DEPREM DERSLERİ (40)

DEPREM DERSLERİ (40)

MUSTAFA KIRAÇ

YASA SEÇMEDE TERCİHİN DAYANMASI GEREKEN HAKİKATLER

toplu yaşam mecburiyetinin/kazasının/irade dışı etkenin sunduğu seçenekler arasında, sağlıklı ve daimi bir yol bulup tercih edebilmek için ortak kabul önündeki engelleri bulma ve aşma işimiz vardır.

Daha önce "Değişmeyen tek şey değişimdir" sözünü sözde bırakan bir çok sabitlik sıralanmıştı. Dünya'mızın dünden bu güne değişmeyen güvensiz yapısı da, o sözü sözde bırakan sabitler arsındadır.

Değişmez sabit yasa olarak tercih edilen bazı seçenekler, dünyamızın değişmeyen güvensiz yapısıyla bağlantılıdır. Vücut ağrılarılaryla yaşamaya alışmış hasta gibi dengesizlikten çıkamayan dünya, dengesizliği denge olarak yaşamaya alıştığı için asıl dengesini bulamıyor.

Akan bir su'dan güneşe kadar, yaşam sağlayıcı ne kadar yasa varsa yaşam arzusu, bunların sabit Anayasa maddeleri olmalarından6 yana, ki zaten öyledir. 

Ekolojik ve sosyal denge düzeni gibi varlığını sabit/kalıcı olarak sürdürebilmesi insani imkanların dahilinde olan yaşatıcı yasalar/seçenekler, ortak kabulü zorunlu kılan seçeneklerdir. 

Güneş, yaşamın6 en ana yasası olsada, insani imkanın ona bir fayda yada zarar verme olanağı olmadığından, o yasayı tercih edip etmemek bir şey değiştirmeyeceği için imkanlarımızla bağlantılı olan ikinci basamak seçeneği/yasayı tercih etme olanağımız vardır.

İkinci ana seçenek olan 

Ozon kabuğumuz, ekolojik dengeyi koruma yasaların/seçeneklerin anasıdır. Bütün yavru yasalar onun sağlığına yönelik seçenekleri tercih ederler. Yavru yasa olarak hangi kap kaşık ekolojik dengenin korunmasından yana ise o tercih edilecek. Bunu söyleyen Ozon ana'dır/yasadır. Ozon ana'nın sözleri tüm yavruları//dünyada yaşayanların tercihlerini ilgilendirir ve tüm dünyaya yöneliktir.

Ana olan seçeneği ortakça ana olarak tercih edip muhafazası yönünde uygulamalar bulmak, seçilmiş ve her farkın tutunabildiği en doğru, gerçek ve kalıcı anasal yasadır. 

Nice sorun ve neticesi insanlığın zararına olan uğraşların kaynağında dünyanın daimi güvensizliği olduğu net bir malumattır.

Bu malumat, sorunlar yığını arasında odaklanmamız gereken asıl sorunun bildirisidir. Sorunu ve çaresini bilmeye rağmen gereğini yapamama sorunu vardır. İşlemeyen faydalı bir bilginin varlığı hayıflatıcıdır.

"Korunma olmazsa yenilirim" tedirginliği, yırtıcıların olduğu doğanın vahşi boyutunda doğrudur. İnsanlar arasında yanlıştır.

Bizler birbirimize karşı vahşi yırtıcılar olmak zorunda değiliz. Bunu destekleyecek diş ve pençelerimiz de yok. Çünkü biz insanız. 

Vahşi olmamızı zorunlu kılan Koşul ve etkenleri inceleyip gereken tedaviyi uygulama imkanına varmışız.

Bu imkanları kullanalım.

Boşa akan enerjilerimizi görebilmek için daha aydınlık ve daha kapsayıcı noktalara varmamız ve oralardan bakmamız gerekir.

Bazen yüksek derecede sıkıca tutulan fakat, aslında daha faydalı yollarda ilerlemeyi engelleyen bazı enerji yutucu girdapsal seçeneklere yönelik olan tercihlerimizi, tebessüm edilecek çocuksu tercihler hükmünde görebilmemiz için ufuk'ken büyümemiz gerekir.

Ufuk genişletici hal vaziyetleri bulup eğitim öğretim ve yaşam biçimiyle bütünleştirmeliyiz.

