğunu tespit etmeye gelmiştir. 

ZORUNLULUK KAVRAMI, ÖNEM SIRASINA GÖRE ÖZGÜRLÜK KAVRAMINDAN ÖNCEDİR.

Önem sırasını insan iradesi değil, insan iradesinin bağlı olduğu gerçekler belirler. Yaşam ve huzurun gerekleri neler ise, bunlar zorunluluktur. 

Özgürlük, bu zorunlulukları ortadan kaldıran değil, bu zorunluluklar içinde, sahip olmak zorunda olunan hakların gasp'a karşı sigortasıdır.

Su içmek yaşamsal bir zorunluluktur. Su içmeye engel teşkil etmek özgürlük değil, zorunluluk hakkını gasp etmektir. 

ÖZGÜRLÜK KAVARMININ KAPASAMA ALANI BELİRTİLMEĞİNDE, ÖZGÜRLÜK, KOLON KESEBİLMEYİDE HAK OLARAK ÖZGÜRLÜK DİYE BİLİNÇ ALTINA DAHİL EDER.

Her ne kadar akıl mantık red etse bile, menfaat güdümü önüne özgürlük yolu tarifsizce konulduğu zaman, o yol içsel psikolojiyi kolon kesmeye kadar götürür. 

Yaşamsal zorunlulukları için kolon kesmek, aynı zamanda yaşamı yok etmeye götüren yol olduğu için, şahsi ve toplumi zorunluluklar diye iki tür zorunluluk ortaya çıkar. Kişiselliğin zorunlu ihtiyaçları toplu yaşam ile karşılanıyorsa, bu durum bağımsız kişisellik değil, bağımlı kilişiselliktir. Bağımlı olanın özgürlük sınırı, bağlı olduğu toplu yaşamın, gereklerine kadardır. Bu gereklerin bilinçte var olması ve uygulamada kapasite gerektirmesi, özgürlüğü ehliyetliliğe bağlar. 

Kişisellik kolon'u değil, bindiği dalı kesmiştir. Beslendiği toplumu yıkmakla birlikte, işlettiği yerin de yıkılcağını düşünemeyecek kadar tarifsiz özgürlüğün sağladığı bencillikten beyin körelmesi olmuştur. Bu körelim, her türlü ahlaki çöküntünün kaynağını oluşturmaktadır. 

İNSAN, FAYDA VE ZARAR VEREBİLEN BİR TÜR OLDUĞU İÇİN, ÖZGÜRLÜK KAVRAMI, ORTAK TERCİH OLAN ORTAK FAYDAYI GÖZETMEK ZORUNDADIR. Bu zorunluluk, faydanın yaşamsal içme suyudur. Bu durum, özgürlüğün gasp boyutunu özgürlük kavramından ayırır.

KOLON KESEN ŞAHIS DEĞİL, ŞAHSIN PSİKOLOJİSİNİ O EYLEME UYGUN HALE GETİREN TOPLUMSAL ATMOSFERİN KENDİSİDİR. Kavramlarını düzene koyamayan toplumlar, hastalıklı psikolojilerin oluşmasına sebep olurlar. Kolon kesme gibi bir eylemin akıldan geçmesi bile facia iken, bunun uygulanması yeni bir toplumsal ahlakın devrimini gerektirir. 

GEREKLİLİĞİ ÖNEMLİCE ORTAYA ÇIKMIŞ YENİ UYGULAMALAR

1 - sokakta giderken, yerdeki çöpü alıp çöp kutusuna atmak ayıp değil, onu alıp atmamak ayıp olmalı.

2 - sosyal medya üzerinden ulaşılabilir resmi bir ahlaksızlık listesi lazım. Alacaklının üçüncü kez alacağını istemesi durumda mahçubiyetsizce umursamazlıkta bulunan vereceklinin adı o listeye alınmalı.

3 - küfürlü konuşma ve hakaret gibi eylemlere para, hapis, kamu alanında hizmet gibi cezalar olmalı. Benzeri diğer küçük görünen ahlaksızlıklarada önleyici yaptırımlar olmalı. Büyük ahlaksızlıklar küçük ahlaksızlıklardan başlar. 

4 - her millet vekilinin halktan talepler diye bir İnternet sitesi olmalı, genel mecliste kendi şahsi ağzından öte halkın gerçek ağızı olabilmesi lazım.

5 - her yıl, il ve ilçelerin olaylarından insani, ahlaki ve bilinç gibi medeniyet karnesinin çıkarılması lazım. İllere ve ilçelere olacak olan gözetme destek ve yardımlar, karnesine göre hak edişe bağlanmalı. 

6 - mahallelerde muhtar odası toplantı odasına benzer olmalı, özellikle yaşlıların her daim uğrayabileceği çay ve benzeri hizmetleri olan bir yer olmalı. Belli aralıklarla her yaş grubuna yönelik ortak konular üzerine toplantılar yapılmalı.

7 - ıslahiye köyleri kurulmalı. Bu köylere sadece hırsızlık ve yağmacılık yapanlar istihdam edilecek ve geçimleri sadece kendi ürettikleriyle olabilecek. Köy etrafında, geçemeyecekleri sınırlar olacak. Şehire bağlı alışverişlerini kurye aracılığı ile yapabilecekler. Acil vaka ve özel durumlarda güvenlik refakatçısıyla diğer illere gidip gelebilecekler. Zamanla geçimini doğru yolda kendi kazancıyla temin etmeye entegre olanların, ıslahiye diplomasıyla köyden ayrılabilme ve istediği yerde yaşama serbestliğine kavuşmalı. 

 Bu tür köylerin diğer köylerden tek farkı, gözetimli ve tedbirli giriş çıkışlı olması olacak. İşin aslı ceza değil, yardımdır.

NOT: sayın okur, sırada molozlar konusu var. Onu altıncı bölüme bırakalım. 

Yaşananlar, çeşitli uygulamaların zaruretini ortaya çıkarmıştır. Herkesin önemle üzerinde durup düşünmesi gereken şeyler olduğu ortada.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —