BİLİM İLE SÜRÜKLENMEK YADA BİLİM İLE YÜRÜMEK.

Bilimle olan yürümelerde bazen peşine takılıp sürüklenme depremide olabilmektedir.

Biri arkadaşına geri geri gitmesi gereken arabası için tarif verirken, "gel gel rahat ol serbest gel çarptığında zaten ses çıkar" der. Bu deyiş espriden de olsa hayat içinde yaşanan bir çok benzer depremler için ders niteliğinde mühim bir anlam taşır.

Telefon ceplere girdiğinden beri yan etkilerine yönelik öngürüde bulunma zahmetine girilmediğini çarpıp çıkan seslerden sonra anlıyoruz.

Böyle bir nimetle eğitim kalitesinin yükselmesi gerekirken, tam tersi bu nimetle eğitim kalitesi düşebiliyor. Aniden ortaya çıkan bir şey olsaydı, belki hazırlıksız yakalandık mazereti olabilirdi. İlk halinden son haline kadar uzun süreçler içinde şaşkın bakışlar önünde adım adım gelişmiştir. Yıllar önce bir tv. Kanalındaki eğitimle ilgili bir programda geçen kalite düşüş tarihi ile ekranlı telefonların yaygınlık tarihi denkleşiyordu. 

ELDEKİ CİHAZIN TELEFONLUK ÖZELLİĞİ GERİLERDE KALMIŞTIR.

Ad olarak cep telefonu yerine, cep banka cep avm, cep okul, cep şu bu derken kısaca cep dünya adını çoktan hak etmiştir. 

Okul ve benzeri kurumları kenara ittirecek kadar kapasitesi olan bu cihaz, dünyanın küçülmüş halidir. 

Dünya avuca sığacak kadar küçülmüşse, avucun da dünyayı taşıyacak kadar büyük olması gerekir. 

Cihaz, dünyayı umursama ehliyetliliği gerektirecek kadar özeliklerle donanmıştır. 

Cihazın telefonluk dışındaki özelliklerini taşımayı hak etmeden taşınıyor olunur, ki zararlıca sürülenmemek için kullanım eğitimi gerekmektedir. 

Ekranlı telefonun kullanımı için eğitim sertifikası gerekli olmuştur. Çekici ve sürükleyicidir. Avcıdır. Dönüştürücüdür. Oyalayıcıdır. Zaman gaspçısıdır. Tembelleştiricidir. Düzen bozucudur. Bunlarla beraber bir o kadarda faydalı yönleri vardır.

Ortaya çıkan durum, ya kişiyi telefona yada telefonu kişiye uydurma gereğini doğurmuştur. Sakat misali kişilere uydurulan arabalar gibi.

Çocuk, genç yaşlı gibi her yaş grubuna hitab eden ayrı ayrı özelliklere sahip cihazlar gerekli olmuştur.

EKRANLI TELEFONLARA YÖNELİK EĞİTİMİN ÖNEMİ

kişi önüne bir dünyanın girişi ve bu girişten sonra öne çıkan sayısız kapı olunca, tanıtım ve rehber işlerinin önemi ortaya çıkar. 

Özellikle hayat yollarının başında olan çocuklara yönelik cihaz hakkında gereken tüm eğitim ve uyarılar verilmelidir. Bu eğitim günümüzde diğer tüm eğitimlerin önceliği haline gelmiştir.

Cihazın faydaları ve zararları nelerdir?

Hangi zamanda ne için ve nasıl kullanmak gerekir? Vb. Daha nice başlıklar altında gereken eğitim öğretim verilmelidir. 

İçinde önemli şeylerin ve vahşi yaşamında olduğu bir ormana girecek olanın orman hakkında bilgiye ve eğitime ihtiyacı olduğu gibi, bu cihazları kullanacak olanlarında cihaza dair bilgiye ve eğitime ihtiyacı vardır. 

Faydası kadar zararıda olan her şey ehliyet gerektirir. Şimdilik bu cihazla boğuşan tek etken, fiziki zaruri ihtiyaçlardır. Yemek, tuvalet, uyku vb. olmazsa yedi yirmi dört cihaza yapışık kalınabilir.