Olumlu ve olumsuz tüm karakter yapı şekillerin oluşum sebeplerini koşullardan, biyolojiden ve kültür yapısına kadar tüm boyutlarını derinlemesine inceleyip ortaya çıkarmamız gerekir.

Sebeplerin kaynağı bilindikten sonra, zarar verici negatif anlamdaki kısımlar için ortak faydaya dönük olarak uyumlu iş şeklleri ve koşul ortamları sağlanacaktır.

Tercih edilecek bir seçeneğin/madde'nin başına 'değiştirilemez' yerine, "bu seçeneği tercih ettiren koşullar değişmediği sürece, bu ortak seçenek tercih olarak kalmaya devam edecektir" ibaresinin konulması daha uygun olur. 

Tabirler, farkındalık verici türlerden olmalılar. Her maddenin dünyaya dönük örneksel boyutlu olmasına dikkat edilmelidir.

Dünyanın edindiği negatif şekillerden kaynaklı sorunların çözümüne katkı sunabilecek türlerden olmalılar.

Seçenek belirtirken, örnek: Bu madde, dünyamızın huzurlu ve sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürmesini esas alarak tercih edilmiştir...

Başkaca:

Henüz daha doğru ve daha iyisine ulaşılmış  koşulların olmayışından dolayı, mevcut koşullar gereğince şu .... seçenek her türlü sağlık adına tercihe uygun olmuştur...

Gibi her ortak tercihin sebebi giriş esnasında belirtilecektir.

Bu yöntem, yeni nesil düşünürlere ilham yolunu açık bırakan yöntemlerdir. 

Örnek seçenekler: 1 - Bütün farklar, psikolojik etkileşim alanı olan kamusal alanda etkileşim gerçeğini dikkate alarak kaos çıkarıcı tahriksel uc nokta radikaliziminden uzak duracaklar.

Kendi farkını yaşama ve yaşatma esasında orta dereceli yol tutacaklar.

2 - Farklılıkların ortak yaşamda kalıcı huzura kavuşabilmeleri için empati ve saygı, sosyal geçimin gerektirdiği süre içinde zorunlu olacak.

3 - Her farktan katılımcıların içinde bulunduğu ve evrensel sağlık bazında tespitler yapan OYBK "orta yol bulma kurumu" tarafından toplanan fikir ve görüşlerin otak noktaları itibarlı ile hareket, giyim, tavır, olaylara yaklaşım biçimi, vb. Yaşam içi vaziyetler, daha iyi bir dünya ve daha iyi bir geleceği umursayan vaziyet türlerinden olacaklardır. (bunları söyleyen ana'dır. Vaziyetlerin neler olacağı yavrularda belirtilecektir) yavru yasalar duruma, ortama, yaş'a ve özelliğe göre ana'nın verdiği istikamet doğrultusunda şartlar ve konumsal bazlı değişkenliklere tabi olabilecekler.

Mesela, evlenen iki yeni çift, OYBK ya başvuracaklar. OYBK, bunların ayküsünden, bilgi birikimlerinden, edindikleri alışkanlıklara kadar fiziki ve psikolojik karnesel ehliyetlilik derecelerini netleştirip ona göre birbirlerine ve yuvaya karşı görev ile sorumluluklarını belirleyecek. 

Kendilerine özgü olarak belirlenenlerin dışında başka kaynaklardan alıntı ve örneklerle birbirlerine yönelik dayatmalarda bulunamayacaklar. Her 5 senede bir değişim ve gelişim testine tabi olup yeni belirlemeler alacaklar. Bu yol yardımı, aynı zamanda suçluluk ve suçsuzluğun neler olduğuna yönelik aralarında tartışma olmasını egelleyecektir. 

Kendi kişisel karnelerinin kendilerine denk ve uygun olarak tespit ettiği kurallar, taraflarca ortak kabul sözleşmesi olacaktır. Bu sözleşme, mahkemenin kararları için geçerli ve resmi tutunma dalı olacaktır.

VERGİLER VE HAKLAR 

Dünyadan faydalanmanın vergisi, yaşam biçimiyle dünyayı ve her çeşit yaşatıcı boyutlarını uygulamayla umursamaktır. 

Farklı vaziyetler, ideolojik çatışma malzemesi olarak kullanılmayacaklar. Oybk tarafından sağlıklı orta yol derinlemesine incelenip bulunacaktır. İsteyen herkes, sağlığa giden yola dair görüş ve buluşlarını oybk'ye bildirebilecektir. 

Dünyamızın refahı adına ortakça belirlenip tercih edilen seçenekler, sosyal medya dahil her ortamda aynen geçerli olacaktır. 

BİREY HAKLARI

Hak, istifade edinilenlere yönelik açık yol demektir. Yaşam içindeki bu yollar, iç içe ve bir biriyle bağlantılıdırlar. Birey, haklar yüküyle yaşar. Hem kendisini var eden kendi yaşamının haklarını, hemde iç içe ve bağlantılı olduğu toplumun haklarını taşımaktadır.

Haklar, oğuştan sahip olunan ve sonradan edinilen olarak ikiye ayrılırlar.

Birey, yaşamını temin etmesi için gereken ihtiyaçlarını, kendisinde taşıdığı başkasının haklarına gasp ve hırsızlıkla geçmeden karşılama hakkına sahiptir.

Örnek: bir çalışan, iş verenin haklarını taşımaktadır. İşveren de, çalışanın haklarını taşımaktadır.

Doğayla da aynı şekilde haklar iç çeliği vardır. Doğa haklarımızı taşır, bizde doğanın haklarını taşımaktayız. 

Annedeki süt bebeğin hakkıdır. Anne, sütü bebeğe vermeme hakkına sahip değildir. Bununla birlikte aynı şekilde, başkasıda anne'nin sütü mahiyetindeki ihtiyaçlarını vermeme hakkına sahip değildir.

Anne, bağlı olup haklarını taşıdığı doğanın haklarını yerine iade etmektedir. Bütün haklar, bütün sosyal ve fiziki alışverişlerde bu örnekteki doğal yasaların taksim ettiği dengeli sınırlara sahiptirler.

Hak dağıtıcı ve taksim edici ana varlık, dünyamızın yaşamını oluşturan dengesel özellkleridirler. Bu dengesel özellikler, yaşama tutunmuş her canlıya özelliğine göre dengesel haklar verir.

Birey, içinde bulunduğu dengesel yaşama karşı kendi özellik yapısına göre dengesel haklara sahiptir.

Dengesel yaşam, var edip barındırdığı canlılara, sağlıklı bir daimilik için belirlediği psikolojik ve fiziki ihtiyaçlar sunar. 

Sunumlar birer haktırlar, canlı, hak alan ve hak veren olmakla yaşar. 

Birey, yalnızlıken farklı çoklu ortamdayken farklı haklara sahiptir. 

Buna göre, psikolojik ve fiziki ihtiyaç haline getirilmiş zarara yada faydaya yol açıcı herhangi bir alışkanlığını, duyusal alan içinde icrayi dürtülerini bulaşıcılık yönünde süzgeçlemekle mükkeleftir.

Birey, toplumsal yapının nimetlerinden faydalandığı sürece, bu yapıya fayda verici katkılarda bulunmakla mükkelef olup, zarar verici hallerden uzak duracaktır.

"Haklar verilmez alınır" sözü, şuur ehli insani bir dünya'nın sözü değildir. Bencilliğin kök salıp haksızlığa meşrutiyet verecek kadar gaspçı talancı etmiş eski dünya koşullarının gerçeklerinden söze dönüştürülmüş bir kısımdır.

İnsani olanı, "Haklar istenmez verilir" dir.

Bir işçi hak zamanı geldiğinde patrondan hakkını isteme durumda kalması, patronu gayri insani alana koyar.

Burdaki ayıp patrona aittir. Zamanı gelen ödeme için durum müsait değilse bile bunu karşı tarafı beklemeden ona bildirmekle mükkeleftir. 

KİŞİSEL ÖZGÜRLÜK 

Özgürlüğün sunumları arasında, ilerleme ve gelişmeye yol açık olduğu gibi, kişiyi dokunulur kılmaya götüren seçenekler de mevcuttur.