BAZEN "TELEFONU KULLANIYORUM" DEMEK YERİNE "TELEFON TARAFINDAN KULLANILIYORUM" DEMEK DAHA YERİNDE OLUR.

Teknoloji, faydalı yönü ile insanı cezb ederken çoğu zaman faydasız yönünüylede çaktırmadan insanı kullanabiliyor. Bu durumlar eğitim ve ehliyetin önemini arttırmaktadır. Malum önce araba sonra eksi yönlere maruz kalıdıktan sonra ehliyetlilik ortaya çıkmış olmalıdır.

CİHAZIN GENÇ NESİL ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİNE NEDEN ERKENDEN YETİŞİP ÇARE GELİŞTİRİLEMEDİ?

Cezb edici şekilde gelişim olduğunda ve bu gelişimin en iyi kullanıcılarıda genç nesil olunca, diğer takımlara sadece seyretmek kalmıştır. Zararı ve faydası henüz tam olarak bilinmediği için çarpınca zaten ses çıkar misali ile olası zarar "bekle gör"e kalmıştır.

Arabayı bilmeyen bir topluma araba verilse, onlar içinde arabayı sadece hareket ettirmeyi bilenler ön planda olur. Ehliyet işi henüz akıllara gelmez. Bunun için yüksek öngürü yoksa ehliyet fikri için kazaların yaşanması gerekecektir. 

Telefon diye bir sürü özellikli cihaz ile olan halimiz bu araba örneği ile benzerdir. Doktorlar ve yasalar yavaş yavaş da olsa daha sonraları müdahil olmuşlardır.

Olası bir teknolojik yıkımla beraber ayakta duramayacak insan profili yetişmekte. Her iş tıklama ile hal olunca, bu alışkanlıkla tıklamasız hayat çekilmez zor bir hayat olur. Ağıza gelen yemekte haalen doğal hayattan kalma nesilerin eser payı büyüktür.

DERSLER ARASINDA RUHSAL VE FİZİKİ SAĞLIK İÇİN DOĞAL YAŞAM EĞİTİMİDE OLMALI.

Her gelen değişim ve yenilik, sağlıklı ve huzurlu bir yaşam ekseninde tartılmalıdır. 

Malum damağ'a her hoş gelenin vücuda faydalı olduğu söylenemez. Vücuda faydalı olan her şeyin de hesapsızca aşırı kullanımının faydalı olduğu söylenemez. Cihaz da öyle. 

Kazma kürekli doğal yaşamı yaşayarak tanıma eğitimiyle beraber okuma yazma, ondan hemen sonrada cihaz kullanma eğitimi olmalı. 

Doğal yaşam eğitimi ergenlik başlangıcından itibaren bir kaç yıl sürmelidir. Bunun için boşalmış köyler, eğitim alanları olarak kullanılabilir. Bu eğitim, diplomaları alabilmenin olmazsa olmaz ön koşulu olmalı. Sembolik değil, ter dökecek gerçeklikte olmalı. 

El emeği bostanlarla doğal gıdaya ulaşım öğrencilerin sayesinde kolaylaşacak. Kazan kazan ilkesine dayalı olarak çift taraflı verimli bir eğitim sistemi olur.

Diğer tüm derslerin cihazda da bulunması hasebiyle cihaz kullanım dersi tüm derslerin en öncelikli dersi olmalıdır. Bunun için her uygulamayı değil, sadece olması gereken uygulamaları indiren ve onlarla sınırlı olan eğitim cihazları geliştirilmeli.

Sınırsızlık, sürükleyici ve bünyeyi aştığı için düzensiz bir hafıza ve karmaşık bir amaç yumağına sebep olabilmektedir. 

Tekno nesilin ortam düzeni henüz tam olarak görülmüş değil. Ortamın hali, yetişkin ve yönetim takımları onlardan olduğu zaman netleşecek. 

Bekle gör yerine, olası geri dönülmez çıkmazlara varmadan önce isabetli öngörülere ihtiyaç vardır.

Teknolojinin insani duyguları köreltici boyutlarını öngürüp gereken önlemleri önceden almak lazım.

İnsani duygular yok olduğunda, yıkılım  çorap söküğü gibi gelir.

Vahşiyane dönemlerde insani duygu, aile çekirdeği çemberinde muhafaza olagelmiştir. Kişi dışa vahşi iken içe insancıl olmak zorunda ve duygusunda idi. Bu şekilde varlığını sürdüren adil, empati, sevgi, saygı, gibi içerikleri olan insani duygu çekirdeği olan aile, daha büyük çemberleride içerleyip büyümeye doğru gelişmesi gerekirken teknoloji ile çürümesi olasıdır.

İNSANİ DUYGUNUN DERECE GÖSTERGESİ OLAN KÖPEK KONUSU

Bu konuya tutunarak insani duygunun hangi derecelerde olduğu kısmen de olsa bulunabilir. Bunun için köpekleride dinleme gereği vardır.

İNSAN İLE KÖPEK 

İNSAN - ey köpek! İnsanı niye ısırıyorsun? Bu bir nankörlüktür. 

KÖPEK - ısırmak benim doğamın gereğidir. Siz bunun için bizi eve dahil ettiniz.

İNSAN - bu senin suçsuz olman için yeterli değil. Geçimini bizden temin ediyorsun. 

KÖPEK - bizi eve dahil etmeniz, sizi nesillerimize karşı borçlu kılmıştır. Sizden temin ettiğimiz yiyecekler, sizin bize bir iyiliğiniz değil borcunuzdur. Yavrularımız içinizde doğuyorsa, gözleride doğal olarak sizde olacak.

İNSAN - biz nakör değiliz. Hakları gözetmeyle insan oluş farkımızı kanıtlamışız.

KÖPEK - insan olduğunuz için mi birbirinizi aşağılama sembolü olarak köpek tabirini kullanıyorsunuz?

Bir çocuğu ısırmamızı negatif olarak genelleştirip tüm köpekleri aynı keseye koyuyorsunuz.

Çocuğu kurtaran köpek olduğunda da aynı şekilde üzerinde durup pozitif anlamda genelleştirmelisiniz. 

Sizi en çok ısıran yine kendinizsiniz. Bu ısırma türleriniz saymakla bitmez. 

Bununla beraber sizin için kaç çeşit iş gördük ve görüyoruz onuda sayın... Cezai düzenlemeler yaptığınıza göre, bu işler için de o kadar üzerinde durup mükafatlık düzenlemeler yapmıyorsunuz. Bumuydu insan oluş farkınız? Sokak ortasında silahla köpek vurup öldüren belediyeleriniz bile olmuştur. 

Şimdiye kadar köpekler tarafından öldürülen insan sayısı kaç? İnsan tarafından öldürülen köpek sayısı kaç? Bizde ne "insanoğlu insan" diye küfür var, nede başka şekil. Birde zehirleyerek öldürmeye "uyutma" gibi kendinize toz kondurmama kandırmacası bile oynuyorsunuz.

Bizim ısırma köpekliğimiz sizin hırsızlık insanlığınıza karşı çare olarak görüldü. hırsızlığınız son bulmuşmu ki bir ısırma sizin için bu kadar bir deprem olabiliyor... 

Öncelikle bizi eve dahil sebebiniz olan hırsızlık üzerine bu kadar yoğunca durup hal edinde, ondan sonra sıra bize gelsin. Yoksa birbirinize diş geçiremeyip bize gücünüz yettiği için mi sırayı atlıyorsunuz...? 

Dünya tahribatına neden olan yönlerinize kılıflar uydurmada hatta kutsamaya kadar çıkarmada baya mahirsiniz. 

Siz sadece kendi menfatinden başka bir şey gözetmeyen yeryüzünün en... 

İNSAN - hele sakin hele sakin

KÖPEK - Sözümü keserek mi suçlamada bulunacaksın? 

İNSAN - sadece sakinlik dedim. Devam edebilirsin. 

KÖPEK - sizin kendi doğanıza ve dünya sağlığına aykırı olarak yaptıklarınızdan dolayı bizler, birbirimizi aşağılama sembolü olarak insan tabirini kullanmıyoruz. Hakikat bazlı bakışınız olsaydı, sizden daha medeniyetli ve denge çarkında sizden daha sorunsuz olduğumuzu görürdünüz.

İNSAN - bitti mi?

KÖPEK - bitmedi de, hak ve nezaket gereği söz sizin olsun. 