Tolplumsal yaşam içinde özgürlük alanı'nın sınırsız oluşu, yok oluşa ve yok etmeye giden yollarıda kapsadıği için, çeşitli depremlerden çıkarılan ortak dersler itibarı ile kişi, geliştirme kabiliyetini belilerlenen pozitif yollar üzerinde insanlığın tamamını kaale alıp yaşamsal sınırları evren içinde dahada geliştirmeye dönük olarak kişisel özgürlüğün var edici seçeneklerini tercih edip kullanmakla dokunulur kapsamının dışında olabilecektir.

Özgürlüğün sunumları, kişiyi dokunulur kılmaya elverişlidir. Dünya dengesi var edici olarak vardır. Bunun zıttı olabilecek haller, dengesizlik kapsamında olup dengeyi koruma adına denge dışına çıkarılırlar.

Dünya ve içindeki yaşamın varoluşsal adı denge olduğu için, denge içinde dengesizliğin yerini tedavi olarak ayrı tutar. 

Sınırsızlık arzusu, uzay gemilerini yapmak için vardır. Dışkısını yemeye götürücü yollar yapmak için değil.

UZAY VE DÜNYA YASALARI

Uzaya gidenler, görüşleri itibarı ile dünyanın bütünselliğine dönük olurlar.

Uzaya çıkacak birinin özgür iradesi ilham alımlarına kapatılacak derecede orada geçerliliği olmayan gereksiz yüklerle donatılmaz.

Oraya ilk giden ülkesel bayrağı dikerse, sonrdan gidenlere de örnek olup her giden ülke bayrağıyla gider ve neticede dünyadaki çekişmeyi orayada taşımış olurlar.

Bayraklar, birbirlerinin lisanlarını bilmeyen gezgin grupların yada savaşan tarafların uzaktan kendi ve karşı tarafı ayırd edebilmek için belirtilen işaretleridirler.

Tapınma derecesine çıkarılması huzur sağlayılıcılığa hizmet etmez.

Aya gidip ülke bayrağı dikmek, ay'da birilerinin olduğunu ve bu birilerinin de dünyadaki ülke bayraklarıyla beraber aradaki çekişmeleride bilen fakat, lisanlarını bilmeyen oranın yerlileri olmasını gerektirir. Ki olsa bile, dünya yı toptan görüyor olacakları hasebiyle başka gezegenden değilde dünyadan gelenler olduğunu bildirmek amacıyla ülke bayrağı değil dünya bayrağı dikilir.

Bunlar olmadığına göre bayrak dikemnin tek manası kalır, ki o da çekişme sembolü haline getirilmiş6 bayrak vasıtasıyla çekişmeyi oraya taşımak olur.

Uzaya şaşkın, hayran ve yeni öğrenimlere açık olup yasalar bulabilmek için dünyalıklardan arınık olarak çıkılır.

"Çok gezen mi bilir çok okuyan mı" sorusunun cevabı, okuyan gezen'dir.

Çünkü okumak demek sadece yazı okumak anlamına gelmediği ve tüm duyu organlarının alımlarıyla alakalı olduğu için her gezen değil okuyan gezen bilir.

Bir şehirden başka bir şehire otobüsle giderken, tabiatı derin derin izlemek ve adeta bütünleşircesine dalıp ona yayılmak, bir okuma türüdür. Bir aşk ve bir sevişme biçimidir.

Evden çıkarken, otobüs koltuğundaki oturmada lazım olmayacak türlerde sıkı tembihlerle kişiyi donatmak, onun okuma ve yeni bakış açıları elde etmesine engeldir.

Otobüste bulunanlar, orada sükunet içinde bir düzen sağlamaya bağlılar. Birinci bağlılık öncelikleri odur. Düzen sağlandıktan sonra iradenin tüm kapasitesiyle okuması önündeki engeller giderilmiş demektir.

Böyle olması gerekirken, "cam'a şu işareti yapıştıracaksın, şu şarkıyı söyleyeceksin, şu beyanatı okuyacaksın" gibi tembih yükleriyle kişi, okuyucu olup yeni buluşlarla ruhlanamaz.

Tarihi eserleri okuma ve ruhlanma olarak değilde, turizm geliri olarak bakan okuma engelcisi iştah gibi ufuk'a yönelik aydınlık verimi yerine fiziksel mideyi besleme açısından bakmak, insan oluş çıtasını yükseltmez.