İNSAN - bizler eksiklerimizi inkar etmemekle beraber, düzelme yolundaki mücadelemizide yüksek düzeyde sürdürenleriz. 

O sayıp söylediklerinin bizde farkındayız.

Bize yakışacak türde sizler için yapabileceğimizin en iyisini yapma gereğini his edebilenleriz.

O yüzden tartışmak yerine neler yapabileceğimizi birlikte fikir birliği içinde bulalım istiyoruz.

Şimdi soruyorum. Sizler ve bizler için neler yapmamız gerekir? Nasıl düzenlemeler istersiniz? 

KÖPEK - bu duruşunuz, insan oluş farkını hak eden bir duruştur. Buna karşı bizede saygı duymak düşer. bunun ve benzerlerinin devamını dileriz.

Soruya gelince,,, öncelikle özelliğimiz olmasına rağmen ısırma vakasında bulunanlardan adına üzür dileriz. Malum başta da belirttiğim gibi ısırmak doğamızın bir parçası. Dikkat ederseniz bir köpeğin vahşi bir etçil misali bir insanı yediği duyulmamıştır. Varsa öğrenmek isteriz. 

Genelde ısırma ile yetinilir. Ölüme sebebiyet verecek derin yaralar olabilir ama böyle bir duyum yok. 

Yine dikkat ederseniz, ısırma özelliğimize rağmen, eğitim olduğunda sizinle sizin gibi iletişim kurabilecek düzeye de gelebiliyoruz. O yüzden kısırlaştırma olarak gördüğünüz çözüm yerine bizler için eğitim yerleri kurabilirsiniz. 

Varlığımız, dönen tabiat çarklarının dişlerinden bir diştir. Dolayısı ile neslimizi sizler var etmediğiniz gibi yok da edemezsiniz.

Bizi doğamızdan alıp evinize dahil ettiğiniz gibi, evden sokağa dahil ediş yine sizin işiniz.

Dış yüz aynası kadar iç yüz aynası karşısında zaman harcamadığı belli olan sizler, ekranlarda neredeyse düşmez kalkmaz, hatasız ve eksiksiz tapınak algısıyla uygar ülke diye bahsedip oralardaki uyutma denilen katli örnek gösterebiliyorsunuz.

Her önde gidenin her şeyi takip edilmez. 

Onda zeka farkı var ise, sende de insani duygu farkı olsun ki birbirinizi vücut gibi tamamlayasınız.

Zehirle öldürmeye onay veripte kürekle ödürmeyi kınamak da bir çelişkidir. Bu çelişki, konu hakkında aslında var olmayan herhangi bir fikir ve duygu yerine, algılarda beğenilme ve onayı oynamaktır. 

Sokakta bizi görmek istemiyormuşsunuz... 

Sanki biz seni görmeye çok hasretiz de.. 

Bizde mekan koruculuk güdüsü var, bu güdüyü eviniz için aklediyorsunuzda, sokakları bize mekan ederken akledemiyormusunuz? Edemiyorsanız en azından aramızdaki entegre olmamış eğitimsizlerin bu güdüye yenik düşmelerini mazur görebilmeyle konuyu sadık yönümüze ve kapasitenize yakışmayacak bir çeşit düşmanlığa kadar taşıyacak yorumlarda bulunmayın bari.

Bize başı boş sokak köpekleri demekle kendi eserinizi beyan ettiğinizi unutmayın. 

Öldürülmemize onay vermeklede aynı zamanda, seninde doğal özelliğinin başka bir canlı için zararlı olmasından dolayı kendine de onun tarafından öldürülme onayı verdiğinin farkında olman gerekir. 

İNSAN - eleştirilere saygılar. Mümkünse çözüme geçebilirmiyiz? 

KÖPEK - evet. Kuracağınız yerlerde alacağımız eğitimle iç içe olan yaşantımızı tabiatın hoşnut olacağı şekilde sürdürebiliriz. Eğitimli köpek örneklerinde buna rastlamak mümkündür. Bizim dördüz beşiz doğurganlığımızdan dolayı sayımızın dengede olabilmesi için kısırlaştırma yerine  çiftleşme dönemlerimizde dişi ile erkeği ayrı tutup sakinleştirici verebilirsiniz.

Barınaklarda köpek bakıcılarıyla beraber entegrasyon için köpek eğitmenleri diye bir meslekde olabilir.

Irklar arası diyalog ve uyum ne kadar çok gelişirse yeryüzü yaşamı o kadar güvenli ve sevilen olur.

Şehirin kalabalık yerlerinde insanlarla uyum sağlamış köpeklere rastlamak mümkündür. Burdan yola çıkarak aynı şekilde kurt, ayı, timsah gibi çeşitli ırklardan da yavrular alıp aynı şekilde kalabalık ortamda sevgi duygusu ile beslenirlerse, bizler gibi uyum sağlamalarıyla iyi bir dünya mümkünatını kanıtlayabilirsiniz.

Böyle durumlar, size kendi içinizde hayvansı dediğiniz geçimsiz insanlara yönelik çeşitli yol haritaları için fikirler de verecektir. 

Onlara göre sizden daha uzak özelliklere sahip olan bizler, sizinle uyumlu olabiliyorsak, size daha yakın olan onların da uyumlu olabilmeleri daha kolay olur. Siz yeterki bu konularda önemli ve kararlı adımlar atma zahmetinde bulunun. 

En temel ve olması gereken çözüm ise şudur: diğer çözümler size zor gelirse bizi, kopardığınız kendi öz doğamızla yeniden entegre edip bizi tekrar oraya salmalısınız. Helalleşme yada hak terazisinin adalete dengelenmesi ancak böyle mümkün olabilir.

Sözün uzamasını mazur görün.

Fikirlerim bunlar.

İNSAN - aslında gelişmiş olan farkındalık düzeyine yakışan ve olması gereken uygun 

uygulamaları beyan ettiniz. Tamamına katılıyorum. 

Ekleyebileceğim bazı şeyler kaldıysada, öncelikle beyan ettiklerinizi uygulamak daha önemli olur kanaatindeyim. 

Ayrıyeten bu diyalogta, samimi olunduğunda diğer tüm işlerin de diyalogla çözülebileceği örneği ortaya çıkmıştır.

Çözüm için yeterli düzeye ulaştık sanırım. Okuyucuya daha fazla yorgunluk vermemek için burda noktalayalım diyorum. 

KÖPEK - memnun oldum.

İNSAN - teşekkürler. 

GELİŞEN İMKANLAR DEMEK, GELİŞEN SORUMLULUKLAR DEMEKTİR.

İmkanlarımızı ölçerek sorumluluklarımızı bulabiliriz.

Not: dünyanın insan avucuna sığması sözü, ALLAH ın insan kalbine sığabildiği sözünü mantığın kulağına çınlatmaktadır.

Ayrıca bu bölümde ergenlik depremsiyonu üzerine çıkarılan ders, tarım, eğitim ve sportif faaliyeti birleştirmek oldu.

Bu uygulama yeni dünyanın birinci askerlik modeli olacak. Bu model ile dünyaya faydalı birey belgesi alınmadan herhangi bir mesleğe geçiş yolu açılmaz. 

Tarım, eğitim ve spor bakanlıkları bu konuyu orakça ele alabilirler. 

Genç enerji sokaklarda faydasız işlerde heba olacağına, doğal eğitimle hem beden ve zihin sağlığına kavuşurlar, hemde doğal gıdaya olan erişimi kolaylaştırmış olurlar. 

Köylerin boşalıp şehirlere akmasına alternatif çözüm olacak olan bu yeni dünya modeli askerlik türü, dünya ve insanlık için kurtarıcı olacaktır.

Yaşam ile bütünleşik eğitimden geçecek olan nesiller, sağlam ve disiplinli bir yapı ile teknolojik alana girdiklerinde, hem geliştirici hemde dengeli kullanıcı olacaklar.

Not: 2 bu yazıda teknoloji, köpek ve ergen depremleri ile dersleri ele alınmıştır.

Konulara dair olumlu neticeye varma açısından farklı yerlerde ve zamanlarda da olsa benzer ve daha olumlu yönde değişik fikirlerin ortaya çıkması ve bu fikirlerin değerlendirilmesi için onları çözüme adayıp işine bakan bir anlayışa sahip toplumlar olabilmek ve topluca ilerleyip insanlık için faydalıca gelişebilmek dileğiyle. 

Saygılar.