Uzaya gidip gelenlere, evdeki mevcut hal vaziyetleri nasıl gördüğü sorulur. Yeni bakış açıları edindiyse, yukardan baktığı labirentin yolları hakkında bazı çıkış yolları edinmiş olması lazım.

AYIP KAVRAMI

Ayıp, ayık'ın zıttı olan uykuda oluş, gözü kapalı ve karanlıkla özdeşliği beyan eder.

Neye göre ayıp denir?

Ayıp, kötü ve zararlı yollara açılan kapıyı açmaya dönük olmaya göre denir. Çocuğun yanında sigara içmek ayıptır.

"Haklar verilmez alınır" sözü, eksik oluştan dolayı yanlışa götürücü bir ayıptır.

Dün'nün cehaletinden bugüne intikal etmiş ayıplardandır.

Birbirini tarumar etmeyle kültürleşmiş eski yapıların oluşturdukları kuşul ve seviyelerin gereklerindendir.

Eğerki patron, mazeretsizce işçinin hakkını işçinin istemesine bıraktığı takdirde, bu bir ayıp olur. Neden? İş yapmaktan yorulmuş işçinin enerjisi işten kurtulmaya dönük olur. Bu kurtuluş yol üzerinde her türlü gayri insani seçenekler işçinin önüne çıkar.

Alacak sağlam diye devlet daire işlerine hücum etmenin temel etkeni de bu tür ayıplardır. 

O söz, "hak ediş için kendin çalış çabala, ki başkasının başkası yerine çalışmasıyla kimse kimsenin yerine hak ediş elde etmez" anlamında kullanılması şu şekilde doğru olur: tamam hakın yanımda ama, orada duruyor, onu vermiyor değilim, senin için sırtlayıp kucağına verecek de değilim. Hakkını kendin al.

Yada, "ekmek sepeti masanın ortasında, ordaki hakkını kendin al başkası vermez" gibi kasıtlarla söylemek doğrudur.

Bu deprem türü, bize tercih edilecek yasai maddelerin başında kasıt belirtme dersi vermektedir.

Öbür türlü "hakkını elimde sıkıca tutmuşumda, aç açabilirsen" Şeklindeki yaklaşımlar, silahın ve çatışmanın bulunup kutsanmasına kadar götüren ayıbi yaklaşımlardır.

Bu konu önümüze şöyle bir yasa-i seçenek çıkarmaktadır: bir verecekli ödeme günü geldiğinde, ödeme yapamaz durumda ise, bunu WhatsApp üzerinden özrü/elinde olmayan mazereti ile beraber yazılı olarak alacaklıya beyan edip onu mağdur etmeyecek derecede yeni bir kesin yada yüzdesel ihtimale dayalı tarihler verecektir.

Bu şekilde üçüncü kez tekrarlanması halinde, OYBK'nın ekonomi düzenleme birimi devreye girer. Yine sonuç alınmaması halinde alacaklının rızası olmazsa bile, kamu düzeni adına icra işleri devreye girer.

OYBK'nin ekonomi düzenleme biriminin diğer çalışma alanları ise şöyle olacaktır: tereddüt, aç gözlülük ve fırsat zamları başta olmak üzere geçerli geçersiz tüm zamlardan oluşan başı boş sokak zamları için müracaat dairesi kuracak. Bir ürüne gelmesi gereken zamlar, bu dairenin onayından geçmesi gerekecek. Daire çalışanları zam gerekçesinin tüm boyutlarını detaylıca inceledikten sonra, gerektiyse olması gereken oranın yansımasını imzalı ve mühürlü şekilde onaylayacak.

Dairenin onayı bulunmayan ürün zamları geçersiz ve yasak olacak.

Ayrıca küresel OYBK'nin ekonomi birimi, tüm ülkelerin önündeki bir yılın gıda tüketim alışkanlıklarını ve miktarlarını belirleyecek.

Belirledikten sonra, buna dayalı olarak hangi ülkenin hangi ürünü ne kadar üretmesi gerektiğini de belirleyecek.

Bu şekilde yeryüzünün üretim ve tüketim oranları dengeye oturmuş olacak.

Not: Bu yazı, daha sağlıklı ve huzur içinde sürdürülebilir bir yaşam adına tavsiyeler niteliğinde tüm dünyaya sunulur.

Faydalı olması dileğiyle. 

 

 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor